Hakan-Barlas kavgasına o da karıştı!
Abone olAhmet Hakan ve Mehmet Barlas arasındaki polemik devam ederken, Yenişafak Gazetesi Yazarı Salih Tuna da Ahmet Hakan'a çaktı.
Geçen haftadan beri devam eden polemik büyüyor. Ahmet Hakan, Canan- Mehmet Barlas arasında devam eden polemik, daha çok sul kaldıracağa benziyor, zira olayın iki tarafı da bu polemiği köşelerine taşımaya devam ediyor.
Bugün bir kişi daha eklendi bu polemiğe. Yenişafak yazarı Salih Tuna. Tuna, yazısına, "Hepimiz Ahmet Hakan'ı destekleyelim" diye başlık attı.
ÇAPULCULUK AHMET HAKAN'A UYUYOR
İmdi, diyeceksiniz ki onlara 'darbeci' diyorsun, bize de 'çapulcu olmayın, en fazla çapulcu destekçisi olun' diyorsun, peki kim çapulcu olacak?
Valla Ahmet Hakan olsun.
Zira çapulculuk muntazaman uyuyor ona.
Kâh sureti haktan görünmek için eski mahallesine aklı sıra 'kıtır' atıyor, kâh 'devşirildiği' mahalleye yaranmak için panayır hokkabazları gibi kırk takla atıyor.
Hülasa o mahalle bu mahalle demiyor, ayrım yapmaksızın nerde çapul görse koşuyor.
Şimdi de Tuğrul İnançer Hocefendi'nin üzerinden mahallesine yaranmaya çalışıyor.
Hocaefendi isterse bütün insanların çalışmasına karşı çıkar. Düşünce özgürlüğü diye bir şey yok mu?
Bir başkası da aylaklığın erdeminden girer 'oblomovluk'tan çıkar veya kapitalist düzene karşı çıkan Lafargue gibi 'Tembellik Hakkı'nı savunur.
ONUN ADINA UTANMIŞTIM
Senin 'antikapitalist' hocan aksini söylesin, mesela, 'Çalışmayan kafir olur' desin, bize ne. 'Ateistler de cennete girer' veya 'Şehit olmak için Müslüman olmak şart değil' lakırdılarından daha fazla saçmalamış olmaz nasılsa. Zaten bu hızla giderse yakında, 'Ateist olmak namaz kılmaya engel değil' veya 'Müslüman olmak için Allah'a inanmak şart değil' demesi kuvvetle muhtemel. Neyse.
Ahmet Hakan çapul yapsın, icabında destekleriz, ama, tutup da damdan atlar gibi Mehmet Barlas'ın önüne atlamasın.
Bundan 3 yıl mukaddem yine böyle malikane / otağtepe falan diline dolamıştı, Barlas, 'insan vaktiyle misafir kabul edildiği ev hakkında böyle konuşur mu' yollu ayar çekmişti de, başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü sanki.
Onun adına ben utanmıştım.
Bu mahalleden yolunu şaşıran (Allah ıslah etsin) envaiçeşit insan evladı çıktı.
Böylesi hiç çıkmamıştı.
İlk kez mahallem adına utanmıştım.
Hâlâ konuştuğuna göre demek ki o hiç utanmamış.
Yazık, çok yazık!
Şu yalan dünyada insan utanma duygusunu kaybettikten sonra neyi kazanabilir ki?!