Hainlikle suçlanan korucu başı itiraf etti
Abone olTürkiye'yi ayağa kaldıran Iğdır'daki 'casusluk' soruşturmasının iddianamesi tamamlandı. İlk duruşmaya sanıkların itirafı damgasını vurdu.
İstihbarat birimlerince casusluk yaptığı hem fotoğraflanarak
kamera kaydı altına alınan davanın önemli isimlerinden Timur
Ağrı’nın, “Kemaraya nasıl alındığımı bilemiyorum ama
anlattıklarımın 5’i doğru, 50’sini yalan konuştum”
itirafında bulundu.
Türkiye'yi ayağa kaldıran Iğdır'daki 'casusluk' soruşturmasının iddianamesi tamamlandı. İddianamede 2'si İran ajanı olmak üzere 6’sı tutuklu 5’i tutuksuz 11 sanıklı İran ‘casus’ luk davası Çarşamba günü Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
İstihbarat birimlerince casusluk yaptığı hem fotoğraflanarak
kamera kaydı altına alınan davanın önemli isimlerinden Timur
Ağrı’nın, “Kemaraya nasıl alındığımı bilemiyorum ama
anlattıklarımın 5’i doğru, 50’sini yalan konuştum” itirafında
bulundu.
İKİ İRANLI ÖĞLENDEN SONRAKİ OTURUMDA
DİNLENECEK
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu gün başlayan 5’i tutuklu 6’su
tutuksuz 11 sanıklı davada 7 sanığın ifadesi alındı. Yaklaşık 3.5
saat süren duruşmada İran istihbarat birimine gizli bilgiler
vererek 800-900 lira karşılığında ‘elbise parası’ üçreti altında
ajanlık yapan Timur Ağrı dinlendi. İran uyruklu Uyruklu Mohammad
Reza Esmaeilpour Ali Malek, Shahram Zargham Khoeı ise öğleden
sonraki oturumda dinlenecek.
“CASUSLUK SUÇLAMASINI İSPAT EDİN, KURŞUN
SIKARIM”
Geçimini çiftçilik yaparak sağlayan tutuklu sanıklardan 65
yaşındaki evli 12 çocuk 30 torun sahibi Kamil Aras,”Ben bu güne
kadar casusluk etmedim. Devletime, milletime ihanet etmedim.
Casusluğun ne olduğunu da bilmem. İran’da bir grup akrabamız var.
Geçimimi çiftçilik yaparak sağlıyorum. Sürekli olarak bu ülkeye
gidip gelirim. Vatana ihanet etmek mi olur mu öyle şey? Telefon
konuşmasında ‘davar’ sözü geçiyor. Sizlere soruyorum ‘davar’ nedir,
‘davar hayvandır, küçükbaş, büyükbaş hayvandır”.
ERMENİ UYRUKLU SİYOB
Ermenistan uyruklu Siyob isimli kişi ile yaptığı telefon
görüşmeleri ile ilgili soruların sorulması üzerine suçlamaları
kabul etmeyen Kamil Aras,”Siyob, beni telefonla arayarak
‘Ermenistan’a gel birlikte para kazanalım’ dedi. Bu para kazanma
olayı ise Bu kişi Ermenistan’da herkes tanır. Bir süre önce
Ermenistan’da tutuklanıp serbest bırakıldı. Devletimizin polisi
Siyob’u istemiş olsaydı bana 400-500 dolar para verseydi iki saat
içinde Türkiye’ye getirirdim. Casusluk suçlaması ispat edilsin
kendime kurşun sıkarım. Benim tek suçum devlet ve polis ile
birlikte çalışmam oldu. Ben sürekli MİT ve Emniyet ile irtibat
içinde çalışıyordum. Ben bu çirkin komplo karşısında suçsuz
olduğumu sonuna kadar arayacağım. Polis benim adıma hayali bir
tutanak tutarak imzalamıştır. Kesinlikle kabul etmiyorum. Buradan
görevli polis memurları hakkında suç duyurusunda bulunuyorum”
dedi.
“TELEFONDA KONUŞTUĞUM İRAN ŞEKERİ, İRAN”
Tutuksuz sanıklardan Mustafa Karahan ise, suçlamaları kabul etmedi.
Karahan,”Benim kardeşim İstanbul’da esnaflık yapıyor. Benden İran
şekeri sitedi. Ben de alıp gönderdim. Ben sürekli İran’a
giriş-çıkış yapan esnafım. Telefondaki ‘şeker’ ise İran şekeri
olduğunu ifade ediyorum. Sabun kalıbı kadar olan İran şekeridir.
Devletime, milletime bağlı bir vatandaş olarak casusluk suçlamasını
kabul etmiyorum” dedi.
“MAZOT KAÇIKCILIĞI YAPARIM” İTİRAFI
Tutuklu sanıklardan Van Çaldıran İlçesi nüfusuna kayıtlı
Abdurrahman Yavuztürk ise, “Benim işim, benim geçimim mazot
kaçakçılığı yaparak evimin ekmeğini kazanıyorum. İran’dan yasal
olmayan yollarla at üzerinde ettirdiğim mazot satışını yaparım.
Aziz isimli kişi bana İran’da kaçak mazot organizasyonunu yapan
kişidir. Üzerime atılı casusluk suçlamasını kabul etmiyorum”
dedi.
AJANLIĞIN ŞİFRESİ: TİMUR AĞRI
Sanıklardan Timur Ağrı'nın, Abdurrahman adlı kişiyle yaptığı
konuşmada ajanlık karşılığı alınan paraya şifre olarak 'elbise
parası' denildiği belirlendi. Teknik takibe takılan konuşmalarda
Abdurrahman adlı kişinin Timur Ağrı'ya '800-900 milyon (800-900
lira) elbise paran var gelip götürürdün' dediği ortaya
çıkmıştı.
“ANLATTIKLARIMIN 5’İ DOĞRU 50’Sİ YALAN”
Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya’nın Timur Ağrı’nın İran istihbarat
birimleri ile yaptığı görüşmede çözümü yapılan gizli kamera
kaydında yer alan Ağrı’nın“ Şimdi siz benim hakkımda Türkiye’ye
bilgi verirseniz Türkiye beni idam eder, he bak hacı, ben bir şey
söyleyeyim, Türkiye ‘de bir defa bu affedilmez ha. Çok büyük
hatadır. Ben devlet adamıyım ha. Devlet’ şeklinde beyanlarda
bulunduğu, anlaşılmaktadır.” Şeklindeki konuşmaları ile ilgili
olarak Başkan Kahya,”Şimdi bu soru çok önemli iyi dinle’ diyerek
başladığı sorusunu ise Timur Ağrı, şöyle cevaplandırdı:
“Ben bu devlete 1994-2009 yılları arasında koruculuk yaptım.
PKK’nın en yoğun ve hareketli olduğu dönemlerde devletime yönelik
zarar getirmedim. İran’a pasaportlu giriş-çıkış yapıyorum. Burada
bulunan Haci isimli kişiden 2 bin 300 lira alacağım bulunuyordu. Bu
nedenle İran’a gidip geliyordum. Alacağım 800 lirayı almak için
İran’a gittim. Burada beni bir pasajin içeresinde dükkana alarak
benden bilgi almak istediklerini anladım. Iğdır’daki kontrol
noktalarını ve komutanların isimlerini sordular. Benim veridiğim
bilgilerin hiçbir doğru değil. Yakup isimli şahıs bana bir sayfa
kadar farça getirerek bunu Türkçe’ye çevirmemi istedi. Ben de elime
kalem alarak yazdım. Ama yazının içeriğinin ne olduğunu
bilmiyordum. Bu bana hazırlanan bir komplodur. Kameraya alındığımın
farkında değilim. Bu görüntüler Hacı’yı İran’a ziyarete gittiğim
sırada çekilmiş olabilir. Verdiğim bilgilerin 5’i doğruysa, 50’sini
yalan konuştum. Ben 53 yaşındayım koruculuk yaptım ne devletime de
bayrağıma yanlışlık yapmadım” dedi.
BİLGİLER İRAN GİZLİ SERVİSİNE
İddianamede, sanıkların “Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat
Teşkilatı, sınırdaki askeri karakollar ve bazı kamu binalarının
yerleri ile bir çok kurumun yöneticisi hakkında topladıkları belge
ve bilgileri menfaat karşılığında İran gizli servisi elemanlarına
verdikleri” savunuldu. Soruşturmada, ele geçirilen fotoğraf, kamera
görüntüleri ve çok sayıda belgenin yer aldığı iddianamede, bu
kişilerin İranlı ajanlarla yaptıkları görüşmelerin içeriğine de yer
verildi. İddianamede, söz konusu görüntülerde yer alan şahısların
çeşitli askeri noktaların görüntülerini çektikleri, yasa dışı
yollardan elde ettikleri çeşitli belgeler ve fotoğrafları İranlı
ajanlara vermekle suçlanıyorlar. Mahkeme ikisi İranlı diğer dört
sanığın dinlenmesi için duruşmayı 13.30’a erteledi.