Hain terör masaya yatırıldı

SKY Türk Televizyonu, hain terörün nedenini masaya yatırdı..

Programa katılan gazeteci ve terör uzmanları tırmanan PKK terörünü ve Irak yönetiminin anlaşılmaz tutumunu tartıştılar.

Sabah Yazarı Mahmut Övür "Daha dün Türkiye'nin ceplerine pasaport koyduğu Talabani ve Barzani'nin bugün bu duruma nasıl geldiğini tartışmak lazım. Bugün onların teröre sahip çıkmasının arkasında neler olduğunu görmek gerek" dedi.

Övür "DTP ile ilgili şu gerçeği unutmamak gerek; Bunlar kim PKK ile ilişkisi olan siyasal yoldan meclise gelmiş kişiler. DTP'nin sorunu şu; Kendisi ile terör arasına bir sınır koyamıyor. Türkiye'nin önünde bir gerçek var. Biz bir yere götürülmek istiyoruz. Şimdi iki yol var birincisi Türkiye 2002'den beri bir ilerleme yolunda. Ekonomisi düzeldi. Milli geliri artıyor. Bundan rahatsızlık duyanlar kim bunu görmemiz kim? Türkiye Bugün Güneydoğu'ya büyük yatırım yapıyor. Ama Kuzey Irak'ta meydana gelen gelişmelerde Talabani ve Barzani'yi yalnız bıraktı. İşte bunun bedeli bize ödetiliyor" dedi.

Övür sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu süreç yaz aylarından beri bu hale getirildi. Cumhurbaşkanlı seçimleri öncesinden AK Parti üzerine bir baskı kuruldu. Şimdi AK Parti hem iç dinamiklerle hem dış dinamiklerle uğraşmak konumunda. PKK şimdi ne yapıyor bunu görelim. Bizi Kuzey Irak'a çekerek kendilerini meşru hale getirmeye hatta Cenevre sözleşmesini yeniden önümüze çıkartmaya çalışıyor. Bakalım biz askeri hareketle orada başarılı olacakmıyız?"

İnternethaber Yayın Kurulu Başkanı  Hadi Özışık ise "20 gün önce sırnırötesini konuşmaya başladık. Neredeyse hergün Kuzey Irak'a gireceğimiz günü saati ilan ettik. Ben ateşkesi kimin ilan ettiğini merak ediyorum. PKK mı yoksa Talabani mi? Bizi orada sıkıştıran kim Talabani ve Barzani mi yoksa onların patronları mı. Bir de biz burada kendi kendimizi köşeye sıkıştırıyoruz. ben Başbakana hak veriyorum. Medya kendi kendimizi yakıyor. Orada 12 askerimiz şehit olmuş, 8 askerimiz hainlerin elinde burada muhalefet partileri ise bundan rant elde etme peşinde" şeklinde konuştu..

Özışık şöyle devam etti:

"Bence vakit kaybediyoruz hemen hızlıca Irak'a girelim sözler doğru değil. Dün gördük bizim içimiz yanarken Barzani ve Talabani kameraların karşısında gülüyorlardı. Aslında biz terör örgütü PKK'nın tuzağına düşüyoruz. Gireceğimiz yer bir tarla değil ki hadi girelim. Biz bir tuzağa çekiliyoruz; kim tarafından PKK ve onun patronları ve onların da patronları tarafından. Dışarıdan her şey bize o kadar kolay geliyor ki. Bu işin uzmanları olanlar olayı daha iyi biliyorlar. Bizim Kuzey Irak'a girip bir şeyi kurutacaksak hemen yarın girelim. Eğer bu iş bu kadar kolaysa ben de gideyim. Köşk'te yapılan liderler zirvesinde neler olduğunu tam olarak anlayamadık. Ama bana göre orada en gerçekçi konuşmanın Ahmet Türk'le yapıldığına inanıyorum. Bugün köşkten çıkan Baykal'ı dinledim hayretler içerisinde kaldım. Benim Annem bile soruyor hemen nereye gidiyorsunuz diye Baykal diyor ki elimizde bir güç var hemen girelim. Orada bir bataklık var bizi oraya çekmek istiyorlar. Ancak orada bizi nelerin beklediğini iyi bilmek lazım. Patronlarını bilmek lazım ona göre hareket etmek lazım"

Ankara'daki siyasilerden eleştiriler alan Hadi Özışık "İyi ki Ankara'da değilim. Yoksa bu iki kurt politikacının arasında ne yapardım bilemem. Oktay bey çok heyecanlı konuştu. İşte bu tür konuşmalar başka reaksiyonlara yol açıyor. Dün Erzurum'da Kürt vatandaşlarımızın evi basıldı. Bursa'da DTP'nin binası basıldı. İşte bu tür heyecanlı konuşmalar halkı farklı yönlere itebilir bunu kastettim. Sayın Özyürek benim Sayın Bayal'ı anlayamadığımı söylüyor. Baykal'ı Türkiye anlamıyor ki ben anlayayım. Ben MHP ile CHP'yi de aynı kefeye koymadım. Çünkü MHP 22 Temmuz'dan beri sağduyulu politika yürütüyor ve krizleri önleyen adımlar atılıyor. Bakın dün referandum yapıldı. Muhalefet yine ağır bir yenilgi aldı. Bugün bu terör olmas biz Baykal'ın ne yaptığını bugün konuşuyor olurduk. CHP şahin politikasını sürdürürse Deniz'in sonunu görürüz" şeklinde yanıt verdi.

Özışık sözlerini şöyle noktaladı "Bu siyasilerin şahince girişimleri sürdükçe, bölge insanının gerçek sorunu tartışılmadıkça çözümlenmedikçe bu kanayan yara devam edecektir. Başbakan Diyarbakır'da yaptığı açıklamadan sonra neredeyse PKK ile bir tutuldu neredeyse hain ilan edildi. İşte bu şahin politikalar yüzünden 22 Temmuz'un sonuçlarının ne olduğunu gördük. CHP'nin Güneydoğu'da milletvekilinin olmaması ne kadar acı değil mi? Ben seçim öncesi o bölgede gezdim. Bölgede Kürt halkı kesinlikle gerginlik istemiyor."

Akşam Gazetesi Yazarı Hüsnü Mahali de "Bu ateşkes şeyi yeni değil. Talabani ile yaptığım röportajda kendisi bana (Eğer Türkiye opersayonu durdurursa ben ve Barzani söyleriz 6 ay 1yıllık ateşkes ilan ederler. yumuşama yaşanır. oturur konuşuruz liderleriyle. yada abde anlaşırız. abd silahları teslim edilir) teklif bu yani." diyerek Talabani'nin yaklaşımını ifade etti.

Mahalli "Ben Başbakan Erdoğan'ın ABD'den olumlu bir yanıtla döneceğini sanmıyorum. Bush ne diyecek Erdoğan'a tamam PKK'yı bitereceğim mi diyecek? Hayır (Sen benim isteklerimi yap Ben de sana PKK'yı vereceğim) diyecek ama Başbakan Türkiye'ye dönünce bunu da unutacak. Ben tüm bunların ABD'nin planlarına dahil olduğunu düşünüyorum ve Türkiye bunu da ataltacaktır diye tahmin ediyorum" dedi.

Oktay Vural

Programa Ankara Stüdyosundan katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, ABD'nin PKK'yı kınamaktan öte adımlar atmadığını belirterek başta bu ülke Irak ve Başbakan Erdoğan'a ağır eleştirilerde bulundu. Vural "Türkiye'de Kürt sorunu var alt kimlik üst kimlik tartışmasını başlatırsan bugün bu teröre cesaret vermiş olursun. Türkiye aylar önce yapması gereken sınırötesi operasyonu yapmayınca bugün masada oturup terörü konuşmak zorunda kalıyoruz" dedi.

Vural'dan sert tepki!

Vural "Şimdi Kuzey Irak'a girmezsek ne zaman gireceğiz. Bakın bugün caydırıcı güç olması gereken Türkiye caydırılan güç haline gelmiş. Kim tarafından? Peşmerge tarafından. Eğer biz yaz aylarında Kandil'e bir girip çıksaydık ve bir daha geliriz mesajını verseydik bugün bu pervasızlar bu kadar rahat olamazdı. Yok oraya giremiyiz orada bataklık var ne bataklığı yahu? Biz oraya girip yumruğu inidrmezsek başkalarının gücünü kabul etmiş oluruz. Bu devlet yönetimi köle bir devlet yönetimidir. Biz 507 milletvekili ile bir karar almışız. Müsade edin de biraz kararlı olalım. Meseleye daha büyük bakmamız gerek."


Ercan Çitlioğlu

"Biz PKK'yı sadece Türkiye'den Kuzey Irak'a giden kişilerden sanıyoruz. Oysa PKK'nın içinde Suriyeli, İranlı ve Iraklı Kürtler var. Kuzey Irak'ta bu teröristleri affedelim Türkiye'de affetsin düşüncesi hakim. Ancak Türkiye'de genel bir affa şiddetle karşı olunacağı bilindiği için Barzani bu teklifini geri çekti. Bence DTP'nin istediği gibi Genel af Türkiye'de hiç bir şekilde gündeme gelmez. DTP bir genel af bekliyorsa bunda kesinlikle yanılıyor. DTP, iktidardan böyle bir teklif bekliyorsa kendisini de sistem dışı olarak görüyor demektir. DTP'nin sözcülerinin (Biz PKK'ya terör örgütü dersek sizleşiriz) diyerek zaten kendilerinin hangi çizgide olduğunu belirtiyorlar."

Çitlioğlu şöyle devam etti:

"Irak'ta zamanında KYB tarafından öldürülmek istenen Barzani ve Talabani'yi biz ölümden kurtardık. Şimdi bu iki kişi kolkola girerek bizim gözümüzü oymaya çalışıyorlar. İşte burada düşünülmesi gereken budur. Biz nerede hata yaptık ta bu adamlar şimdi bize karşı oldular."


Mustafa Özyürek

"PKK terör örgütünün Türkiye'yi bölmeye dönük bir projesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Güneydoğu'da yaşayan Kürt vatandaşımızı terör örgütünden ayırmak lazım. PKK'nın projesi nedir İran-Irak ve Türkiye'deki Kürt vatandaşların yaşadığı bölgeyi alıp bir Kürt devleti kurmak. İşin esasında ABD'nin de bu oyunda rolü var"

Yard. Dç. Ahmet Han ise şunları söyledi:

"Kuzey Irak'ta meydana gelecek olan bir operasyonun iktisadi boyutu var. Şimdi bunlar dile getiriliyor. Bir kere şunu tespit edelim. Orada kim kime ateiş ediyor. TSK o bölgeye rastgele ateş mi ediyor. Yoksa TSK gidip Kuzey Irak'ı mı bombalıyor. Oysa PKK geliyor Türkiye'de oraya buraya ateş ediyor bunun da karşılığını görüyor. Şimdi hem eylem yapıyorlar hem de ateşkes ilan ediyorlar. Böyle bir ateşkes çağrısının Türkiye'de kabul edilmesi mümkün değildir. Bu ateşkesle ne kastediliyor (Haa kış geliyor ben bir nefes alayım) bunu kabul edecek bir siyasi iktidar olduğunu mu sanıyorlar. İkinci bir durumda PKK koordinatörlüğüne atanan Edip Başer paşa istifa etmedi ama zaten beklediği şeyler olmazsa görevi bırakacağını ima ediyordu."