Hafızanın sinsi düşmanı:Hipertansiyon
Abone olDamarsal bunama, yüksek tansiyon ve kolestrolün tüm vücutta, özellikle kalp koroner damarlarında zaman içinde tıkanma yapıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr.
Türker Şahiner, hipertansiyon sonucu ortaya çıkan damarsal bunama
ile ilgili şu bilgileri verdi:
Damarsal bunamaya yol açabiliyor”
“Unutkanlığa neden olan etkenlerde Alzheimer’den sonra
ikinci sırada yer alan damarsal sorunlar, vasküler damarsal
demansa, bir başka deyişle damarsal bunamaya yol
açabiliyor. Damarsal bunama, yüksek tansiyon ve
kolestrolün tüm vücutta, özellikle kalp koroner damarlarında zaman
içinde tıkanma yapması ve tam tıkanma olduğunda dokunun ölümüne
bağlı olarak gelişiyor.
Damarların tıkandığı bölgede hafif şekilde beyin fonksiyon yitimi
gerçekleşiyor. Bu da kişiyi, fark ettirmeden sinsi bir bunamaya
doğru götürüyor. Koroner hastalıkların risk faktörleri olan yüksek
tansiyon, diyabet, kolestrol seviyesinin yüksekliği, sigara
kullanımı, aynı zamanda beyin damar tıkanıklığının da tetikleyici
unsurlarını oluşturuyor.
Hafıza ve hipertansiyon arasında doğrudan bir ilişki
bulunmuyor. Unutkanlığın en önemli sebebinin Alzheimer olduğunu
biliyoruz. Örneğin, unutkanlık sorunu yaşayan 100 hastanın
en az 50-60’ı Alzheimer tanısı alıyor. Unutkanlığa nedenleri
arasında ikinci sırada ise damarsal sorunlardan kaynaklanan
problemler yer alıyor. Tıpta bunun adına vasküler damarsal demans
(Damarsal bunama) deniyor.
“Hiçbir zaman durdurulamıyor”
Kişiler de, Alzheimer olmasa bile vasküler demans görülebilir. Alzheimerı, damarsal bunamadan ayıran en önemli özelliğini, bu hastalığın başladığı günden itibaren hiç aralık vermeden kişiyi kötüye götürmesi oluşturuyor. Önerilen tedavi ve yaşam biçimiyle kötüye gidiş yavaşlasa bile hiçbir zaman durdurulamıyor. Oysa damarsal tipteki vasküler bunamada, ilerleme devamlı yükselen bir grafik halinde değil, basamak basamak gerçekleşiyor. Bu basamaksal gidiş, seyri biraz daha ılımlı hale getiriyor.
“Tansiyonu kontrolsüz olanlar dikkat etmeli”
Kişinin tansiyonu kontrolsüzse, iki yıl içerisinde çok ciddi
sorunlar yaratabilir. Özelllikle unutkanlığının farkında olmayan,
tansiyonunu iyi regüle etmeyen ve diyabeti olan kişilerde bu
hastalık çok hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Çünkü damar
tıkandığı anda ölür. Ama tansiyon zaman zaman yükselse de
çoğunlukla ilaçlarla kontrol altına alınmışsa hasta, 10-20 yıl
boyunca çok büyük bir sorun yaşamayabilir. Yaş da önemli bir
faktör. Genç hipertansiyon hastalarında damarsal bunama görülme
olasılığı daha düşük. Bu olasılık yaş ilerledikçe artıyor.
Eğer hipertansiyon ile damar sertliği varsa ve
beraberinde yüksek kolesterol belirtisi olan ateroskleroz
görülüyorsa, damarlarında hasar mutlaka gerçekleşiyor. Bu da
damarsal bunamaya yol açıyor.
Korunmak için ne yapmalıyız?
Damarsal bunamanın tanısının konulmasında MR çok tanımlayıcı bir
yöntem. Çünkü MR ile damar tıkanıklığı anında görülebiliyor. Eğer
kişi Alzheimer hastasıysa böyle bir damar tıkanıklığı olmuyor. Ama
hasta, zaman zaman kötüleyen hafızadan bahsediyorsa bu durumda
tanı, damarsal demansa giriyor.
Bir hipertansiyon hastası, damarsal bunamayla karşılaşmamak için en
başta diyetini korumak ve düzgün bir yaşam tarzı sürdürmek zorunda.
Hasta, eğer bunlara dikkat etmezse, unutkanlığının ilerlediğini
fark etmiyor. Bu da, klinik tabloların oluşmasına neden olabiliyor.
Beyindeki küçük damarlar tıkandığı için beynin merkezindeki sıvı
büyümeye başlıyor. Bu hastalarda en büyük belirti yürüyüş bozukluğu
olarak ortaya çıkıyor. Bu hastalar tıpkı Parkinson hastaları gibi
tipik bir şekilde, çok kısa adımlarla yürürler. Ya da hasta büyük
ve küçük tuvaletini kaçırmaya başlar. Bu durum ancak ameliyatla
düzeltilebiliyor."