Hadım edilmiş harem ağası halvete girebilir mi?
Abone olMuhteşem Yüzyıl'ın son bölümü sosyal medyayı salladı izleyicilerin kafasındaki temel soru “hadım edilmiş harem ağası nasıl halvete girer?” oldu.
İNTERNETHABER (ÖZEL İÇERİK) Muhteşem Yüzyıl'ın 109. bölümünde Harem ağası Sümbül Ağa'nın halvete girmesi geceye damga vurdu.
Dizinin final sezonunda izlenme oranlarının düştüğü bu nedenle de daha önce çok tartışma çıkartacak sahnelerin ard arda ekrana geldiği ileri sürüle dursun, izleyicilerin kafasındaki temel soru “hadım edilmiş harem ağası nasıl halvete girer?” oldu.
HADIM EDİLEN BİRİ CİNSEL İLİŞKİ YAŞAYABİLİR Mİ?
Peki böyle bir şey mümkün mü? Hadım edilmiş bir kişi cinsel ilişki yaşayabilir mi?
Soruya yanıtı uzmanların yazdığı eserlerden, bilimsel çalışmalardan ve edebiyattan örneklerle vermeye çalışalım.
HADIM EDİLMEK NEDİR?
Hadım edilmek –her ne kadar akla hemen öyle gibi gelse de– erkek cinsel organının kesilmesi anlamına gelmiyor. Hadım edilmek, erkeğin cinsel organının cinsellik fonksiyonunu tamamen yitirmesini sağlamak anlamına gelen bir kavram. Hadım etme ile beklenen “ağaların Harem’deki kadınlara karşı cinsel istek duymasını engellemek.” Bu amaçla cinsel organları yerine testisleri burulan ve cinsel açıdan işlevsizleştirilenlere de rastlanıyor.
NASIL HADIM EDİLİYORLAR?
Hadım edilme sırasında en çok kullanılan yöntem erkeğin cinsel organının bir iple bağlanması, kangren olduktan sonra da kesilmesi şeklinde uygulanıyor. İyileşme için ise dönemin en iyi tedavi yöntemi olan kızgın toprak ile dağlama yöntemi tercih ediliyor.
ERGENLİĞE GİRMEMİŞ ÇOCUKLAR HADIM EDİLİYOR
Ancak bu işlemler henüz ergenliğe girmemiş çocuklara yapıldığı için hadım edilenlerin bir kısmı, fiziksel olarak ergenlikten çıktıktan sonra cinsel fonksiyonlarına kavuşabiliyorlarmış.
Prof. Dr. Nurhan Atasoy Haremin bilinmeyenlerini açıkladığı bir yazıdında şöyle diyor: “Bazı hadım edilen kişilerin operasyonu başarılı olmadıysa cinsel uzuvları tekrardan büyümüş. Hatta 2. Mahmut zamanına ait bir efsaneye göre 3 harem ağasının penisleri tekrar büyümüş, padişah bu mucizeyi görünce ağalara para verip azat etmiş.”
ÖN SEVİŞME DE BİR YÖNTEM
Cinselliği sadece birleşmeden ibaret görmeyenler için haremdeki kadınların neredeyse tüm zamanlarını geçirdikleri harem ağlarıyla ön sevişme benzeri yollarla, öpme, dokunma, okşama gibi yollarla cinsellik yaşayıp kendilerini tatmin ettiği de ileri sürülüyor.
ZIBIK DA NE OLAKİ…
Dönemde seks shop benzeri dükkanlar olmasa da balmumu ya da tahtadan yapılmış erkek cinsel organı benzeri ürünlere zıbık adı verildiği ve bunların üretildiği, satıldığı ve kullanıldığı da biliniyor.
Osmanlı'da Seks isimli kitabı ile bu konuları uzun uzun inceleyen Murat Bardakçı, 2007 yılında Sabah gazetesindeki köşesinde zıbık ile ilgili şunları yazıyor:
"Zıbık, vibratörün atası idi, cilâlı ağaçtan, özellikle de şimşirden imal edilmişti ve vibratör ne işe yararsa, o da aynı işe yarardı. Eski asırların zıbığıyla zamanımızın vibratörü arasındaki en önemli fark, vibratörün pille, zıbığın ise sadece el kuvvetiyle çalışmasıydı."
İŞTE HERKESİN KONUŞTUĞU O SAHNE
Muhteşem Yüzyıl'ın dün akşam yayınlanan harem ağasının halvet sahnesi neye göre çekildi, hadımlı ağa nasıl halvete girdi artık izleyip siz karar verin!
Bardakçı kitabında ise Zıbık'ın edebiyattaki yansımalarından söz ediyor:
"1913'te yayınlanan "Zifaf Gecesi-Harem Ağası'nın Muaşşakası". Yazarının adı
yerinde sadece "M.S." rumuzu var. Romanın özelliği, yapay erkeklik organını konu alan ilk Türkçe kitap olması. Harem Ağası'nın Muaşşakası, konunun işlendiği ilk düzyazı örneği.
Konusu, kısaca şöyle:
Hadım edilmiş bir zenci olan harem ağası Anber, sürekli evlilik hayalleri içerisindedir. Çevresindeki kızlar, erkekliğinin olmadığım bilmelerine rağmen, parası için Ağa'yla evlenmek isterler. Anber de bu kızlar arasından Envare'yi seçer.
Envare ve diğer kızların bilmedikleri birşey vardır. Anber, ilişkide bulunabilmek amacıyla, İtalya'da kendisi için bir erkeklik aleti yaptırtmıştır. Envare'yle gerdek odasına girer girmez aletin kutusunu açar ama kutuya saklanmış olan bir yılan tarafından ısınlır. Zifaf odasından, Ağa'nın cesedini çıkartırlar. Olup bitenler üzerine çıldıran Envare de bir akıl hastahanesine kapatılır."