Hadi 'Terörist Hristiyan'desenize!

Yeni Zelanda’da Cuma namazında yaşanan katliam hepimizi derinden yaraladı…

Öyle ki terörist, bu katliamı başına yerleştirdiği kamerasından tüm dünyaya izlettirdi..

Böylesi ilk kez görüldü…

Bunun tek başına yapılan bir saldırı olduğunu kimse söyleyemez…

O katilin Türk ve Müslüman düşmanı olduğu da ortaya çıktı.

Yeni Zelanda'da camiye saldırı gerçekleştiren saldırgan Brenton Tarrant’ın, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "İnsanımızın en eski düşmanı" diye tanımlayıp ölümle tehdit ettiği ortaya çıktı. 

Saldırıyı 2 yıl önce planlayan Tarrant'ın manifestosunda Türklerle ilgili bir bölümde bakın neler yazıyor.

 "Topraklarınızda huzur içinde yaşayabilirsiniz, size zarar gelmeyecek. Boğaz'ın Doğu yakasında. Ama Boğaz'ın Batı yakasında bir yerde yaşamayı denerseniz, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz. Konstantinopolis'e gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak.”

Peki bu hain saldırıdan iki gün  önce Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye yönelik çağrısında ne vardı.

“Ayasofya’yı camiye dönüştürmeyin.”

Ondan iki gün öncede İsrail  Başbakanı Netanyahu'nun  durup dururken Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandığı 'Türkiye'nin diktatörü Erdoğan' şeklindeki ağır ithamlarını  görmüştük..

Son bir haftada bütün bunlar olurken Yeni Zelenda'dan  alçakca bir katliam haberi geldi..

İşin ilginç olanı uluslararası medya, 49 masum  Müslüman’ı camiada ibadet ederken öldüren katili terörist olarak değil “SALDIRGAN” olarak nitelendiriyor!

Neden?

Çünkü “Müslüman” değildi!

Ey Batı dünyası…

Ey ABD…

Ey İngiliz…

Bir Müslüman bir yere saldırsa hemen çıkıp “Müslüman terörist” diye ortalığı ayağa kaldırırken, Yeni Zelanda katilinin bir Hristiyan olduğu apaçık ortadayken neden “HRİSTİYAN TERÖRİST… YAHUDİ TERÖRİST ” diyemiyorsunuz!

Bakın tüm bu saldırıların ve oyunların arkasında yatan “Siyonizm” gerçeğidir…

Müslüman Türk düşmanlığının yegane temeli Siyonizm’dir…

***

Dünyayı kana boyayan Siyonizm’in kurucusu kimdir?

Theodor Herzl

 “YAHUDİ DEVLETİ” fikrini ortaya atan ve başlatan  kişid…

Gözünü Osmanlı Devleti sınırları içerisindeki Filistin’e diken Sultan 2. Abdülhamit Han’dan Filistin’i isteyen, teklifi reddedilince Osmanlı yıkılmadan İsrail’in kurulamayacağını işleyen şerefsizdir Herzl!

Osmanlıyı yıkmak için çaba harcadı…

Sürekli bunu işlerken “Yahudi Devleti” adlı kitap yazdı...

1887’de yaptığı çağrı üzerine “1. Siyonist Dünya Kongresini”  İsviçre’nin Basel şehrinde topladı.

Kongrede “Ben bugün burada Yahudi Devleti’ni kurdum, ancak bunu yüksek sesle söylersem bütün dünya güler. Fakat 5 sene içinde ya da elli sene sonra bunu herkes böyle bilecektir” demiştir.

Ve 50 yıl geçmeden 1949’da İsrail Devleti gerçekten kurulacaktı…

Herzl “Abdülhamit ölmeden Filistin biz Yahudilerin olmaz. Onun ölümünü beklemeliyiz” diyerek düğmeye basmıştır…

Çok iyi bilmekteydi ki, Yahudileri bulundukları ülkelerden kaçarak İsrail’e göç etmeye ikna etmek için Siyonizm’in “Yahudi düşmanlığı” kavramına ihtiyaç vardı.

Herzl, Yahudi düşmanlığını daha da fazla körükledi.

Böylece Yahudileri kinlendirip kurulacak İsrail’e destek olmalarını sağlayacaktı.

İngilizlerin, Rusların, Fransızların ve Ermenilerin  olduğu gibi Yahudilerin de önünde duran tek engel Abdülhamit’ti...

Yahudiler Theodor Herzly öncülüğünde 1987’de İsviçre’nin Bassel şehrinde “Birinci Siyonizm Kongresi”nde 7 maddelik karar aldılar.

1-Yahudi Devleti kurulacaktır.

2-Bunun temini için Filistin’den Arapların ve Osmanlıların kovulması gereklidir.

3-İlk önce bazı Araplar dost görünerek Osmanlı aleyhinde isyana teşvik edilecektir.

4-Filistin’de bir Yahudi Devletin kurulmasına izin vermeyen 2. Abdülhamit tahttan indirilecektir.

5-Osmanlı Devletini yıkmak için bir cihan savaşı çıkarılacak ve gerekli şartlar sağlanmazsa İkinci  Dünya Savaşı’nın tohumları atılacaktır.

6-Filistin’den Araplar kovularak Yahudi Devleti kurulacaktır.

7-100 yıl sonra 1997’de Nil’den Fırat’a kadar uzanan topraklar üzerinde Yahudi hakimiyeti kurulacak ve böylece “Büyük İsrail” gerçekleşecektir.

Bu kararlardan anlaşılacağı üzere Yahudilerin boy hedefi Osmanlı Devleti ve 2. Abdülhamit’tir.

Sonraki yıllarda Yahudilerin bu kararları birer birer gerçekleşmiştir.

(Geriye 7 madde kalmıştır! Yani doğrudan Türkiye’yi ilgilendiren madde)

O sırada Osmanlı Devleti borç batağındaydı. Yahudiler ise bütün o borçları ödeyecek parayı teklif etmişler ama 2. Abdülhamit “ Şehit kanıyla alınan topraklar para ile satılamaz! Defolun” diye azarlamış ve Filistin’e karşılık borçları ödeme teklifi getiren elçileri kovmuştu.

Sonra ne oldu?

Kale içeriden fethedildi…

İttihat ve Terakki’ye verilen desteklerle, Şeyhülislam’a ve fetva eminine tehdit ile uyduruk, iftiralarla dolu bir hal fetvası yazdırılarak Abdülhamit tahttan indirildi..

Sonra Siyonistler hedeflerine kolay ulaşmaya başlayıp gerçekten de o dönem hayal denilen İsrail Devletini Bassel’den 50 sene sonra  kurdular(1)

 Ama  hesapları bitmedi…

                                                          ***

Bugünkü meselede bu…

Ortadoğu’da, Suriye’de, K.Irak’ta kanayan yara işte bu siyonizm cellatlığıdır…

Türkiye üzerindeki gerçek belada budur..

Herzly öncülüğünde 1887’de İsviçre’nin Bassel şehrinde “Birinci Siyonizm Kongresi”nde alınan 7 maddelik karar demiştim ya…

İşte o  7 maddenin 6’sını hayata geçirdiler..

Geriye 7. madde kalmıştı!

O madde Türkiye’nin duruşu ile gerçekleşmedi…

Çünkü doğrudan Türkiye’yi ilgilendiren, yani hedef alan madde…

Hala o maddenin peşindeler…

Siyonist Komite’nin en büyük hedefi Büyük İsrail’i kurmaktır..

İşte o  plan  “Arz-i Mevüd” olarak adlandırılıyor.

Suriye, Irak, Kıbrıs, Ürdün, Filistin, Lübnan topraklarının tamamında S. Arabistan’ın kuzey, İran’ın doğu ve Türkiye’nin de Güneydoğu bölgesinde büyük İsrail Devleti kurulacaktı!

İşte bugün bütün plan bu…

Ortadoğu’da yaşanan olayların perde arkası bu…

Türkiye’nin Güneydoğusu üzerindeki PKK oyununun perde arkası da bu…

Türkiye’nin Suriye ve Kuzey Irak sınırında ve sınır ötesinde PYD, PKK’ya yönelik sınır ötesi harekatlarının asıl nedeni de bu! 

                                                    ***

Bugün de o Herzl'in  devamı  ülkemiz içindeki iş birlikçileri ile birlikte Recep Tayyip Erdoğan’a bitmek tükenmek bilmeyen oyunlarla  neden saldırıyor neden  devirmek istiyorlar?

 1987 yılında ne  demişti Theoder Herzl;

“2. Abdülhamit ölmeden Filistin biz Yahudilerin olmaz. Onun ölümünü beklemeliyiz.”

Yıl 2019..

Herzl’ er şimdi de  diyorlar ki;

“Recep Tayyip Erdoğan indirilmeden Türkiye üzerindeki emellerimizi “ARZ-İ MEVLİD”ü gerçekleştirmemiz mümkün değildir.”

Mesele işte budur sevgili okurlar…

ABD İsrail, İsrail ABD demektir…

PKK,YPG,PYD,FETÖ onların  ürünüdür!..

Bu gerçeği görelim…

BEKA SEÇİMİ  denende işte budur…

Oyun devam ediyor!..

Tayyip Erdoğan karşısındaki  birbirine hiç benzemeyenlerin oluşturduğu cephenin mimarı kim?

ABD…

ABD kim?

İsrail!..

İsrail kim?

Siyonizm!..

Siyonizm kim?

“Arz-i Mevüd”

Arz-i Mevüd  ne?

Türkiye’nin  Güneydoğusunu da içine ayan Büyük İsrail Projesi…

Mesele budur!..

                                             ***

Bunları yazarken  Erbakan hoca’yı düşünmemek mümkün mü?

Ah be Erbakan hocam ah!

Bu ülkede yıllarca tek başına “Siyonizm bu ülkenin beş belasıdır” diye mücadele ederken “Ya hoca taktın yine  İsrail’e” diye  gülüp geçen siyasetçiler vardı…

Hiç kimse oralı olmadı.

Ama tek başına kalsa da hep uyardı..

Allah rahmet eylesin nurlar içinde yatsın…

Hakkını helal et hocam…

Ama dava öğrencin ile  emin ellerde!..

Kyn(1) Tarihten Bugüne oynanan oyunların perde arkası/Coğrafi ve Zihinsel İşgalin Arka Planı/Mustafa Güldağı