Hadi Özışık'tan didaktik bir yazı

Köşe yazarlarının köşelerini bir silah gibi kullanamayacakları çok yazılıp, çizildi. Peki köşe yazarlarının haklı dahi olsalar, kişisel kin ve nefretlerini köşelerine yansıtma lüksüne sahip miler? Elbette hayır! Star Gazetesi yazarı Hadi Özışık'ın 'öğretici' nitelikte olan "Gazeteci kin tutmamalı" başlıklı yazısı şöyle:

- Ertuğrul Özkök’ün ‘Şerefsiz mirası’ reddetme çağrısına itibar etmeyen kimi yazarlar, işgal ettikleri köşelerde, ‘kin ve nefret’ kusmaya devam ediyor!

Özkök’ün de ifade ettiği gibi, ‘çok büyük olduğu’ için bitmiyor bu ‘Şerefsiz miras!’

‘Geçmiş’ takıntısından kurtulamayan kimi kalem erbabı, ettikleri küfürleri, yaptıkları hakaretleri ‘fikir’ olarak yutturuyor bize.

Hep aynı şeyler!

Bozuk plaktan da beter!

Yeni bir şey yok...

Gelecek adına atılan bir adım da yok. Tek sermaye var elde, o da ‘geçmiş.’ En büyük silahları, geçmişteki hatalar. Hal böyle olunca; atış serbest tabii ki! Halbuki duygularının esiri olmamalı gazeteci. Karşısındaki düşmanı bile olsa, doğrudan şaşmamalı!

Bir örnek...

‘İlhan Kesici’nin teşhisini’ yazdım ya, İlhan Bey aradı geçen gün teşekkür etmek için! Beklemiyordu benden böyle bir yazı. O’nu bir yazıda fena halde kızdırmıştım çünkü. Sabahın erken vaktinde, İlhan Kesici’ye yakışmayan bir üslupla hakaretler yağdırmıştı bana.

Ne yapmalıydım?

Bana ayrılan bu köşede ‘intikam’ almak için küfür edemezdim ki. Gazeteci olarak, İlhan Kesici’nin hakkını teslim etmem gerekiyordu, ettim! O’da açtı telefonu, hem özür diledi, hem de teşekkür etti.

Yani ben görevimi yaptım, İlhan Kesici de üstüne düşeni!

Sözün özü; ‘kindar’ olmamalı gazeteci.

Yazı: Hadi Özışık
Kaynak: www.stargazetesi.com.tr