Hadi Özışık anlatıyor! Bir koltuk uğruna herkes birbirinin gözünü oyuyor

AK Parti veya Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında birlikte hareket eden, kol kola mücadele eden Kılıçdaroğlu’su, Akşener’i, Karamollaoğlu’su, Ali Babacan’ı, Davutoğlu’su, HDP’si Tayyip Erdoğan’ı alt etmeye çalışıyor…

Ama her biri de ağzını açtığında Erdoğan’ın hanesine puan yazdırıyorlar…

Son olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun el kol hareketini hatırlayın…

Erdoğan’ın karşısında böyle bir ekip var…

Ama AK Parti’de de şan, şöhret, para, kibir, israf, aklınıza gelebilecek her şey var…

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir koltuk uğruna herkes birbirinin altını oymaya çalışıyor.

Herkes birbirinin ayağını kaydırmak için başka bir mücadelenin içine giriyor..

Erdoğan “milletle ilgilenin” diyor ama onlar kendi dertlerine düşmüşler…

Bir koltuk daha, bir maaş daha kapma derdinler…

Yeni Şafak’ta Hasan Öztürk bugün böyle düşünen herkese tercüman olmuş…

Kendisi için değil, davası için endişe edenler lütfen Hasan Öztürk’ün “Ne zaman söyleyeceksin… Söyleyemezsin” başlıklı yazısını bir daha okuyun…

Grup yöneticileri sus pus olunca Alpay Özalan kötü adam oluyor!

Meclis’te CHP’li Özgür Özel Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a ‘hadsiz, atanmış’ dedi… Süleyman Soylu’ya ‘çakal’ dedi… Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a hakaretler yağdırdılar…

AK Parti’nin Meclis grubu tüm bunlara karşı sessizdi…

Özgür Özel’e ‘sayın’ diye hitap edecek kadar da naziklerdi…

Kendilerine olsa kıyameti koparırlardı, ama başkalarına olunca yok kardeşim, dokunma…

Mustafa Şentop, Kemal Kılıçdaroğlu’na terbiyesizce yaptığı el hareketi için kınama cezası oylaması yapacak…

Ama AK Parti milletvekilleri salonda değil!…

Yaptırsa reddedilecek…

Böylece Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı yanına kar kalıyor…

Erdoğan grup yöneticilerine “Bu nasıl grup yönetimi” diye fırça atmak zorunda kalıyor…

Grup yöneticileri sus pus kalınca Alpay Özalan gibi isimler ortaya çıkıyor ve onlar kötü oluyor kamuoyu gözünde…

Biz bunları eleştirdiğimiz zaman “sen döndün mü?” Diye saldırıya geçiyorsunuz…

Bazıları dönüyor olabilir…

Ama doğruları söyleyip, yanlışları göstermek döneklik değil, inandığı davaya hizmettir…

En zor dönemimizde, yalnızlığa terk edildiğimiz davadan dönmedik, dönmeyiz de…

Bu da böyle biline…

Üç kuruş gelsin diye size köle ol-ma-ya-ca-ğım…

Noldu kardeşim incindin mi?..

Acıtıyor mu benim söylediklerim…

Ben ne zaman bu ekranın karşısına geçsem ne zaman Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili bir şey söylesem, ne idüğü belirsiz tipler klavyeye sarılıyorlar…

Asıyorlar, kesiyorlar, hakaret ediyorlar, bazıları da küfrediyor…

Kardeş sizleri incitmeye devam edeceğiz…

Yırtınsanız da, kendinizi arabaların altına da atsanız, susmayacağım..

Doğru olanın yanında olmaya devam edeceğim/edeceğiz, ben ve kardeşlerim…

Bizi asla susturamayacaksınız…

Bunu sadece klavye delikanlıları için söylemiyorum…

İktidarın gücüne sığınıp, bizi parayla terbiye edebileceğini zannedenler de bizi susturamayacak, bir takım şeylerden caydıramayacaklar…

Büyük biraderler de başarılı olamayacak…

Rızık veren Allah’tır, biz rızkımızı Allah’tan bekleyeceğiz, sizin üç kuruşunuza tamah etmeyeceğiz…

O üç kuruş gelsin diye size köle ol-ma-ya-ca-ğız…

Bunu böyle bilesiniz…

Bizi yok etmeye çalışanlar için söylüyorum…

İncinenler, bizi parayla terbiye etmeye çalışanlar, bizi yok etmeye çalışanlar; Allah’a yemin olsun siz değil sizin feriştahınız gelse bizi susturamayacak…

Cumhuriyet'in manşetindeki fırça haberi...

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde “Erdoğan Gruba kızdı" diye iri puntolu bir haber…

Peki Erdoğan niye kızdı AK parti Grubu’na…

İsmet Yımaz’ı arayıp “Böyle grup yönetimi olur mu?” demiş…

Haksız mı?