Haçlı anlayışı İsrail’e destek veriyor
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı saldırılar karşısında, “Onları oradan...
AK Parti Genel Başkan Yardımcı ve Karabük Milletvekili Mehmet
Ali Şahin, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı saldırılar karşısında,
“Onları oradan yok etmek için adeta Haçlı anlayışı, şu anda bir ve
beraber hareket ederek İsrail’e destek veriyor" dedi.
Ovacık ilçesine bağlı Çukur köyünde düzenlenen köy iftarına katılan
Mehmet Ali Şahin iftarın yaptığı konuşmada, Filistin’de en son
gelen haberlere göre ölü sayısının 400’ü aştığını söyledi.
“FİLİSTİN ADETA AÇIK CEZAEVİNE DÖNDÜ”
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama’nın İsrail’e ’Öldürün ama
az öldürün’ dediğini belirten Mehemt Ali Şahin “Bu nasıl bir
vicdandır Allah aşkına. Bu nasıl bir insanlık anlayışıdır. ’İsrail
nefsi müdafaa yapıyor’ diyorlar. Asıl nefsi müdafaa halinde olanlar
Filistin’li Müslümanlar. Onlar yaşama mücadelesi veriyor. Şu anda
İsrail’in işgal ettiği topraklar Filistin’lilere ait. Şimdi Gazze
gibi küçük bir bölgeye hapsolmak durumunda kaldılar. Adeta orası
açık cezaevi konumunda. Onları oradan yok etmek için adeta Haçlı
anlayışı, şu anda bir ve beraber hareket ederek İsrail’e destek
veriyor. ’Öldürün ama az öldürün’ sözü bugünün dünyasında
söylenebilecek söz müdür? Ne garip bir dünyada yaşıyoruz.
Vicdanları bağlamışlar canileri salıvermişler" dedi.
“ZALİMİN MUTLAKA TOSLAYACAĞI BİR DUVAR VARDIR”
"Zalimin mutlaka toslayacağı bir duvar vardır. Mazlumun ahı hiç bir
zaman yerde kalmaz" diyen Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim asıl üzüntümüz koskoca İs dünyasında, Körfez ülkelerinde,
petrol zengini ülkelerde, krallıklarda, bu olayla ilgili bir şey
olmuyor. Allah aşkına doğru dürüst bir açıklama yapın. Bir söz
söyleyin Müslüman kardeşleriniz orada ölüyor. Orada ki insanların
tepkilerine bile izin verilmiyor. Böylesine bir dünyada tek sesi
çıkan, tepki gösteren Müslüman Türk milleti. Biz milletçe bu tür
zulümler karşısında bütün siyasi kimliklerimizi bir tarafa
bırakarak bir ve beraberce hareket edebiliyoruz. Bu bizim millet
olarak büyüklüğümüzü gösterir. Bu devlet olarak köklü bir devlet
olduğumuzu gösterir. Peygamber efendimiz, ’Bir kötülük gördüğünüzde
onu önce elinizle düzeltmeye çalışın, elinizle düzeltmeye gücünüz
yetmiyorsa dilinizle düzeltin, ona da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle
buğzedin bu da imanın en büyük derecesidir’ diye buyurmuştur. Öyle
bir güçlü noktada olmayı arzu ederdik ki bu saldırıları
durdurabilelim. Elimizle bunu yapabilelim. İnşallah bir gün olacak.
İnşallah Müslümanlar bütün bu yaşananlardan dolayı bir nefis
muhasebesi yapacaktır. Kendi aralarındaki itişmeleri bırakacaklar
bir ve beraber hareket etmenin şuuruna varacaklar bunu temenni
ediyoruz. Şimdi dilimizle bu kötülüğü önlemeye çalışıyoruz. Dünyayı
ayağa kaldırmaya, işte bir takım ülkelerin yöneticileri ile görüşme
çalışmalarını yapıyor Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız."
BM’yi harekete geçirmeye çalıştıklarını ve BM’de 5 daimi üye
olduğunu ve başlarında ABD’nin bulunduğunu kaydeden Şahin,
bunlardan birisinin "hayır" demesi halinde üye 199 ülkenin
dediğinin olmadığını da belirterek, “ Başkan Recep Tayyip Erdoğan 2
yıl önce Birleşmiş Milletler yöneticilerine yaptığı bir konuşmada
‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek bu durumun yanlış olduğunu ifade
ettmişti. Her ülke eşit olmalıdır. Neden bu 5 ülke arasında halkı
Müslüman olan bir ülke yok? Bu soru orada gündeme getirilmiştir.
Biz bu gerçekleri dünyanın her yerinde elimizden geldiğince dile
getirmeye gayret edeceğiz. Koskoca İslam aleminin derlenip
toparlanması konusunda Osmanlı’nın torunları olarak bize görevler
düşüyor. Bunun bilinci, sorumluluğu içerisindeyiz" ifadesinde
bulundu.
“ÇANKAYA KOALİSYONUNU HALK ELİNİN TERSİYLE İTECEKTİR”
Cumhurbaşkanlığı sandığını milletin önüne AK Parti olarak
kendilerinin getirdiğini, sandıkta halkın 12’den vuracağını,
cumhurbaşkanlığı seçimleri ile Türkiye’de demokrasinin çok daha
ilerleyeceğini, artık her şeyin kararını milletin vereceğini
belirten Şahin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Muhalefet partileri kendi içlerinden bir aday çıkartamadı. Kemal
Derviş’in 2014 versiyonu Ekmeleddin İhsanoğlu’nu bir çatı adayı
olarak halkın önüne koydular. Hepsini toplasan bir AK Parti etmeyen
partiler aday gösterdi. Oda çalışmalarını sürdürüyor. Şu anki
anketler öyle gösteriyor ki adayımız Başbakanımız Recep Tayyip
Erdoğan ilk turda seçimi alacak. Kazanma ihtimali yok ama diyelim
ki Ekmeleddin bey Cumhurbaşkanı oldu. Bu Çankaya Koalisyonudur.
Türkiye’de koalisyonlar dönemini yaşadık biz. Çok partili
koalisyonlar döneminde Türkiye gelişmedi, yerinde saydı. Koalisyon
ortakları birbirleriyle didişti. Birbirlerinden kararname
sakladılar. Halkın bunu iyi bildiği için için 2002 yılında yeni
kurulmuş olan AK Parti’yi ’artık biz koalisyonlardan bıktık
Türkiye’yi bir parti yönetsin’ diye tek başına iktidara getirdi ve
3 dönemdir de oylarını artırarak iktidara taşıyor. Çünkü
koalisyonlardan bıktınız. Bu muhalefet partileri bizi mahalli
seçimlerde yenemeyince ’acaba Çankaya’da bir koalisyon
oluşturabilir miyiz? ve hükümetin icraatlarına ortak olabilir
miyiz?" diye düşündü. Ekmeleddin İhsanoğlu cumhurbaşkanı olursa
genel sekterleri CHP’den olacak, genel sekreter yardımcısı MHP’den
olacak. Diğer partilerden de orada ki bir takım önemli görevlere
isimler verilecek. Şimdi bir yere Vali mi atanacak, diyecek ki
Ekmeleddin beye CHP’lier, ’şu ismi atayın, hükümetle pazarlık yapın
aksi halde kararnameyi imzalamayın’ genel müdür mü atanacak, ’şunu
atamayın bunu atayın’ bunlar geçmişte yaşandı. Hükümetler
koalisyonunu 2002 yılında halk ellerinin tersiyle itti. Şimdi
Çankaya koalisyonunu da 10 Ağustos’ta iteceğiz ve bu oyunu
bozacağız. Hükümetle uyum halinde çalışacak bir cumhurbaşkanı
lazım. Abdullah Gül beyle biz böyle çalıştık. Recep Tayyip Erdoğan
seçildiğinde uyumlu bir şekilde ülkeye hizmete devam edilecek."
(İHA)