Hacı Yakışıklı "Pierre Loti Tepesi'nin ismi değişsin" dedi "Paris’in en güzel yerine “Yunus Emre Caddesi” ismi mi verildi?" diye sordu
Abone olTv100 yazarı Yakışıklı, Türkiye'deki yabancı sokak ve cadde isimlerine karşı olduğunu belirterek İstanbul'un en güzel tepesi olan Pierre Loti'nin ise isminin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
"“Seçim döneminde” kimseye mesaj verme gayreti içinde değilim." diyerek yazına başlayan tv100 yazarı Hacı Yakışıklı, Türkiye'deki yabancı cadde ve sokak isimlerine karşı olduğunu söyledi ve "gerçekçi hatırası varsa ona da tamamdır; ama bunun dışında ben yabancı isimlerin har vurup harman savurur gibi “caddelerimize isim yapılmasına” karşıyım." dedi.
"İstanbul’un en güzel yerlerinden birindeki tepenin adı niçin Pierre Loti? Adam kendi memleketinde bizdeki kadar zikredilmiyordur." ifadelerini kullanan Yakışıklı, tepenin adının “Eyüpsultan Tepesi” olması gerektiğini söyledi. Yakışıklı yazısında şunları kaydetti:
Bu bir “Ankara kulisi” yahut “siyaset meydanı” yazısı değildir.
“Seçim döneminde” kimseye mesaj verme gayreti içinde değilim.
Bu yazı toplumun tüm kesimlerine seslenen bir metindir diyerek derdimizin özünü anlattıktan sonra şimdi mevzuya gelelim…
Hakikaten hayıflanıyorum kardeşim…
Bizde “De Gaulle Caddesi” var, ama Fransa, Almanya, ABD, Hollanda gibi ülkelerde “Fatih Sultan Mehmet, Ecevit, Erbakan” gibi cadde isimleri yok!
Ülkemizin Başkent’inde Simon Bolivar Bulvarı, Konrad Adenauer Caddesi, Mahat Magandi Caddesi, John Kennedy Caddesi, Dö Gol (De Gaulle) Caddesi, Alexander Dubçek gibi caddeler var.
Eğer bizdeki “yabancı cadde isminin” karşılığı o ülkede varsa tamamdır, itiraz etmem.
“Karşılıklı” ise ve “mütekabiliyet esası ile” yapılmışsa itiraz etmem.
Ama hep biz yapalım, onlar için “çok da tın” ayarında olsun; ne güzel dünya değil mi?
Aynı şekilde İstanbul’un en güzel yerlerinden birindeki tepenin adı niçin Pierre Loti?
Adam kendi memleketinde bizdeki kadar zikredilmiyordur.
1934’e kadar “İdris Köşkü Tepesi” olan bu yerin ismi neden 1915’teki savaşta Fransa saflarında yer almış bir rütbeli Albay olan Loti’ye dönüştürülür?
O tepenin adı “Eyüpsultan Tepesi” olmalıdır.
Dilerseniz “Sevdalılar Tepesi, Şairler Tepesi, Sanat Tepesi” olsun.
Bir Fransız Subayı’nın ismi ebediyen neden en güzel tepeye veriliyor?
Üstelik gerçek ismi Pierre Loti değil; “Louis Marie Julien Viaud” onun gerçek adı.
Türk dostu olduğu söyleniyor imiş!
Peki, Türkler’in hiç mi dostu yok da Pierre Loti’ye kaldık?
Nazım Hikmet onun; "Çürük Fransız kumaşlarını yüzde beş yüz ihtikârla şarka satan" bir burjuva olduğunu söyler. Üstelik ona “şarlatan” diyerek “Ne domuz bir burjuvaymışsın meğer” diye seslenir.
1800’lü yıllarda maalesef, “Batı’da terakki var kardeşim, adamlar yapmış” falan diyerek “mağlubiyet fikrine” adeta gark olduk.
“Kendimiz olmaktan çıkarak ve başkalarına benzeyerek” çağdaş medeniyetler arasına gireceğimizi sandık.
Lawrens’ların cirit attığı ve izlerin birbirine karıştığı günlerde Pierre Loti gibi isimleri meclislerde, saraylarda ağırladık. Niçindi? Acaba bir Fransız subayını yakınlarda tutarak neler çevrildiğini öğrenmek için mi?
Yetkililere sesleniyorum.
Bu Pierre Loti’yi neden İstanbul’un en güzel tepesinde ölümsüzleştirme ihtiyacı duyuyoruz.