Hablemitoğlu'na ikinci suikast

Abone ol

Hablemitoğlu'nu öldürenler, şimdi de onun 'Köstebek' isimli kitabının dağıtımını engellemeye çalışıyor.

Dr. Necip Hablemitoğlu'nu geçen yıl Aralık ayında evinin önünde silahla öldüren karanlık güçler şimdi de onun 'Köstebek' isimli son kitabının dağıtımını engellemeye çalışıyorlar. Emniyetteki Fethullahçı yapılanmanın anlatıldığı kitabı basan Toplumsal Dönüşüm Yayınları'na her gün tehdit telefonları geliyor. Aman vakıflarının ve Fethullahçılar'ın faaliyetleriyle ilgili araştırmalarıyla tanınan Dr. Necip Hablemitoğlu geçen yıl 18 Aralık'ta evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda öldü. Katili hala yakalanamadı. Hablemitoğlu'nun emniyetteki Fethullahçı kadrolaşmayı anlattığı 'Köstebek' adlı kitabı ise ölümünden sonra, Toplumsal Dönüm Yayınları tarafından piyasaya çıkartıldı. Kitap kısa sürede en çok satanlar arasına girdi. Ancak, Hablemitoğlu'nu öldüren karanlık güçler kitabının da dağıtımını engellemeye çalışıyorlar. Toplatılacak dedikodusu Toplumsal Dönüşüm Yayınları'nın Genel Yayın Yönetmeni Hayri Bildik, 'Köstebek'in dağıtımının bazı güçler tarafından engellendiğini açıkladı. Bildik, karşılaştıkları zorlukları şöyle anlattı: Kitabın yayınlanmasını istemeyen bazı güçler, kitabın toplatılacağı şeklinde dedikodular yayıyorlar. Haliyle kimse toplatılacak bir kitabı almak istemiyor. Hablemitoğlu, ölümünden önce bizim yayınladığımız, 'El Tayyip' ve 'Laik Devlet Sarıklı Siyaset' adlı kitaplarımızı okumuş. Yayınevimizin, laik, anti emperyalist duruşu kendisini etkilemiş ve bunu ailesine belirtmiş. Bu yüzden de ailesi, onun ölümünden sonra 'Köstebek'i yayınlatmak için bize getirmiş. Hablemitoğlu hayattayken bu kitabını baskı ve tehditler nedeniyle yayınlatamamıştı. İlk başta ben de tedirgin oldum. Dosyadan 5 kopya yaparak gerek hukukçulara, gerekse irtica üzerine çalışma yapan yazarlara okuttum. Sadece ben 8 kere okudum. Ürktüğümüz, korktuğumuz yerler oldu. 'Yayınlama' diyen çok oldu. Ben de düşündüm. Necip Hoca'nın da iki çocuğu var, benim de. Aklıma hemen onlar geldi. Aileme danıştım ve izin aldım. Hatta, 'Böyle bir kitabı yayınlamayacaksın da hangi kitabı yayınlayacaksın' dediler. Ve sonunda yayınlamaya karar verdik. Dostlarımızdan, cumhuriyet savcılarından çok destek gördüm. Basımı gizli tuttular ama... Kitabın basımını gizli tuttuk. İstanbul'da yayınlanacağını birileri biliyordu ama yayınevini bilmiyorlardı. Engellemelerle karşılaşmamak için matbaaya bile hangi kitabı basacağımızı söylemedik. Ama kitapta isimlerinin ve eylemlerinin geçmesinden rahatsız olanlar boş durmadı. Aslında biz matbaayı gizli tuttuk ama nasıl olduysa, polis adresimizi buldu ve iki kere matbaaya geldi. Polisin basın yayınla alakası olmayan bir yerde bulunan matbaayı bulması çok ilginçti. Vatan'dan geliyoruz diyerek kitap istediler, biz de verdik. Kitap basıldıktan sonra, dağıtım firmalarını arayarak, kitabın hazır olduğunu söyledik ama çoğu kabul etmedi. İstanbul'daki dağıtım firmalarının yüzde 75'i dağıtımı kabul etmedi. Korkuları var. Bizi de tehdit ediyorlar. Biz kendi güvenliğimizi sağlamaya çalışıyoruz. Öğretmenler kefil oldu. Kendimize küçük bir cezaevi yaptık. Giriş çıkışları kontrollü yapıyoruz. Tanımadığımız insanları almıyoruz. Telefonlarla sürekli birbirimizi kontrol ediyoruz. Telefonla arayan tehditçilerden, 'Size mi kalmış niye yayınladınız?', 'Sizi kim finanse etti' gibi sorular alıyoruz. Evet bizi destekleyenler var ama bu ne büyük bir medya grubu, ne de sermaye grubu. Çevremizde bize güvenen, kendi halinde insanlar var, onların desteğini aldık. Ekonomik krizlerden dolayı, kitap zorluklarla basıldı. Kitap kağıdını iki öğretmen arkadaşımızın maaşlarını teminat göstererek aldık. Yani iki öğretmen arkadaşım kitaba kefil oldu. Onlar olmasaydı kağıdı alamıyorduk, dolayısıyla kitap çıkmıyordu. KAYNAK: STAR

Günün Önemli Haberleri