Habertürk'ün savunması yüz kızarttı
Abone olBasın Konseyi'nin kınadığı Ufuk Güldemir'in sitesi Habertürk kendi savundu. Ama o savunmada öyle küfürler, öyle hakaretler yer aldı ki, okuyanlar bile yüzü kızardı.
İşte Ufuk Güldemir'in kaleminden çıktığı her halinden belli olan
sözde savunma: 'LAME DUCK' TERİMİ HAKARET DEĞİL! BİRAND KONSEY'İ
NASIL KANDIRDI? Basın Konseyi, Mehmet Ali Birand ile ilgili
geçtiğimiz günlerde bir analiz yayınlayan HABERTÜRK'ü kınadı. Ama
çok komik bir gerekçeyle. Neymiş HABERTÜRK Birand’a "Lame duck"
demiş.. Bu da topal ördek anlamına gelirmiş. Bu da Birand’ın özürlü
ayağına gönderme yaptığı için HABERTÜRK ayıp etmiş.. Basın Konseyi
aynen şöyle diyor: "Birand hakkında kullanılan 'lame duck' (topal
ördek) deyimiyle özürlü ayrımı yapıldığı gerekçesiyle; Basın Meslek
İlkeleri'nin, 'Yayınlarda hiç kimse ırkı, cinsiyeti, sağlığı,
bedensel özrü, yaşı, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle
kınanamaz, aşağılanamaz' içerikli 1. maddesinin ve..." Dikkatinizi
çekeriz, o analizde Birand’a dönük çok ağır ahlaki suçlamalar var,
Basın Konseyi bunlara hiç girmiyor, neden, çünkü Mehmet Ali
Birand’ı biliyor. Hakkında mahkeme kararları var. Peki nerden
cezayı kesiyor? Topal ördekten.. Gelin şimdi Lame Duck, "Topal
ördek" ne demek ona bakalım. Lame Duck, Basın Konseyi'nin
zannettiği gibi topallayan ördek değildir. Lame Duck, icraat
yetkisi kısıtlandığı için, ya da görev süresi dolduğu için gitti
gidiyor gözüyle bakılan kişiye denir İngilizce lisanında. Yani
yetkisiz yetkiliye. denir. Mesela Amerika’da başkanlık
seçimlerinden sonra yeni başkan göreve başlayana kadar eskisi kısa
bir süre için iş başında kalmaya devam eder, ama hiçbir karar
almaz. İşte eski başkan için bu dönemde "Lame Duck" tabiri
kullanılır. HABERTÜRK Birand için Lame Duck tabirini kullanırken
şunu kastetmiştir: "Rating alamayacağı için fazla uzun süre o
görevde kalamaz, gidici" Yani Lame Duck tabiri ile Birand’ın fiziki
durumu değil, "siyasi durumu" ele alınmıştır , çünkü Lame Duck bir
siyasi terimdir. Hadi bunu, Basın Konseyi gibi, her ele aldığı
vakada usul ve öz hataları yaptığı için saygınlığı tartışmalı bir
hale gelmiş, haber kaynakları medya dedikodu sitelerine
indirgenmiş, basının tümünü temsil etmekten uzak olan bir kurum
bilmiyor, peki Mehmet Ali Birand gibi uluslararası bir gazeteci de
mi bilmiyor? Bilmez olur mu? Bal gibi bilir. Hatta Türk basınında
Amerikan başkanları için Lame Duck tabirini ilk kullanan
gazetecidir Birand. Reagan ile Bush arasındaki değişimi anlatırken
kullanmıştır bu terimi Birand bir yazısında. Peki Birand bunu bilir
de, neden Basın Konseyine "bana topal dediler" diye şikayet eder?
Çok basit. Basın Konseyi'nin safoşlardan oluştuğunu da bilir de
ondan. Ey Basın Konseyi, bilmez misiniz ki, orospuya orospu
demeyecek kadar akıllı olmasaydı HABERTÜRK, bugünleri göremezdi.
HABERTÜRK’ün Ekrem Dumanlı yazısını okudunuz mu? Müthiş sert bir
mesleki eleştiri olmasına rağmen yazıda tek bir hukuk ihlali ve
hakaret yoktur. Alın önünüze tekrar okuyun. Sadece "sen gazeteci
değilsin" tezini işlemiştir HABERTÜRK... Oysa Ekrem Dumanlı’nın
cevabında tam 17 adet hakaret ve hukuk ihlali vardır. Bu da zaten
HABERTÜRK'ün "gazeteci değil" tezini doğrulamaktadır. Çünkü hukuk
ihlali yapmadan yazı yazmayı beceremiyorsa bir gazeteci, o zaman o
zaten "bizden değildir". Gazeteci, sert yazabilirken hukuk dışına
çıkmama bilgi ve becerisine sahip meslek erbabına denir zaten.
Basın tarihimiz üstadların tek bir duruşmalık olmadan birbirlerine
çok ağır mesleki yazılarıyla doludur. Ha, bazen parasını verir
hakaret de edebilirsiniz. HABERTÜRK zaman zaman bu hakkını da
kullanmıştır. Gelelim tekrar Birand’a... Dikkatli okunduğunda bu
ağır yazıda tek bir hakaret olmadığı görülür. Her satırında zeka
olan ciddi bir basın eleştirisidir. Dikkat edin bu adam "kötü
gazetecidir" dememektedir. Bu adam "iyi gazeteci ama kötü adamdır"
demektedir. Lame Duck tabirinin ne olduğunu bile bile Basın
Konseyi'ni kandırması da "Birand iyi bir gazeteci kötü bir adamdır"
tezimizi doğrulamaktadır. Bu adam kötü bir adamdır. Bu adamı
tanıyın. Biz iyi tanıyoruz.