Habertürk Gazetesi ortak çağrı : İç savaş mı...
Abone olHabertürk Gazetesi yazarları bugün ortak bir çağrı yaptı. "2015’te hakikaten bir iç savaş mıydı rüyamız?' Habertürk yazarları MHP ve HDP başta olmak üzere tüm partilere seslendiler.
TÜRKİYE artan PKK saldırıları ile
hergün şehit cenazesi kaldırırken sokaklar da karışmaya başladı.
Adeta 'iç savaş provası' yaşayan Türkiye'nin hali herkesi
endişelendiriyor. Bugün Habertürk Gazetesi yazarları da bu
endişeyle MHP ve HDP başta olmak üzere tüm siyasi partilere ortak
bir çağrıda bulundu.
Fehmi Koru'dan Umur Talu'ya, Nihal Bengisu Karaca'dan Yavuz
Semerci'ye, Muharrem Sarıkaya'dan Serdar Turgut'a kadar tüm köşe
yazarları bu ortak çağrıya katıldı.
"2015’te hakikaten bir iç savaş mıydı rüyamız?"
diyen Umur Talu, HDP, MHP ve CHP liderlerine şöyle seslendi;
"Resmi açıklamaya göre 16 asker…
Resmi açıklamaya göre 14 polis…
Resmi açıklamaya göre “çok sayıda terörist!”
Cizre’de 5 vatandaş, hamile karısının yanındaki astsubaydan sonra kızının yanında öldürülen polis, annesinin yanında polis atışıyla ölen 13’ünde Cemile, İstanbul’da otobüs durağında Kürtçe konuşuyor diye bıçaklanan 21 yaşında, bir çocuk babası Sedat!
Yukarıdan hedef gösterilerek ikinci kez saldırıya uğrayan bir zamanlar “Devlet gazetesi” denen Hürriyet. Meclis’teki bir siyasi partinin basılan, yakılan genel merkezi.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan görebildikleri çocuklara bir
baksınlar…
Maçta bir küçük…
Cenazede bir küçük.
Bir de göremediklerine.
Cenaze alınamadığı için cansız bedeni buzdolabında tutulmuş 13
yaşındaki kız…
Annelerinin vurulduğunu gören 7 çocuk.
Peş peşe tabutlar…
Cenaze feryatlarına dahi saygısı olmadan “katliam”
isteyenler bir de.
HDP, MHP, CHP...
Bu akıl tutulması ve kan ve kin patlamasından
nasıl bir Türkiye umuyorlar?
İktidarın vaadi bu muydu?
“Barışın güvencesi” HDP bunu mu kastetmişti?
“Amasız mamasız ateşkes” için 6 milyon oyun sesi
örgütün silahlarından daha mı güçsüz?
Anamuhalefet “analar”ı ne kadar hissediyor?
MHP’nin Türkiye’si böyle nefret ülkesi midir?
İki ay sonra seçime girecek bu partiler ne isteyecek?
Oy mu kan mı?
Hayat mı ölüm mü?
Ne vaat edecekler?
Çocuklara umut mu, sıra sıra tabut mu?
RÜYAMIZ İÇ SAVAŞ MIYDI?
Sadece partiler değil; “sıradan” denilen, kimi sırasız ölümlerle kahrolurken kimi ise daha çok ölüm için haykıran vatandaşlar.
Gurur duyacağınız, çocuklara miras,
bölgeye emsal, dünyaya masal, dört köşesi cennet böyle bir
cehennemle mümkün mü?
“Dört tarafı kanla kaplı” bir ülke midir sevdamız?
2015’te hakikaten bir iç savaş mıydı rüyamız?
Bi durun, bi durun ya!
FEHMİ KORU : Umutlarımızı yitirmeye az
kaldı.
"Günü ve gündemi terör belirliyor bugün... Çoğu ilimizde sokağa
çıkma yasağı uygulanıyor ve sokakta serbestçe gezilemediği,
işyerleri güvenceyle kepenk açamadığı için, iki
bölgemizde “sıkıyönetim” ilan edilmesini
talep eden siyasiler çıkıyor...
Akıl alır gibi değil.
Bu çılgınlığa bir son vermemiz şart. Sıkıntılarımızı kendi aramızda görüşerek, sorunlarımızı oturup konuşarak çözmemiz mümkün. Barbarlık üreten bir coğrafyada yaşıyoruz, ancak atalarımızın büyük uygarlıkları o barbarlara rağmen gerçekleştirebildiğini de unutmamamız gerekiyor.
Terörün sarsamayacağı, teröristin
teslim alamayacağı, hesabı olan yabancıların üzerimizde oyun
kuramayacağı bir ülke olmalıyız.
Zor mu?
Emin olun değil.
SERDAR TURGUT : VERİLECEK EN GÜZEL
CEVAP
Bugün teröre, teröriste verilecek en büyük cevap onun bölme
oyununa düşmeden, “Daha da bütünleştik”mesajı
vermektir. Haydi teröriste cevap olsun diye kol kola kardeşçe, omuz
omuza Kürt ve Türk birlikte yürüyelim ve terörizmi
lanetleyelim.
MUHSİN KIZILKAYA : NE
OLUR...
Ne olur gelip kapımıza dayanmış olan “kara fitnenin” eşikten içeri
girmesine izin vermeyelim. Biz, hâlâ coğrafyamızın neredeyse tek
demokratik ülkesiyiz. Bizde hâlâ her şeye hukuk egemen.
Şimdi Kürt’ün Türk’e, Arap’ın Alevi’ye, Laz’ın Çerkez’e, herkesin, her şeyi bir yana bırakarak birbirine sarılması zamanıdır. Kenetlenmesi zamanıdır. Ortak geleceğimizi çalmaya gelenlere ancak böyle karşı koyabiliriz. Bu ülkenin harcında hepimizin kanı var, şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine, ortak ermişlerimizin aziz hatırına, kutsal kitaplarımızın aşkına!
Şeytanın silahşorları, bizi birbirimize düşürmek istiyor, buna izin vermeyelim.
NİHAL
BENGİSU KARACA : KÜRTLERDEN BUNU BEKLEMEK
HAKKIMIZ
Kürtlerden Türkiye’ye düşmanca tavır alan PKK’ya ve bazı HDP
vekillerine tepki göstermesini, yolunu ayırmasını, dik durmasını
beklemek hakkımız. Bütün Türkiye vatandaşlarından, özel ve tüzel
kişiliklerinden, kurum ve kurullardan terörizm propagandası
yapmamasını beklemek hakkımız. Ama bunu beklerken haklı olabilmek
ancak ırkçılık zehrinden kaçınabilmekle, şiddete kapı aralayan
eylemlerden kaçınmakla mümkün. Eleştir, gerekirse protesto hakkını
kullan, ama mala zarar vermeyle başlayan öfke nöbetlerinin göz açıp
kapayıncaya kadar cana, fiziksel bütünlüğe zarar verme boyutuna
ulaşacağını, bunun da kabul edilemez sınırlara dayanacağını
unutma.