Geçtiğimiz günlerde Sultan 2. Abdülhamid Han'ın vefatının 100. yıl dönümü vesilesiyle İstanbul'da anma etkinlikleri düzenlendi. Sultan 2. Abdülhamid Han'ın vefatının 100. yıl dönümü vesilesiyle Osmanlı Hanedanı üyesi 40 kişi İstanbul'a geldi. Törene, II. Abdülhamit’in torunlarından Osman Nami Osmanoğlu’nun torunu spor spikeri Roksan Kunter de katıldı. Peki Hürrem Sultan'ın torunu olan Roksan Kunter kimdir? Hürrem Sultan Roksan Kunter'in büyük büyük babaannesi. Yayıncı kuruluşta spor spikerliği yapan Roksan Kunter, aynı zamanda basketbol antrenörü Erman Kunter'in kızı... Spor spikeri olan Roksan Kunter, eski milli basketbolcu, antrenör Erman Kunter’in kızı. Ve de II. Abdülhamit’in kızı Ayşe Sultan’ın oğlu Osman Nami Osmanoğlu’nun torunu. Hürrem Sultan ise büyük büyük büyük büyük babaannesi. İsmini de Hürrem’in asıl adı Roksölan’dan alıyor. Roksan Kunter evli ve bir çocuk sahibi. İşte Posta gazetesine konuşan Roksan Kunter'in özel hayatına dair bilinmeyenler... Annenizle babanız nerede tanışmışlar? Moda’da Divan Pub varmış, orada tanışmışlar. Annem çok güzel bir kadınmış. Babamın Erman Kunter olduğunu bilmiyormuş. İlk görüşte aşk… 1980’de evlenmişler. Onlarınki gibi bir evliliğim olsun isterim, hâlâ birbirlerinin gözlerinin içine bakarlar. Ne okudunuz? Fransa’da iletişim okudum, sonra İstanbul’a gelip Bilgi Üniversitesi’nde Radyo Televizyon Programcılığı okudum. Hep basketbol vardı hayatımda, 10 yıla yakın oynadım. İki yıl Galatasaray A takımında, sonra Fransa’da bir yıl oynadım ve bıraktım. Gözümü basketbol sahasında açtım. Spor Sergi çocuğuyum, orada büyüdüm. Sonra ne oldu? Fransa’da yaşarken bir seçim yapmam gerekiyordu; ya üniversiteyi seçecektim ya da basketbolu. Lyon Üniversitesi’nde okudum, çok zor girdim okula. Üniversitede takım yoktu, bırakmak zorunda kaldım. Televizyon hikayeniz nasıl başladı? Ekran önünde olmayı hiç düşünmüyordum. Yapımcı olmayı istiyordum. Bilgi Üniversitesi’ndeyken arkadaşlarla anons çekiyorduk. Arkadaşım “Neden kamera önünü düşünmüyorsun?” dedi. Ünlü antrenör Fehmi Sadıkoğlu beni radyocu Mehmet Ayhan ile tanıştırdı. Ayhan da beni o zaman Sky Türk’ün Genel Yayın Yönetmeni Barış Tunay’a götürdü. Elime mikrofonu verdi, basketbol sahasında röportajlar yapmaya başladım. Haneden soyundan gelen biri olarak nasıl hayatınız? Hiç farklı bir hayatım yoktu. Dedem çok mütevazıydı, Allah rahmet eylesin. Dedem, “Sen şunun şunun çocuğusun, bu şekilde davranmak zorundasın”dan ziyade “Sen bir bireysin, sen Roksan Kunter’sin, hanımefendi bir kızın davranması gerektiği gibi davranmalısın” derdi. Biz Harem’de ya da Hanedan’ın, Osmanlı çocuklarının yetiştiği şekilde yetişmedik. Ancak her zaman o zarafeti ve görgüyü vermeye çalıştılar, verdiler de. Osmanlı evde konuşulmazdı bile. Babam ciddi Atatürkçüdür. Bizim evin içerisinde hep Atatürk konuşuldu. Ne dedem ne annem bundan gocundu. Normal, sıradan bir hayatımız oldu. Osmanlı torunu olmanın avantajları olmadı mı? Sadece ailemle gurur duyuyorum. Bunu içimde yaşıyorum. İlla Osmanlı olması gerekmiyor, dedeme şahsıyla, duruşuyla, mütevazılığıyla sahip olduğum için çok şanslıyım. Hiçbir zaman hırsı olmadı. Tanınması gereken bir adamdı. Ayrıcalıklı olduğunuzu düşünmediniz mi? Ayrıcalıklı olduğumu düşünmedim. Tam tersine, herkesten daha dikkatli olmak zorundaydım, hep onunla yaşıyorum. Aileme karşı sorumluluğumdan dolayı, her yaptığım hareketi, bir insan üç kere düşünüyorsa ben 33 kere düşünmek zorundayım. Herkesin gözü üzerimizde. Dedem her zaman şunu söylemiştir; “Bize hiçbir zaman laf getirmeyin, başımı yere eğmeyin!” Belki bunu teyzelerime söylemiştir ama kulağıma her zaman küpe olmuştur bu sözler. Dedeniz başka ne öğütlerdi? Hep kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğütledi: “Kendi hayatını kur, birey ol, insanlar seni yönlendirmesin. Kendi hayatını kazan. Nasıl mutlu olmak istiyorsan öyle yaşa!” İşte Roksan Kunter'in Instagram paylaşımları...