Gürtuna'nın türban sitemi!
Abone olAli Müfit Gürtuna’nın eşi Reyhan Gürtüna, Türban sorunun bitmesini istedi. Gürtuna, "Bu kavga artık bitsin" diyerek sitemini dile getirdi. Türbana çözüm yolu aradı
Üniversitede okumak için başımı açarım
20 yaşındayken kendi isteğiyle örtünen Reyhan Gürtuna, "Bu kavga artık bitsin" diyerek, türban sorununa çözüm yolları geliştirdi.
Reyhan Gürtuna, eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ali Müfit Gürtuna’nın 25 yıllık eşi. Kendisi Yalova doğumlu, anne ve babası ise Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı Başköy’den. Bir başka anlatımla Tayyip Erdoğan’ın hemşerisi Reyhan Hanım. 65 yıl önce ailesi Yalova’ya yerleşmiş, babası bölgenin ünlü inşaat müteahhitlerinden. Kızının yalancısıyım, yaptığı evlerden hiçbiri büyük depremde değil yıkılmak, sıvaları bile çatlamamış. Reyhan Gürtuna, Yalova Lisesi’ni bitirdikten sonra Açık Öğretim’e 2 yıl devam etmiş. O sırada çocukları dünyaya gelmeye başladığı için devam edememiş. Derken tezhip ve hat sanatlarına merak sarmış, Habitat Sergisi’ne katılmaya kadar yükseltmiş uzmanlık çıtasını. Eşinin başkanlığı döneminde kurduğu ve yönettiği Kadın Koordinasyon Merkezi’nde sesiz ve derinden nice çalışmalar yapıp ödüller kazanmış. Reyhan Gürtuna’yı yakından tanıyanlar bilir ki, o düşüncesini açıkça söylemekten çekinmez, lafları ağzında evirip çevirmez. Her daim çok şıktır, çok kibardır, çok güzel hamsili pilav ve börek yapar, çok gülmez. Reyhan Gürtuna’yı yine yakından tanıyanlar bilir ki, bir gardırop dolusu, her renkte, her desende, günlük ya da abiye şapkaları, boneleri, başörtüleri, şalları, elbiseleri vardır; kendi hayallerinde yaratıp kendi elleriyle çizdiği.
Reyhan Gürtuna’ya dedim ki, bir sabah Acıbadem’deki yeni evinizde buluşalım, çıkaralım gardırobunuzdakileri gün ışığına. Gittim, gördüm, konuştum. Güler yüzlü Ali Müfit başkan, büyük bir olgunlukla hiç sesini çıkarmadan, hayranlıkla eşinin konuşmalarını izledi. Ben sordum Reyhan Hanım anlattı, kimi zaman damarına bastım, kimi zaman da güldürdüm. Bakalım bu görüşmemiz, onun söylediği gibi türban sorununu çözme adına bir işaret fişeği olacak mı?
- Müfit Bey’in dönemi bittikten sonra yeniden üniversite sınavlarına girmek istedim. Ama, konumum itibariyle çok fazla malzeme olabileceğim için geri adım attım. Eğer okula girseydim, okumak için tereddütsüz başımı açardım Yener Bey, sonra yine örterdim. O eğitimi alarak dünyaya verebileceğim çok daha önemli şeyler var. Örtüyle hayatımı noktalayamam, eğitim çok önemli.
Üniversitede okuyan öğrencilere söylüyorum, kesinlikte başörtüsü kavgasının içine girmeyin. Herhangi bir ortamda başörtüsü kavgasıyla var olmayla çalışmayın. Hatta eğitiminizi tamamlamak adına başınızı açın diyorum. Ben üniversite öğrencisi olsam, okulumda örtünme yasağı varsa, başımı açarım. Elbette bütün yasaklara karşıyım ama, alacağım eğitim, o anda takacağım başörtüsünden daha önemli. Üniversite öğrencisi başörtüsüne kilitleneceği yerde, mücadelesini derslerinde, bu ülkeye nasıl hizmet edebilir sorusuna cevap arayarak vermeli.
Yasağı beyinde bitirmek gerek
- Düşünün, genç bir kız üniversitenin kapısının önüne kadar örtünüyor, kapıdan içeri girerken başını açıyor. O çocuğun iç dünyasını düşünebiliyor musunuz? Bence birinci öncelikle eğitimdeki türban yasağı hemen kalkmalı. Çünkü ‘bu işi beyinde bitirmek’ için eğitim şart, başka çıkış yolu yok. Eğitimdeki yasak kalkarsa, örtünme şekillerinin çok daha modern olacağına yürekten inanıyorum. Bir din alimi, bir yetkili ağız çıkıp da, mesela‘Çocuklar okuldaki eğitiminiz boyunca başını açabilirsiniz. Eğitim, o dönem itibariyle baş örtmekten daha önemli’ dese, mesele bitecek. Ama bütün yük, çocukların kendilerine veya ailelerine bırakılıyor.
Kadınlar, kızlar bu olayda kurban
- Kadınlar, kızlar kurbandır bu olaylarda, hepsi siyasete alet ediliyorlar. Bu iş çözüldüğü an, hiç kimse ‘Ben galip geldim, işte benim zaferim, karşımdakinin bileğini böyle büktüm’ gibi sözler söylememeli. Bu işin galibi sadece ve sadece Türkiye, Türk halkı olur. Ne yazık ki, bu konuda gençlerimiz doğru yönlendirilmiyor, karar hep kendilerine bırakılıyor.
20 yaşında kendi isteğimle örtündüm
- Ben 20 yaşında örtündüm, bizim aile Türkiye mozaiği aslında. Yeğenlerim arasında açık olan da var, örtülü olan da. Ben kimsenin baskısıyla değil, kendi isteğimle örtündüm. Allah’ın emri, farzı olduğuna inandığım için örtünüyorum. Allah’ın bana emrettiğini yapamamanın dışında hiçbir şeyden korkum yok. Başımı örttüren tek şey, içimdeki imandır. Baş örtmenin farz olmadığını bana bir din alimi ispat etsin, başımı açarım.
Benim anladığım örtünmeden amaç; yüz ortada olmak şartıyla saç ve boynu tamamen kapatmak. Örtünmenin belli kalıplarda bir şekli yok, istediğiniz model ve şekilde örtünebilirsiniz. Yakın zamana kadar örtünen hanımlar genellikle başörtüsünü omuzların üstüne düşürürlerdi. Kuranı Kerim’de örtünmenin modeli, biçimi yazılı değil, herkes kendine göre yorum yapıyor.
Millet olarak bazen şablonlara takılıp kalıyoruz; işte size fes-şapka örneği. Yunan kültürünün bir tarzı olan festen vazgeçmemek için kelleler bile vermişiz. Halbuki betonlaşmış alışkanlıklardan kopup, farklı arayışlara açık olsak mesele kalmayacak.
Modacılar bu konuda arayış içinde olmalı
- Bugüne kadar hep boynumu ve saçımı bütünüyle örtecek şekilde kendi çizdiğim modelleri uyguladım. Başımı örttüğüm ilk günden bugüne kadar omuzlarıma kadar uzanan başörtüsü modellerini hiç kullanmadım. Ben başörtüsüne alternatif önermiyorum, farklı örtünme şekilleri, uygulamaları geliştirelim diyorum. Türk modacıları da bu konuda arayış içinde olursa, örtünme de kendi moda hamlesini de yapabilir. Birkaç yıl önce Cemil İpekçi’yle bu konuda bazı çalışmalar yaptık, devam edebilseydik çok güzel modeller ortaya çıkacaktı.
Özellikle son 5 yıldır örtünme modelleri konusunda arayışlar içindeyim. Konuyu eşim başkanlık görevini tamamladıktan sonra gündeme gelmek için ortaya atmış değilim. Türkiye Cumhuriyeti’nin sade, inanan bir vatandaşı olarak kendi yarattığım modelleri ilk kez sizinle paylaşmak istedim. Bunlar ideal modeldir, benim yaptıklarım doğrudur diye de bir iddiam yok.
GÖRSELLİK BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Ben estetiğe önem veren bir kadınım, benim için görsellik çok önemli. Özellikle son 5 senedir başı örtme konusunda yeni modeller bulma arayışı içindeyim. Gardırobumun büyük bir bölümünü yazlığıyla, kışlığıyla, çeşitli
renklerde yaptırdığım bonelere, şapkalara ayırdım.
PERUK OLMAZ
Peruk bence tutmadı, çünkü örtünmeden amaç, kadında var olan güzelliğin çok fazla ortaya çıkmaması. Ha kendi saçı olmuş, ha başkasının saçı olmuş, ne fark ediyor ki? Ayrıca, kendininkinden daha güzel bir saçı alıp takarsan, çok daha fazla dikkat çekebilirsin.
YARIN: TÜRBANLI KIZ DA BEĞENİLMEK İSTER
HÜRRİYET
20 yaşındayken kendi isteğiyle örtünen Reyhan Gürtuna, "Bu kavga artık bitsin" diyerek, türban sorununa çözüm yolları geliştirdi.
Reyhan Gürtuna, eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ali Müfit Gürtuna’nın 25 yıllık eşi. Kendisi Yalova doğumlu, anne ve babası ise Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı Başköy’den. Bir başka anlatımla Tayyip Erdoğan’ın hemşerisi Reyhan Hanım. 65 yıl önce ailesi Yalova’ya yerleşmiş, babası bölgenin ünlü inşaat müteahhitlerinden. Kızının yalancısıyım, yaptığı evlerden hiçbiri büyük depremde değil yıkılmak, sıvaları bile çatlamamış. Reyhan Gürtuna, Yalova Lisesi’ni bitirdikten sonra Açık Öğretim’e 2 yıl devam etmiş. O sırada çocukları dünyaya gelmeye başladığı için devam edememiş. Derken tezhip ve hat sanatlarına merak sarmış, Habitat Sergisi’ne katılmaya kadar yükseltmiş uzmanlık çıtasını. Eşinin başkanlığı döneminde kurduğu ve yönettiği Kadın Koordinasyon Merkezi’nde sesiz ve derinden nice çalışmalar yapıp ödüller kazanmış. Reyhan Gürtuna’yı yakından tanıyanlar bilir ki, o düşüncesini açıkça söylemekten çekinmez, lafları ağzında evirip çevirmez. Her daim çok şıktır, çok kibardır, çok güzel hamsili pilav ve börek yapar, çok gülmez. Reyhan Gürtuna’yı yine yakından tanıyanlar bilir ki, bir gardırop dolusu, her renkte, her desende, günlük ya da abiye şapkaları, boneleri, başörtüleri, şalları, elbiseleri vardır; kendi hayallerinde yaratıp kendi elleriyle çizdiği.
Reyhan Gürtuna’ya dedim ki, bir sabah Acıbadem’deki yeni evinizde buluşalım, çıkaralım gardırobunuzdakileri gün ışığına. Gittim, gördüm, konuştum. Güler yüzlü Ali Müfit başkan, büyük bir olgunlukla hiç sesini çıkarmadan, hayranlıkla eşinin konuşmalarını izledi. Ben sordum Reyhan Hanım anlattı, kimi zaman damarına bastım, kimi zaman da güldürdüm. Bakalım bu görüşmemiz, onun söylediği gibi türban sorununu çözme adına bir işaret fişeği olacak mı?
- Müfit Bey’in dönemi bittikten sonra yeniden üniversite sınavlarına girmek istedim. Ama, konumum itibariyle çok fazla malzeme olabileceğim için geri adım attım. Eğer okula girseydim, okumak için tereddütsüz başımı açardım Yener Bey, sonra yine örterdim. O eğitimi alarak dünyaya verebileceğim çok daha önemli şeyler var. Örtüyle hayatımı noktalayamam, eğitim çok önemli.
Üniversitede okuyan öğrencilere söylüyorum, kesinlikte başörtüsü kavgasının içine girmeyin. Herhangi bir ortamda başörtüsü kavgasıyla var olmayla çalışmayın. Hatta eğitiminizi tamamlamak adına başınızı açın diyorum. Ben üniversite öğrencisi olsam, okulumda örtünme yasağı varsa, başımı açarım. Elbette bütün yasaklara karşıyım ama, alacağım eğitim, o anda takacağım başörtüsünden daha önemli. Üniversite öğrencisi başörtüsüne kilitleneceği yerde, mücadelesini derslerinde, bu ülkeye nasıl hizmet edebilir sorusuna cevap arayarak vermeli.
Yasağı beyinde bitirmek gerek
- Düşünün, genç bir kız üniversitenin kapısının önüne kadar örtünüyor, kapıdan içeri girerken başını açıyor. O çocuğun iç dünyasını düşünebiliyor musunuz? Bence birinci öncelikle eğitimdeki türban yasağı hemen kalkmalı. Çünkü ‘bu işi beyinde bitirmek’ için eğitim şart, başka çıkış yolu yok. Eğitimdeki yasak kalkarsa, örtünme şekillerinin çok daha modern olacağına yürekten inanıyorum. Bir din alimi, bir yetkili ağız çıkıp da, mesela‘Çocuklar okuldaki eğitiminiz boyunca başını açabilirsiniz. Eğitim, o dönem itibariyle baş örtmekten daha önemli’ dese, mesele bitecek. Ama bütün yük, çocukların kendilerine veya ailelerine bırakılıyor.
Kadınlar, kızlar bu olayda kurban
- Kadınlar, kızlar kurbandır bu olaylarda, hepsi siyasete alet ediliyorlar. Bu iş çözüldüğü an, hiç kimse ‘Ben galip geldim, işte benim zaferim, karşımdakinin bileğini böyle büktüm’ gibi sözler söylememeli. Bu işin galibi sadece ve sadece Türkiye, Türk halkı olur. Ne yazık ki, bu konuda gençlerimiz doğru yönlendirilmiyor, karar hep kendilerine bırakılıyor.
20 yaşında kendi isteğimle örtündüm
- Ben 20 yaşında örtündüm, bizim aile Türkiye mozaiği aslında. Yeğenlerim arasında açık olan da var, örtülü olan da. Ben kimsenin baskısıyla değil, kendi isteğimle örtündüm. Allah’ın emri, farzı olduğuna inandığım için örtünüyorum. Allah’ın bana emrettiğini yapamamanın dışında hiçbir şeyden korkum yok. Başımı örttüren tek şey, içimdeki imandır. Baş örtmenin farz olmadığını bana bir din alimi ispat etsin, başımı açarım.
Benim anladığım örtünmeden amaç; yüz ortada olmak şartıyla saç ve boynu tamamen kapatmak. Örtünmenin belli kalıplarda bir şekli yok, istediğiniz model ve şekilde örtünebilirsiniz. Yakın zamana kadar örtünen hanımlar genellikle başörtüsünü omuzların üstüne düşürürlerdi. Kuranı Kerim’de örtünmenin modeli, biçimi yazılı değil, herkes kendine göre yorum yapıyor.
Millet olarak bazen şablonlara takılıp kalıyoruz; işte size fes-şapka örneği. Yunan kültürünün bir tarzı olan festen vazgeçmemek için kelleler bile vermişiz. Halbuki betonlaşmış alışkanlıklardan kopup, farklı arayışlara açık olsak mesele kalmayacak.
Modacılar bu konuda arayış içinde olmalı
- Bugüne kadar hep boynumu ve saçımı bütünüyle örtecek şekilde kendi çizdiğim modelleri uyguladım. Başımı örttüğüm ilk günden bugüne kadar omuzlarıma kadar uzanan başörtüsü modellerini hiç kullanmadım. Ben başörtüsüne alternatif önermiyorum, farklı örtünme şekilleri, uygulamaları geliştirelim diyorum. Türk modacıları da bu konuda arayış içinde olursa, örtünme de kendi moda hamlesini de yapabilir. Birkaç yıl önce Cemil İpekçi’yle bu konuda bazı çalışmalar yaptık, devam edebilseydik çok güzel modeller ortaya çıkacaktı.
Özellikle son 5 yıldır örtünme modelleri konusunda arayışlar içindeyim. Konuyu eşim başkanlık görevini tamamladıktan sonra gündeme gelmek için ortaya atmış değilim. Türkiye Cumhuriyeti’nin sade, inanan bir vatandaşı olarak kendi yarattığım modelleri ilk kez sizinle paylaşmak istedim. Bunlar ideal modeldir, benim yaptıklarım doğrudur diye de bir iddiam yok.
GÖRSELLİK BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Ben estetiğe önem veren bir kadınım, benim için görsellik çok önemli. Özellikle son 5 senedir başı örtme konusunda yeni modeller bulma arayışı içindeyim. Gardırobumun büyük bir bölümünü yazlığıyla, kışlığıyla, çeşitli
renklerde yaptırdığım bonelere, şapkalara ayırdım.
PERUK OLMAZ
Peruk bence tutmadı, çünkü örtünmeden amaç, kadında var olan güzelliğin çok fazla ortaya çıkmaması. Ha kendi saçı olmuş, ha başkasının saçı olmuş, ne fark ediyor ki? Ayrıca, kendininkinden daha güzel bir saçı alıp takarsan, çok daha fazla dikkat çekebilirsin.
YARIN: TÜRBANLI KIZ DA BEĞENİLMEK İSTER
HÜRRİYET