Gürsel Tekin'den eleştirilere sert cevap!
Abone olCHP'de Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin eleştirilerle ilgili olarak sert açıklamalarda bulundu
CHP’de parti içi muhaliflerin
hedefindeki isim Genel Başkan Yardımcısı Gürsel
Tekin eleştirilere sert bir dille cevap verdi. Tekin,
eleştirilere"20 yıldır ne yaptınız ki 6 ayda ne bekliyorsunuz" diye
seslendi.
12 Haziran seçimlerinden sonra kamuoyu ve parti içi muhalefet
tarafından en çok tartışılan isimlerden biri olan CHP Genel Başkanı
Gürsel Tekin Vatan gazetesine verdiği ropörtajda gündeme ilişkin
soruları yanıtladı. Tekin, kendi yönetimindeki CHP'ye yönelik
eleştiride bulunanlara "20 yıldır ne yaptınız ki 6 ayda ne
bekliyorsunuz" diye seslendi.
"KELLEMİ KILIÇDAROĞLU'NA VERİRİM"
Tekin istifasını isteyenlere ise "Kellemi sadece
Kılıçdaroğlu ve delege isteyebilir" diye yanıt verdi
CHP'li muhaliflerin hedefindeki isim Genel Başkan Yardımcısı Gürsel
Tekin, örgüte sahip çıkarak, "Örgütün ne günahı var?
Olağanüstü çalıştılar" dedi. Baykal'ın ve diğer
muhaliflerin televizyon ve gazete üzerinden konuşmasını da
eleştiren Tekin, "Partimizin kurullarında söylenseydi daha
şık olurdu" diye konuştu. "Kurultay ihtimali
görmediğini" söyleyen Tekin, Genel Merkez'deki
değişiklikle ilgili yetkilinin Kılıçdaroğlu olduğunu vurguladı ve
"kellesini isteyenlere" karşı iddialı bir çıkış
yaptı.
SORUN ÖRGÜTLERDE Mİ?
Faturayı teşkilata doğal olarak size kesenler oldu.
Çalışmadılar mı?
CHP'de, İlçe yöneticiliği, il başkan yardımcılığı, il başkanlığı,
belediye başkan vekilliği yapan ve bütün seçimleri yaşayan bir
insan olarak söylüyorum: Son yılların en iyi çalışan örgütüyle
çalıştık. Eksiklik elbette var ama bunların nereden kaynaklandığını
görmezlik edemezsiniz. CHP örgütü, 11 iç savaş yaşamış bir
örgüt. İçe dönük bir örgüt. Eğer AKP örgütü ile kıyaslarsanız
haksızlık yaparsınız. Bir tanesi sıfırdan, disipline edilmiş,
arkasında iktidar olanaklarını olan bir örgüt. Diğeri ise sürekli
iç savaş yaşamış, adeta Irak Ordusu'na dönmüş bir örgüt.
Bütün buna rağmen olağanüstü bir çaba sarf ettiler. 81 ilde miting
yaptık. Onlar olmasaydı nasıl yapardık?
Örgütlerde Baykal'cı Kılıçdaroğlu'cu ayrımı yaşandı
mı?
Hayır. Örgütlerimiz sağduyuludur. Sadece 'partimiz büyüsün ve
iktidar olsun' dediler. Daha iyi olmasını istediler. Şuna yakın,
buna uzak katılmıyorum. Yani bazı muhaliflerin 'CHP'ye oy vermeyin'
diye çalıştığı doğru değil... Bunları biz de duyduk. Eğer bunu
söylemişse zaten partili değildir, kim olursa olsun.
KELLEMİ ANCAK KILIÇDAROĞLU
ALIR
Muhalifler "Gürsel Tekin'in kellesini almak istiyor"
yorumlarına ne diyorsunuz?
Benim kellemi ancak ve ancak Sayın Kılıçdaroğlu, kurultay
delegeleri ister. Gerisi de vızırtıdır.
Kılıçdaroğlu'nun size uyarısı oldu mu?
Hayır olmadı. Ben dahil hepimiz genel başkanımıza açık çek verdik.
Her zaman arkasında olduğumuzu, yeni yapılanma için ne yapılması
gerekiyorsa o konuda kendisine o olanakları vereceğimizi söyledik.
"Yüzde 40 dedi ama 26'da kaldı" eleştirileri de yapılıyor... Ne
diyecektik? Bunu eleştirenleri çok garipsiyorum. Hele CHP'li
olanları. Siz parti yöneticileri olarak seçmeninize veya
partilinize bir iddia koymazsanız olur mu? Sayın Başbakan da
2009'da yüzde 50'nin üzerinde dedi, yüzde 38 aldı. Biz maça
çıkarken 'Yenileceğiz' mi diyecektik? Ne bekliyorlardı o
eleştirenler. "Hayır efendim biz muhalefet olacağız, iktidar
istemiyoruz' mu dememizi bekliyorlardı. Bunu ben ne bugün söylerim
ne de yarın.
Size 'Gitsin diyenlere cevabınız nedir?
Diyorum ki, kamuoyu yoklaması yaptıralım, millete soralım. CHP
örgütü, seçmeni bırak diyorsa bu partinin kapıcısı olmaya
razıyım.
20 YILDIR GİDİLMEYEN İLLER
VARDI
81 ili gezdiniz. O ziyaretlerin size göre faydası oldu mu
sonuçlara?
Tarlaya patatesi ekersiniz yetişmesi 6 aydır. 20 yıldır gidilemeyen
iller, ilçeler, beldeler vardı. İnanabiliyor musunuz, tam 20 yıl.
Gittiğimizde bir çok yerde insanlar bize, 'İlk kez geldiniz. Bugüne
kadar hiçbir parti yöneticisi görmedik' dediler. Bırakın
vatandaşları örgütleri ziyaret eden olmamış. 'Yahu bizim Gümüşhane
ilimiz var. Bu il nerdedir, örgüt nerededir, gidip bakalım'
dememişler. İlk kez sayın genel başkan olağanüstü bir çabayla 81
ilin tamamına, 240 ilçeye gitti. Her gittiğimiz yerde oy versin
veya vermesin hiçbirinde tepki görmedik. Olağanüstü ilgi vardı. Oya
dönüşmedi galiba... O ayrı bir şey. Elbette biz de dönüşmesini
isterdik. Ama belli ki bu kısa süre içinde mümkün olmadı. Eğer yine
seçimden seçime, Ankara merkezli siyaset yaparsak yarın yine
başarısız oluruz. Ama Sayın Genel Başkanımız talimat verdi: Bütün
arkadaşlarımız, parlamentodaki yemin töreninden sonra
milletvekilleri bölgelerde olacağız.
Türkiye'nin gerçeklerini kavramış çok önemli projeler hazırlandı.
Bunları teker teker vatandaşımıza, STK'lara anlatacağız. Hiç kimse
"projeler yanlış" diyemedi. Ama bunlar çok kısa sürede
kavranabilecek projeler değildir. Hele seçim döneminde çok zor.
Kavram kargaşası içinde kaynayıp gidiyor.
İlk kez gittiğiniz çok il oldu galiba...
Ağrı, Gümüşhane, Erzurum... İlk defa gidiyorsunuz. İnsanlar
size çay ikram edebilir. Siz de kendinizi anlatırsınız. Ama 20 yıl
sonra gelmişsin, seni turist olarak görüyor. 20 yıldır dokun yok,
kokun yok. Dokunmamışsın, derdiyle ilgilenmemişsin. Bir günde
bunlar dönüşebilir mi? Ama inanıyorum ki hepsi dönüşebilecek
potansiyeldir. Eleştiren arkadaşlarımızın biraz insaf etmesi lazım.
5 aylık bir yönetim bu.
"5 ayda niye siz şunu yapmadınız?" demek insafsızlıktır. O zaman
demezler mi, "20 yıldır siz niye yapmadınız kardeşim?"
Baykal anketlerde yüzde 28'lerde bıraktık diyor
ama...
Seçim sonuçları sandığa göre değerlendirilir. Kamuoyu yoklamalarına
göre değerlendirilecekse o zaman seçim yapmamıza gerek yok.
Baykal ve Sav Kemal Beyi eleştirmeye başladı. 12. iç savaş
yolda olabilir mi? Hayır. Kurultay için gerekli imzayı
toplayabilirler mi?
Bilemiyorum. Kurultay delegelerine bizim büyük saygımız var, Ama
benim tahminim mümkün değil.
Deniz Bey geri dönebilir mi?
Bilemem. Karar kurultay delegelerinindir. Onlar kime karar verirse
ona saygılıyız.
Baykal'ın hemen eleştirmeye başlamasını nasıl
yorumluyorsunuz?
Bu süreç içinde Sayın eski genel başkanımız Deniz Beyin de, geçmiş
dönemde partiye emek vermiş insanların da böyle televizyon, gazete
kanallarıyla değil önümüzdeki günlerde toplanacak grup, PM veya il
başkanları toplantısında konuşmaları daha şık olurdu. Elbette bizim
de eksikliklerimiz vardır ama bunları böyle televizyon veya gazete
aracılığıyla CHP'lilerin konuşmasını çok doğru bulmuyorum. Sayın
Kılıçdaroğlu ulaşılmayacak bir insan değil. Herkes rahatlıkla
ulaşabiliyor. Bunlar içerde konuşulmuş olsaydı daha şık olurdu. Ama
kamuoyu önünde bunları tartışmak partimize zarar verir. Her seçimde
AKP seçim biter bitmez sonraki seçime çalışmaya, CHP ise tartışmaya
başlıyor... Biz tartışmıyoruz. Sayın Genel Başkanımızın
kadrosundaki insanların hiçbirisi geçmiş dönemlerde de bu iç
tartışmalara girmedi, başarılı-başarısızdır diye televizyonlara
gazetelere çıkmadı.
İrlandalılar kimler?
Bizde kimse İrlandalı değildir. Kaldı ki İrlandalılar da
vatandaştır bu ülkede. Zaten Sayın İnce düzeltti o sözleri.
67 İLDE OYUMUZU
YÜKSELTTİK
Bu seçimde en çok neye şaşırdınız?
Niğde'de de, Aksaray'da da kadın arkadaşlarımız olağanüstü çaba
sarf etti. Bu dönem en çok kadınlar çalıştı. Eleştiriliyor ama 67
ilde oylarımızı yükseltmişiz. Şunu inanarak söylüyorum: Türkiye'nin
her yerinde CHP var olacak duruma geldi. Biz artık Ankara değil
Anadolu merkezli siyaset yapacağız.
HER İKİ KİŞİDEN BİRİ
BORÇLU
Yüzde 26'yı siz nasıl analiz ediyorsunuz. Seçmen size ne
söylüyor?
Bizim eksiklerimizi tamamlamız gerekiyor, doğru. Ama bir şeyi kabul
etmek gerekiyor ki, bize göre ekonomi başarısız. Ancak toplum öyle
görmüyor. Ekonomiyi başarılıymış gibi görüyor. Bir de toplumun
önemli bir kısmı borçlu. Yani her iki kişiden biri oy veriyor ama o
iki kişiden biri borçlu. Traktör almış, ev almış.. O korku içinde
"İstikrar bozulmasın"ı tercih etmiştir. Ama biz millet iradesine
saygılı olacağız.
"HİÇBİRİ ÇATININ DIŞINDA
OLMAZ"
Demirel ekibi grup oluşturur mu?
Bunlar çok çirkin şeyler. İnsanların haysiyetiyle oynamak doğru
değil. Hepsi bunlara karşılık ağır demeçler verdi. CHP bir
bütündür, o arkadaşlarımızın hiçbiri bu çatının dışında
olmazlar.
BAŞBAKAN'LA
HELALLEŞMEM
Seçim bitti deyip hakkınızı helal edecek
misiniz?
O konuda ben olsam etmem. Siyaseten bir çok şey
affedilebilir. Ama sayın başbakanının bu toplumun çimentosu olan
Alevileri ötekileştirerek, hedef göstererek söylediği laflar
helallikle affedilebilir laflar değil. Unutmasın ki, sayın
Başbakanın o anlayışıyla bu ülkede Sivas, Çorum, Maraş yaşandı. Bu
ülke bu kara sayfaları kapatırken sayın Başbakanın bunun üzerinden
siyaset yapması içimi incitti.
MHP'YE YÜZDE 2-3 CHP OYU
KAYDI
İzmir'i kaybettiniz mi sizce?
Hayır. Oyumuzu artırdık, AKP de oyunu artırdı. Kimse doğru
düzgün analiz etmiyor: 2007'de merkez sağın, SP'nin oyları vardı,
bu sefer hepsi AKP'ye gitmiş. Ufak partilerin önemli kısmı
AKP'yi tercih etmiş. Bizi değerlendirirsek; CHP seçmeni çok
duyarlı. MHP'ye olan bu saldırılardan dolayı, baraj altı kalmaması
için çok ciddi bir oy kayması oldu.
Yüzde kaçlık bir kaymadan söz ediyorsunuz, tahmininiz var
mı?
Elimizde bir veri yok ama bence yüzde 2-3 civarında bir kayma
yaşandı. İl bazında baktığınızda MHP'ye ciddi bir yönelme var.
Sahada da görüyorduk zaten. Gelen "Başkanım, 4 kişiyiz. İki
CHP, iki MHP" diyorlardı. "Yapmayın, etmeyin" dedik ama.. Yarından
itibaren ne yapacaksınız? Muhalifler çalışmalarını sürdürecek
gibi... Yolumuza devam edeceğiz. Yapmamız gereken çok şey var. Yine
Erzurum'a gideceğim ama bu sefer turist Ömer gibi değil. "CHP'li
Gürsel Tekin olarak geldim" diyeceğim. Muş'a, Van'a
gideceğim. Cumhuriyet Halkevi Dernekleri'ni Anadolu'da
yaygınlaştırmak istiyoruz. Oralarda İstanbul'da çok önemli
dönüşümler oldu. O insanların hiçbiri bizim seçmenimiz değildi ama
şimdi yüzde 99'u CHP seçmenidir.