Gürsel Tekin'den anlayana mesaj!
Abone olKurultaydan bu yana Gürsel Tekin ismi üzerinde fırtınalar kopuyor. Tekin içini döktü, anlayana mesaj gönderdi!
Kurultaydan bu yana Gürsel Tekin ismi üzerinden
fırtınalar koparılıyor. Tekin içini samimiyetle döktü. 1 hafta
önce kendisini destekleyen İstanbul'daki 8 yöneticinin şimdi istifa
etmesini eleştirdi. Tekin "Ne oldu da fikir değiştirdiler? Bütün
ortaklıklar bozulur ama suç ortaklığı bozulmaz! Gürsel Tekin hiç
kimsenin suç ortağı değildir. Buradan herkes mesajını alsın"
dedi.
Sabah'ta yayınlanan röportaja göre; CHP'nin eski lideri Deniz
Baykal'ın 2007 genel seçimlerinden sonra İstanbul İl Başkanlığı'na
atadığı Gürsel Tekin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan seçildiği
kurultayda Parti Meclisi'ne seçildi ancak Merkez Yönetim Kurulu'na
giremedi. Bunun üzerine eski görevine dönmek isteyen Tekin, bu kez
Genel Sekreter Önder Sav'ın "27 Mayıs darbesiyle" İstanbul
İl Başkanlığı'ndan da oldu. İşte bu ortamda Gürsel
Tekin'le Ankara'da buluştuk ve kurultay sürecinden bu yana yaşanan
gelişmeleri birinci ağızdan dinledik.
- Kurultayda en çok çizik yiyen PM üyesiydiniz.
Neden?
Hiç önemsemedim. Partiye katkı sunan
herkese destek olurum. Farklılıklar bizi idam etmemeli. Örneğin
Onur Öymen'in "Dersim" çıkışıyla ilgili sorun yaşandı. Öymen'i
eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştiriler oldu. Kılıçdaroğlu'nu
Almanya'dan gelirken havaalanındakarşılayan, destek olan
tek partili benim. Hiç kimse cesaret edip gelmemişti. Biz
yüreğimizle siyaset yapıyoruz.
- Kurultay sürecinde Dedeman toplantısı, Kemal Bey'in
kurultaydaki konuşmasına yönelik eleştirileriniz ve diğer
tartışmalar... Hepsinin odağında neden siz
vardınız?
Ben Sayın Baykal istifa ettikten sonra bütün ilçe başkanlarını
topladım. Bir televizyon programında, 'Deniz Baykal bize
ağabeyilik yapsın' dediğim için bu toplantıda bana 'Keşke
bu lafı etmemiş olsaydınız' diyenler oldu. Ben onlara 'CHP
genel başkansız kalmaz' dedim. Bu kararı Ankara'ya gelerek
Baykal ile paylaştım. Baykal ile yaptığım görüşmemde, dönmeyeceği
gibi bir eğilim hissettim. Aynı gün Kemal Bey, ben ve iki
milletvekilimiz bir araya geldik. Kılıçdaroğlu, 'Adaylığımı
açıklayacağım' dedi. Ben ilçe ve belediye başkanlarını
topladım. Bu toplantıda 32 ilçe başkanımız 'Kılıçdaroğlu aday
olsun' dedi, 7'si Baykal'ı destekleyen mesaj iletti. Salı günü il
başkanları toplantısında da "İstanbul'un kararı
Kılıçdaroğlu'dur" dedim. Bu süreci en iyi bilen Sayın
Kılıçdaroğlu'dur.
- Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasını beğenmediğiniz
yazıldı.
Ben öyle bir şey söylemedim. Sadece
"İçerik son derece güzel. Ama Kemal Bey'in üslubu beni şaşırttı.
Kendisi 'sakin güç' olarak tanınıyor. Kemal Bey salonun heyecanı ve
coşkusundan dolayı çok bağırarak konuştu" dedim. Bunun dışında
yazılanları söylemedim. Bunların hepsi yalan!
- Önder Sav ile aranızda soğukluk olduğu konuşuluyor.
Neden bu tartışma sizin üzerinizden yapılıyor?
Önder Bey benim genel sekreterim. Partime büyük hizmetleri olmuş
bir siyasetçi. İhtiyaç duyduğu zaman kendisiyle her zaman görüştüm.
Önder Bey başta olmak üzere partimin hiçbir yöneticisiyle bir
sorunum olmaz, olamaz. Kurultay sürecinde yaşanan meşhur Dedeman
toplantısını başkaları büyütüyor. Sayın Sav'ın odasına gittim.
Kendileriyle konuştum. Sanki aramızda bir kan davası varmış
gibi tartışmalar beni üzüyor. Bir partinin il başkanı, genel
sekretere karşı bir tavır sergilemez. Aldığım parti
terbiyemiz buna müsaade etmez. İstanbul'da yaşadığım bütün
sorunlarımı Önder Bey çözmüştür.
- Ama sizin tekrar il başkanı olmamanız için bir direnç
de var. Düne kadar sizinle birlikte hareket eden, yanınızdan hiç
ayrılmayan bazı belediye başkanları bugün sizi
istemiyor.
Profesyoneller hariç örgüt ve kamuoyundan ciddi bir destek var
bana. Sayın Kılıçdaroğlu benim İstanbul'da başarılı olabileceğime
inanırsa görev verir. Hem Baykal hem de Kılıçdaroğlu, İstanbul
modelini Türkiye'ye uygulayacaklarını söyledi. Bana ihtiyaç olursa,
'çorbada tuzun olsun' denirse, CHP'de bir nefer olarak gereğini
yaparım. Sayın Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı'na adaylığı döneminde seçim çalışması yaparken
karşılaştığım bir durum benim içimi acıttı. Eyüp'te dolaşırken başı
kapalı bir kadın Kemal Bey'e seslendi. Kemal Bey görmüyor tabii.
Sonra bağırarak, 'Kemal Bey, Kemal Bey, bana elini uzat,
kafama bakma' dedi. Ne kadar üzücü bir durum. Bu anlayışın
yıkılması lazım.
- Baykal'ın istifa açıklamasında ağlamanız
eleştirildi.
Ben duygularıyla yaşayan bir adamım.
Anadolu çocuğuyum. O eleştiri yapanların duyguları kalmamıştır.
Yeri gelmişken şunu söyleyeyim. Eski Genel Başkan Deniz
Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntülerin ardından benim ve
birkaç arkadaşımın bir pastanede şampanya patlattığımız
yazıldı. Ben bunların hepsine gülüp geçiyorum. Birincisi
ben içki içmem. İkincisi ve daha önemlisi de bu iddiaları ortaya
atan aklıevvellere şunu sormak isterim: Pastanede şampanyanın ne
işi var?
- İstanbul İl Kongresi'nde sizin seçtiğiniz il
yöneticilerinden 8'i yönetimi düşürmek için istifalarını
sundu!
Bundan sonraki tek hedefim CHP'nin iktidar
olması için mücadele. Bazı il yöneticilerimizin istifa
etmelerindeki süreç beni olduğu gibi kamuoyunu da rahatsız ediyor.
Genel merkeze gelip istifasını veren 8 il yönetici, 1 hafta önce de
bana destek için Ankara'ya gelmişti. Bir haftada ne oldu da bunlar
fikir değiştirdi? Bazı milletvekilleri ve bazı belediye başkanları,
bu il yöneticilerini örgütleyip vaatlerde bulunarak genel merkeze
gönderiyor. Bunlar şık şeyler değil. Bütün ortaklıklar
bozulur ancak suç ortaklığı bozulmaz. Gürsel Tekin hiç kimsenin suç
ortağı değildir. Buradan herkes mesajını
alsın!