Gürsel Tekin neden gözaltına alındı?..
Abone olSon günlerin en çok konuşulan Chp İstanbul il Başkanı Gürsel Tekin neden eylem yaptı?
Son günlerin en çok konuşulan Chp İstanbul il Başkanı Gürsel
Tekin neden eylem yaptı? Neden gözaltına alındı? Kendisi
samimiyetle anlattı...
Kimdir Gürsel Tekin, nereden nereye gelmiştir, hedefleri nedir? İlk
eylemi neydi? İlk kez nasıl gözaltına alındı? Onu daha yakından
tanımak ve tanıtmak istedik. Biz sorduk . CHP İstanbul İl Başkanı
Gürsel Tekin de bize tüm samimiyetiyle yanıt verdi...
Buyrun!...
İNTERNETHABER - Röportaj: Yasemin Pulat
Belki de Türk siyasi tarihinin en çok konuşulan İl Başkanı...
CHP'nin yeni yüzü, partiyi halka yakınlaştıran adam; Gürsel
Tekin...
Kimdir Tekin, nereden nereye gelmiştir, hedefleri nedir? İlk eylemi
neydi?İlk kez nasıl gözaltına alındı? Onu daha yakından tanımak ve
tanıtmak istedik.
Biz sorduk . CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin de bize tüm
samimiyetiyle yanıt verdi... Buyrun!...
ARDAHAN'DAN İSTANBUL'A BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ
Yasemin Pulat: Ardahan’ın bir köyünden İstanbul İl Başkanlığı’na
uzanan bir macera... Sizi biraz tanımak istiyoruz.
Gürsel Tekin: Ardahan’ın Göle ilçesinin Karlıyazı köyünde doğdum.
İlkokul eğitimimi köyde tamamladım. Ortaokulu Çayırbaşı ve Göle
Ortaokulunda okudum daha sonra liseyi de Kars Alpaslan lisesinde
okudum. Liseyi bitirdikten sonra da İstanbul’a geldim.
Y: Pulat: Çocukların “büyüyünce ne olacaksın” sorusuna verdiği
cevaplar vardır. Sizin çocukluk hayaliniz miydi politikacı
olmak?
G. Tekin: Aslında ben çocukken de siyasetin içindeydim. Ortaokul
üçteydim, yazın orman işletmesinde çalışıyordum, kışın da
okuyordum. Tabii biz yaşamımızı çalışarak geçirdik.
İLK EYLEM ORMAN KESİMİ İÇİN
Y. Pulat: Kaç yaşında başladınız çalışmaya?
G. Tekin: 13/14 yaşlarındaydım. Sezonluk işçi olarak Orman
işletmesinde çalışıyordum. O tarihte sigortalı olduğuma dair belgem
de var. Yine siyasetin içindeydim. İlgiliydim. Çok kitap okuyordum.
Bir yaz boyu arkadaşlarımla beraber Orman İşletmesinde
çalışıyorduk. Aynı zamanda akşamları da orada kalıyoruz, sadece
hafta sonları evimize gidiyorduk. Çok büyük bir orman kesimi
vardı... Biz de “ne yapabiliriz” dedik. Bu kesimleri “nasıl
durdurabiliriz” diye düşünmeye başladık. Bir taraftan çalışıyorduk,
bir taraftan da “bu kesimleri nasıl engelleriz” diye uğraşıyorduk.
Beş altı tane okul çocuğuyduk. “Ne yapabiliriz” diye düşünürken
aklımıza bir tek “yolu kazımak” geldi. Bir gece yarısı altı
arkadaş, araçlar ve kamyonlar girmesin diye yolu kazıdık. Ertesi
gün tabii bunu fark ettiler. Bütün araçlar ormana girecek,
giremiyor. Biz de nasıl olsa “nereden bilecekler” diyoruz.
Nihayetinde bize sorsalar “biz yapmadık” diyeceğiz.
14 YAŞINDA İLK GÖZALTI
Y. Pulat: Gündüz çalışıp, gece eylem mi yapıyordunuz?
G: Tekin: İçimiz sızlıyordu tabi. Orman çok önemlidir. Bir ağaç kaç
yılda yetişiyor düşünün. O tarihte çok ciddi kesim oluyordu.
Devletin kendi eliyle oluyordu tabii. Daha sonra köy muhtarı bizi
jandarmaya şikayet etti, jandarma bizi göz altına aldı. Şimdi
düşünüyorum da, ne kadar doğru yapmışız ve bugün maalesef o güzelim
ormanlar talan edildi.
YOKSULDUK AMA TÜM KARDEŞLERİM OKUDU
Y.Pulat: Müdürünüz işten atmadı mı sizi?
G.Tekin: Tam tersine bize sahip çıktı. Sorguya çekildik. Kim yaptı
kim yapmadı... Hepimiz üstlendik sonuç olarak. Müdürümüz olayı
sahiplenip “hiç korkmayın” dedi. Biz de sahiplendik. Akşam bizi
bıraktılar. Yani ilk eylemimiz orada başladı. Daha sonra bizim
bölgemiz yani Göle, Ardahan biraz daha siyasal bir bölgedir, çok
okuyan yazanı vardır. Biz bütün yoksulluklara rağmen okuduk.
Rahmetli babam bütün kardeşlerimizi okutmuştur. Daha sonra Kars
Alpaslan lisesine geldiğimizde bütün o gençlik yıllarımızda
siyasetin içinde olduk. Liseyi bitirdim sonra da İstanbul macerası
başladı ve İstanbul’a geldim
İSTANBUL’DA İLK İŞ: GARSONLUK
Y. Pulat: Üniversiteyi bitirmediniz ama değil mi?
G. Tekin: Hayır. Üniversiteyi okuyamadık. Koşullar uygun olmadı.
İstanbul’a gelmek zorunda kaldım. İstanbul’a gelince de, gelir
gelmez ilk yıllarda çalıştım çeşitli yerlerde.
Y. Pulat: Ne işler yaptınız?
G. Tekin: Her işi yaptım. Garsonluk yaptım, çeşitli yerlerde
çalıştım.
RÜŞVETLE RUHSAT ALMAK ZORUNDA KALDIM
Y. Pulat: Simit satmadınız mı? Tayyip bey simit satmış
biliyorsunuz?
G. Tekin: Hayır simit satmadım. Olsaydı onu da yapardım. Garsonluk
da gayet önemli bir iştir. Bir yıl sonra kendi işyerimi kurdum. Üç
tane arkadaşımla bir işyeri açtık. Aslında çok enteresan bir
maceram var orada anlatmak istiyorum. Gazete ilanlarına bakıyoruz.
Devren satılık cafe. Pazar günüydü aradık adamı. Ziverbey’dey di.
Gittik. “Kim alacak” dedi. “Biz alacağız” dedik. Daha çocuğuz tabi.
“Başarabilir misiniz” dedi. Neyse pazarlık yaptık. Bir milyon
peşin, beş yüz milyonu da taksitle ödeyeceğiz o tarihte. Devir
aldık, hemen boya badana yaptık. Yaklaşık kırkbeş gün sonra daha o
zaman yeni 12 Eylül gelmiş. Polis geldi kafeye, uygulama var, eller
havaya, kimliklere bakılıyor falan... Ruhsatı istedi. Ruhsatı
verdik. “Kim işletiyor burayı” dedi polis. “Benim” dedim. Ruhsat
devraldığımız vatandaşın üzerinde. Bir şeyler yazdılar “imzala”
dediler. O zaman cesaret edip diyemedik “ne yazdınız, bir okuyalım”
diye, imzayı attık. On gün sonra Cuma günüydü hiç unutmam,
işlerimiz iyi, müşteri dolu, üç tane polis geldi “boşaltın” dedi,
“kapatacağız.” “Neden?” “Ruhsat” dediler. “Ruhsat” var dedik.
“Sizin üstünüze” değil dediler. Bütün müşteriyi boşalttık. O zaman
şube belediyesiydi, ilçe belediyeleri yoktu. Gittik şube
belediyesine “biz ruhsat alacağız” dedik. Tam iki ay uğraştık.
Y. Pulat: Alabildiniz mi iki ayın sonunda?
G. Tekin: Daha sonra başka şekilde aldık. Çok zorlandık ve nefret
ettim tabi. Bi tarafta taksit ödeyeceğiz, paramız yok. Mekan iki
aydır kapalı. Mal sahibi çok iyi bir adamdı Allahtan. İki ay sonra
ruhsatımızı aldık ve işimizi açtık.