Gürsel Tekin istifa sürecini anlattı!

 

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, NTV'nin sorularını cevapladı. Genel Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılma gerekçesi Kılıçdaroğlu'na açıkladığını söyleyen Tekin, rahatsızlığın parti için de değil Türk siyasetinde yaşandığını ifade etti. AK Parti'ye yakın kamuoyu araştırma şirketinin araştırmasında da toplumun yüzde 81'inin mutsuz olduğunu buna rağmen hükümetin mutlu olduğunu anlatan Tekin, CHP'nin daha aktif bir muhalefet yapması gerektiğini söyledi.

 

PARTİ İÇİ MUHALEFET Mİ?
 

Parti içinde muhalif bir yapının olduğunu sanmadığını ifade eden Tekin, kapalı toplantılarda konuşulanların dışarı sızmasını kabul etmediğini böyle bir davranaşın ise alçakça olduğunu söyledi. Parti içinde farklı düşünceler olabileceğini ifade eden Tekin, Kürt sorunuyla ilgili de şunları söyledi;
 

"Kürt sorunun çözümü konusunda yeni yol haritasını devleti yönetenler koyacak. Bizim talebimiz Sayın başbakan giderken bu tehlikeli süreçte nasıl bir katkımız olabilirdi.

 

Güneydoğu’ya gittiğinizde bu sadece terör sınırlandırılacak bir durum değil ciddi bir kopuşla karşı karşıyasınız. Örneğin biz Uludere’ye giderken oradaki güvenlik görevlileri bizim güvenliğimizi alamadılar, çünkü kendi güvenliği yok. Kendi güvenliği olmayan güvenlik görevlilerinin orada insanların güvenliğini sağlayabilir mi? 10 yıllık bir iktidarın önünde yol haritası yok."

GENEL BAŞKANLIĞA MI HAZIRLANIYOR?

 

"Anadolu’yu gezmemde başka bir anlam yüklenecekse yüklensin. Benim öyle bir anlam peşinde olmadığımı herkes biliyor" sözleriyle adaylık iddialarını yalanlayan Tekin, en kötü zamanda dahi Kılıçdaroğlu'nun yanında olduğunu ifade etti. Tekin şunları söyledi;

 

"Ben en iyi gününde değil, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun en kötü gününde de yayındaydım. Örneğin; Dersim tartışmasının olduğu dönemde aynı zamanda İl Başkanıydım. Sayın Deniz Baykal’a, Sayın Önder Sav’a karşı sorumluydum ama kendisini haklı bulduğum için Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında durmuş bir siyasetçiyim. Ahmet ne düşünür Mehmet ne düşünür; yarın koltuğum ne olur anlayışı içinde siyaset yapan bir insan değilim.

 

Genel Başkan Yardımcılığı görevimden ayrılırken satır arasında birçok rahatsızlıklarımı ifade ettim ama ana rahatsızlığımı tabii ki kamuoyuyla paylaşacak durumda değilim. Sadece Sayın Genel Başkanım’la paylaştım. Benim için CHP’nin kurumsal kimliği önemli, Cumhuriyet Halk Partisi’nin zarar göreceği hiçbir şeyin içinde olmam. Aile içinde sorunlarda olduğu gibi bu da aile içindedir. Öfke patlaması yaşayacak iki günlük siyasetçi değiliz. Sonuçta Sayın Genel Başkanım biliyor. Ama tabii Genel Başkan’ın yanındayken de Genel Başkan Yardımcısı’yken de rahatlıkla birebir eleştiren tek insanım. O açıdan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu onun olmadığı yerde savunurum. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında yağcılık yapmam, Sayın Baykal’a yapmadığım gibi."

 

Bakın 40 yıldır iktidar değiliz. 40 yıldır iktidarda olmayan bir siyasi partinin hareketli yapısı, delegesi, örgütü olabilir mi? Ama hala CHP var. Çünkü CHP, Türkiye için büyük bir ihtiyaçtır. Bu iç çekişmelerden derhal kendimizi arındırmak durumundayız.