Gürsel Erol'un dedesi Diyap Ağa kimdir? Meşhur konuşması
Abone olELAZIĞ CHP milletvekili Gürsel Erol gündemin ilk sırasında. Kemal Kılıçdaroğlu'nu korkutan Gürsel Erol'un dedesi Diyap Ağa bakın kimdir? Gürsel Erol'un alevi ve Kürt kökenli dedesinin meşhur Meclis konuşması.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün PM'yi toplayıp aldığı
kararla gündemde. Elazığ'da 41 yıl sonra CHP'ye zafer kazandıran
milletvekili Gürsel Erol'un partiden kovulması için karar çıkarttı.
Sebebi de Gürsel Erol'un seçim yenilgisi sonrasında Kılıçdaroğlu ve
yönetimin istifasını istemesiydi. Peki Kemal
Kılıçdaroğlu'nu bu kadar korkutan Gürsel Erol kimdir?
Kılıçdaroğlu niye bu kadar panik oldu dersiniz...
Gürsel Erol sıradan bir isim değil. 24 Haziran seçimlerinde Elazığ'daki başarısı da ilk değil. Daha önce de CHP'nin vekil çıkaramadığı Tunceli'den milletvekili seçilmişti. Gürsel Erol'un büyüsü ise mazisinden geliyor. O meşhur Diyap Ağa'nın torunu...
Diyap Ağa kim derseniz?
1921 yılında
Meclis'in işgale karşı taşınması gündeme geldiğinde kürsüye çıkıp
'Buraya kaçmaya mı geldik. Buyurun gidin ama ben
gidemem. Tek başıma bile olsam, bayrağım, dinim ve vatanım için son
kurşunuma kadar savaşırım. Son kurşunu da kafama
sıkarım' diyen efsane bir isim.
Dersimli Meşhur Diyap Ağa
kimdir?
Diyap Ağa, 1852'de Çemişgezek'de dünyaya geldi. Kürt ve alevi bir
ailenin çocuğu olan Diyap Ağa, Ferhatuşağı Aşireti'ndendi. Hemen
hemen tüm Dersimli aşiretler gibi kökleri Orta Asya, Horasan'a
dayanıyordu. 17. Yüzyılın sonlarında Dersim'e göç etmişlerdi.
Aşireti bir kadın
yönetiyordu
Diyap Ağa'nın babası Seyithan Ağa'nın 3 çocuğu oldu. Diyap, Hüseyin
ve Ane Hatun. Hüseyin hiç evlenmedi. Ane Hatun ise Diyap Ağa'nın
meclise gittiği zamanlarda aşireti yönetti. Diyap Ağa çok genç
yaştan itibaren aşiret reisi oldu. 2 evlilik yaptı. İlk
evliliğinden çocuk sahibi olmadı. İkinci evliliği Sultan Hatun'dan
ise tam 7 çocuğu oldu. Veli, Mahmut, Hüseyin, Hasan, Süleyman, Elif
ve Nare. Ailenin büyük çoğunluğu soyadı kanunundan sonra Yıldırım
soyadını aldı. Eski Çankaya Belediye Başkanı Doğan
Taşdelen de aynı aileye mensuptur.
Tunceli onun sayesinde il
oldu
Diyap Ağa, ilk mecliste Dersim mebusu olarak Ankara'ya davet
edildi.
İlk mecliste Mustafa Kemal'in Dersim özel temsilcisi gibi görülen
Diyap Ağa, kısa süreli parlamento hayatında hiç komisyonda
yer almadı. Ama verdiği iki önerge ve iki kürsü konuşması var ki
ikisi de birbirinden etkili ve iz bırakan çıkışlar oldu. Bunlardan
biri Tunceli'yle ilgiliydi. 1922'de Dersim'in yani Tunceli'nin
Elazığ'dan ayrılıp vilayet yapılmasını teklif etti. Atatürk'ün de
desteğiyle bu teklifi kabul edildi. Tunceli o önerge ile il
oldu.
Diyap Ağa'nın Kürt-Türk
konuşması
Dersimli Diyap Ağa'nın Meclis'te yaptığı kürsü konuşmasından biri
Lozan'da Kürtlerin temsil edilip edilmeyeceği tartışmaları
sırasında oldu. Diyap Ağa kürsüye çıktı ve ayrı bir Kürt temsilcisi
gönderilmesi talebini şu sözlerle kestirip attı:
-'Hepimiz biriz. Ne Türklük ne Kürtlük davası vardır. Hep
biriz; kardeşiz. Ama düşmanlar bizi birbirimize saldırtmak için
tuzaklar kuruyorlar. Sen şöylesin, ben böyleyim filan diye hile
yapıyorlar. Ülke ne kadar ileri giderse o kadar iyidir. Bizim
dinimiz diyanetimiz birdir. Bazıları bilmiyorlar, birçok şey
söylüyorlar. Lailahe İllallah Muhammedin Resulallah! İşte
bu...'
Burada bir not düşelim. Diyap Ağa Alevi'ydi. Buna karşın
konuşmasının finalinde yaptığı gibi birleştirici temel unsur olarak
hep İslam dinine vurgu yapıyordu.
İsyana katılmadı bağımsız Kürt
devletini engelledi
Diyap Ağa'nın milli
mücadeledeki en büyük rolü Koçgiri İsyanı'nda oldu. Sivas, Dersim
ve Erzincan Bölgesi'ni kapsayan ve tarihimizdeki en
Diyap Ağa mebusluğunun sona erdiği yıllarda patlak veren Şeyh Sait isyanına da destek vermedi. Şeyh Sait'i bir bela olarak niteledi.
büyük Kürt ayaklanmalarından kabul edilen Koçgiri İsyanı'na Diyap Ağa destek verseydi Ankara hükümetinin işi çok zorlaşacaktı. Koçgiri aşiret reisi Alişan bey, bizzat gelip Diyap Ağa ile görüştü. Bağımsız Kürt devleti kurmalarının an meselesi olduğunu anlattı. Israr etti. Ama Diyap Ağa, anlatılanları dinlemedi bile. 'Hayır' dedi. 'Biz hükümetin yanındayız. Hepimiz biriz; isyanda dökülecek kanın, yitecek canların vebali boynunuzadır'.
Efsane konuşması : Kaçmaya mı
geldik!
Diyap Ağa'yı Türk siyasi tarihinde unutulmaz kılan efsane konuşması
Büyük Millet Meclisinin Kayseri'ye taşınması sırasında yaptığı
konuşmadır.
Tarih Ağustos 1921.
Meclisin önemli bir kısmında olası bir işgale karşı meclis
binasının en güvenli sayılabilecek yer olan Kayseri'ye taşınması
fikri hakimdir. Diyap Ağa Meclis kürsüsüne çıkar ve şunları
söyler:
-'Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga edip ölmeye
mi? Eğer meclisi taşımak istiyorsanız buyurun gidin. Ama ben
gidemem. Tek başıma bile olsam, bayrağım, dinim ve vatanım için son
kurşunuma kadar savaşırım. Son kurşunu da kafama sıkarım. Bu böyle
biline...'
Diyap Ağa'nın 1923'de milletvekilliği sona erdi. 1935'de 83 yaşındayken yaşama veda etti ve Çemişgezek'deki Ekrek Köyü'ne gömüldü. Uzun yıllar mezarı yaptırılamadı. Yıllar sonra torunu Gürsel Erol dedesinin mezarını yaptırmak için çalıştı. PKK mezarın yapılmasına karşı çıktı, yıktırma tehdidinde bulundu. Ancak yine de mezar yapıldı. İşte Gürsel Erol böyle bir dedenin torunu. Sanırız Kemal Kılıçdaroğlu'nu bu kadar korkutan Diyap Ağa'nın ruhu olsa gerek.