Gürcan Dağdaş'tan
Abone olDevlet eski Bakanı Gürcan Dağdaş Kars'a yönelik acı gözlemlerini yöreye özgü bir deyişle kaleme aldı.
Gürcan Dağdaş'ın dinlediği, "cızdak" makamı. Devlet Eski Bakanı
Gürcan Dağdaş Kars'tan bağımsız siyaset yapıyor. Binlerce oyu iptal
edilmesina karşılık bir kaç bin oyla da milletvekilliğini kaybetti.
Yakın çevresine, "Kars'tan bağımsız siyasete devam edeceğim,
TBMM'ye bağımsız milletvekili olarak gireceğim" diye konuştuğunu
öğrendiğimiz Gürcan Dağdaş bir ay kaldığı seçim bölgesindeki
izlenimlerini Halk'a ve Olaylara Tercüman'da yazdı. Haftada iki
gün, "amatör olarak" köşe yazısı yazan Dağdaş, telif ücretini
Kafkas Üniversitesindeki gençlere karşılıksız burs olarak veriyor.
Dağdaş, "işsizler kenti Kars" başlıklı yazısında Çıldır'ın Gölünü,
Sarıkamış'ın kayak merkezini, Cilyavuz'un okul özlenimi, işsizlik
ve Afganistan şartlarında yaşayan insanların sıkıntılarını dile
getirmenin yanısıra sosyal etkinlikleri de gözlemlemiş. Son
yıllarda Kars'ın "yeşile büründüğünü" belirten Dağdaş Kars
esnafından Bekir Saylan'ın, "garmon resitalini", "kör Turgut ve
Şahvelet" lakaplı duayen folklorcülerin danslarını, Ufuk Aras'ın,
"cızdak makamı" diye adlandırdığı "yanık ezgelirine" de yer vermiş.
İşsizler kenti KarsVatandaşların umudu tükenmiş Bir zamanlar Balkan
kaşarıyla rekabeti hedefleyen Kars?ta umutlar tükenmiş. Karslı
vatandaşlar, Gürcan Dağdaş?a (siyah ceketli) dertlerini
anlattılar.Beş işyerinden ikisi kahvehane. Binlerce işsiz insan
umutlarını, hatta sevgisini kaybetme noktasında SERHAT şehrimiz
Kars?a yapmış olduğum seyahatin sıcak anılarını, sizlerle paylaşmak
istiyorum. Kars son 20 yılda iyice yeşile büründü, ağaçlandırıldı
ve Karslı yeşile hasretini giderdi. Bu sevinilecek tablonun ortaya
çıkmasında emeği geçen herkesi kutlamak, ancak kavak tercihinden
dolayı da eleştirmek gerekiyor. Kars?ın yeşil ihtiyacını
giderirken, kavak ağacının, astım hastalığını körükleyen, en etkili
unsurlardan biri olan poleni barındırdığını düşünememişler! Yine de
yeşil dokunun bir yerleşim alanını nasıl değiştirdiğini, Kars?a
bakınca daha iyi anlaşılıyor. Türkiye'de planlı şehircilik
denilince, ilk olma özelliğini taşıyan Kars, çarpık bir
yapılaşmanın sanki yeni adreslerinden biri olma yolunda. Bu hali,
hem yöneticilerimizin, hem de Karslı vatandaşlarımızın birebir
sorgulaması ve acil tedbirler almasının zamanı gelmiş, geçiyor.
Tarihi dokuyu bozacak yapılaşmanın ve gecekondulaşmanın Kars?ın
siluetini bozduğu, apaçık görülüyor. İşyeri olmadan iş olmaz Çok
sayıda kahve ve kıraathanenin olması, Kars?ın derin bir işsizlik
sorunu yaşadığının en önemli delili. Konuştuğumuz insanlar Kars'ta
5 işyerinden ikisinin kahvehane olduğu ifade etti. Bu mekânlarda
oturan binlerce işsiz insan, umutlarını ve sevgisini kaybetme
noktasına gelmiş. Acaba bir imkanını bulup, başka bir yere göçmek
mümkün olabilir mi diye, uçan kuştan medet umar hale gelmişler.
Ankara?dan iş talep etmek yerine, işyeri talep etmeyi bir türlü
aklına getirmemiş bir toplumun gelmiş olduğu nokta, acı verici!
Gencecik eğitimli, eğitimsiz binlerce işsiz insan. Yönetenlerin,
?Bizden bu insanlar işyeri talep etmedi, iş talep etti. Biz de
elimizdeki imkanları kullandık" demeleri, bu genç insanları kahve
ortamından kurtaramamış. İslâm?ın adalet anlayışında, önemli bir
kural var: Mesul olanlarla, mesuliyet altında olanların hesabı,
Tanrı katında ayrıdır. İşyeri olmadan, iş olmaz! Bunun
konuşulmaması, var olan acı tabloyu çıkarmış. Yazık! Et diyarında
gram Türkiye?de hayvancılık denilince, ilk akla gelen il olan
Kars?ta, etin kilogramı 8-9 milyon lira. Kasapta kilo gitmiş, gram
gelmiş. İnsanlar evlerine gramla et alıyor. Nereden nereye! Bu
durum, hayvancılık politikalarımızı belirleyenlerin ayıbı. Kars'ın
arazisinin yüzde 34.7'si hâlâ çayır ve meradan oluşuyor. Ekilebilir
alanların oranı yüzde 36.3, ormanlık alan yüzde 3.3 tarım dışı
araziler de yüzde 25'sini oluşturuyor. Müsait çayır ve meraya
rağmen göçler yüzünden Kars'ta hayvan sayısında da büyük düşüşler
yaşanıyor. Büyükbaş hayvan sayısı 245 bin, 315 766 küçükbaş
hayvandan yılda ancak 179 bin bin 767 ton süt, 2 bin 33 ton et
üretimi yapılabilmektedir. Halbuki Kars Türkiye'nin ilk ihracat
yapan şehirlerindendir. Sovyetler döneminde et ihracatı yapılırdı.
Hey gidi Kars! 1935 yılında rekabet etmeyi düşündüğü Balkanlar'ı
unutmuş, Trabzon?a, Rize?ye, Bursa?ya peynir satıyorum diye
övünüyor. Pazarı daralmış, yılda birkaç yüz ton peynir satmayı
başarı sayıyor. Fransa 500 yüz çeşit peyniriyle dünya pazarını
teslim almış durumdayken geniş doğal otlakların ve peynir
kültürünün olduğu bir yerin, ürün çeşitlendirmeyi düşünmemesi,
sadece gravyer ile kaşarın arasına kendisini sıkıştırması tuhaf!
Çıldır?ın gölü Kars'ta yağ ve peyniri ile tanınan Çıldır'ın Gölü,
Sarıkamış'ın da kış sporları meşhurdur. Sarıkamış?ın, kış sporları
açısından dünyanın sayılı merkezlerinden biri olmaya aday, doğa
şartlarına sahipken, toplam kamu ve özel kuruluşlara ait 300 yatak
kapasitesine sahip olması, hiçbir şekilde izahı mümkün olmayan bir
durum! Sarıkamış Kayak Merkezi Kars'a 54, Erzurum'a 153 kilometre
uzaklıkta olup1807 metre uzunluğundaki kayak pisti Dünya
çapındadır. Kar kalitesi de Alp'lerin üzerinde olan Sarıkamış'taki
yatak kapasitesi sadece 270 adet. Ani turist bekliyor Derinliği yer
yer 22 metreyi bulan ve sazan ve alabalık deposu olan Çıldır Gölü
Festivali münasebetiyle, Kars?ın dışından gelen, ekonomik durumları
iyi olan Karslı hemşehrilerimin, gölün güzelliğine kapılıp orayı
bir mesire ve turizm alanına dönüştürecek birer ev yapmamaları
düşündürücü. Eğridir gölünün çevresini, Van gölünün çevresini
görmüş insanlarımız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.
Türklerin 1071 yılında Anadolu'ya ilk girdikleri yer olan Ani
harabeleri ilgi ve turist bekliyor. Cilavuz gülmek istiyor Kars'ın
en şirin ilçelerinden birisi olan Susuz'da Cilavuz Köy Enstitüsü
yarı harabe haldedir. Bir zamanlar Artvin, Ağrı, Erzurum'dan gelen
öğrencilerle, 'şenlenen' Cilavuz öksüz. Susuzlular Kafkas
Üniversitesine devrini istedikleri bu okulun yeniden, hayat
bulmasını için yıllardır bekliyor. 1992 yılında kurulan Kafkas
Üniversitesi 6 fakülte, 5 meslek yüksek okulu ile 9 bin öğrenciye
hizmet veriyor. Üniversite ile şehrin ilişkisini tam kuramamanın
kısmi sıkıntılarını çeken Kars?ın, bu sebepten dolayı
sosyal-kültürel hayatında yer yer körelmelerin olduğunu görmek kent
kültürünün yok oluşunu izlemek can sıkıcı! Kars esnaflarından
sevgili Bekir Sayılan?ın garmonundan çıkan ve sevgili Ufuk Aras'ın
"cızdık makamı" diye nitelendirdiği, yüreğe acı veren ezgilerinde,
kıymetli Cevdet Demiral'ın oğlu Ozan?ın sünnetindeki Karakaş Köyü
gençlerinin oynadığı oyunların da, sevgili Fevzi Peker?in oğlunun
sünnetinde namı değer Kör Turgut?la Şahvelet?in raksının ortak
mesajı da kültürdü! Ziyaretine gittiğim en fakir kişinin evinde
yemek yedirme ısrarı da; taziye yerindeki kalabalık da Yenimahalle
Muhtarı Kurban Bey'in muhtarlık ofisindeki düzeni, nizamı da ve
daha nice adını sayamadığım Karslılar'ın duruşları da, kültürünün
yaşam belirtileri olarak zihnime kazındı.