Günlüğü 8 lira yevmiye alacaktı ama
Abone olSuriye'de 6 yılı aşkın süredir devam eden iç savaş en çok çocukları etkiliyor.
İç savaşın devam ettiği Suriye'de yatalak babası,
kardeşleri ve annesinin geçimini sağlamak için tarım işçiliğine
başlayan ve mayın patlaması sonucu ilk yevmiyesini bile alamadan
ağır yaralanan 11 yaşındaki Almira Halaf'ın yaraları Türkiye'de
sarılıyor.
İç savaş öncesi ülkenin en büyük ticaret merkezlerinden Halep'te
yaşayan Almira Halaf da savaşın acımasız yüzüyle erken tanışan
binlerce çocuktan sadece biri.
Yüzlerce aile, iç savaşın etkileri yoğun şekilde hissedilmeye
başlayınca sınırı geçerek daha güvenli olduğu için Türkiye'ye
sığındı ancak Cibrin köyünde 5 kardeşi, yatalak babası ve annesiyle
yaşayan Almira, yaşlı anne ve babasıyla sınırı geçemeyecekleri için
köylerinde kalmayı tercih etti.
DAEŞ'İN MAYINLARINA ÇARPTI
Ekonomik sıkıntıların artması üzerine ailenin en büyük çocuğu
Almira, iki ay önce halası ve diğer akrabalarıyla Türkiye
sınırındaki bahçelerde günlük 8 lira yevmiye karşılığı fıstık
toplamaya karar verdi. 25 işçiyle kamyonetin kasasına binen Almira,
terör örgütü DAEŞ'in döşediği mayının üzerinden kamyonla geçtikleri
sırada meydana gelen patlamada ağır yaralandı, 7 kişi ise olay
yerinde hayatını kaybetti.
Türkiye sınırına getirilen Almira ve diğer yaralılar, ambulansla
Kilis Devlet Hastanesine sevk edildi. Yoğun bakımda 2 ay kalan ve
tedavi sonucu yaşam savaşını kazanan Almira, sağlığına bir an önce
kavuşup ailesinin yanına dönmek istiyor.
AİLEMİ ÖZLEDİM
Suriyeli Almira Halaf, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Türkiye'deki doktorların ve sağlık çalışanlarının çabasıyla hayatta
kalmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Ailesinin en büyük çocuğu olduğunu ve para kazanıp evinin
ihtiyaçlarını karşılamayı amaçladığını anlatan Halaf, "Evimize bir
şeyler almak için çalışmaya fıstık bahçesine gittim. Öğleden sonra
işimiz bitti, geri dönerken patlama oldu. İlk yevmiyemi bile
alamadım. Kendimi kaybettim, gözümü açtığımda Türkiye'deydim.
Doktorum çok güzel, hemşireler benimle çok ilgileniyor. Ailemi
özledim, onların yanına gitmek istiyorum." dedi.
Aynı patlamada yaralanan ve tedavisi tamamlandıktan sonra yeğeninin
refakatini üstlenen hala Adle Halaf ise yeğeni ve diğer işçilerle
Antep fıstığı toplamaya gittiklerini, dönüş yolunda içerisinde
bulundukları aracın yola döşenen mayına girdiğini ifade etti.
Patlamanın etkisiyle insanların havaya uçtuğunu, kendisinin hafif
yaralı olarak kurtulduğunu aktaran Halaf, "Kendime gelir gelmez
yeğenimi aramaya başladım. Onu bulduktan sonra 'bize yardımcı olun'
diye bağırdım. Bölgede bulunan muhalif askerler bize yardıma geldi.
Hemen bizi Azez'e oradan da Esselame Sınır Kapısı'na götürdüler.
Ambulanslarla Kilis'e getirildik ve tedavi edildik." diye
konuştu.
"Yaklaşık 6-7 gün uyutarak tedavi ettik"
Kilis Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Mustafa Tuşat da
Almira'nın hastaneye getirildiğinde çok kötü durumda olduğunu dile
getirdi.
Dr. Tuşat, "Hastamız ilk geldiğinde genel durumu ve solunumu
kötüydü. Akciğer ve karaciğer yaralanması vardı. Aynı zamanda
çeşitli yerlerinde kırıklar oluşmuştu. Ameliyatın ardından onu
yoğun bakıma yatırdık ve uyutup solunum makinesine bağlamak zorunda
kaldık. Yaklaşık 6-7 gün uyutarak tedavi ettik. Uyandıktan bir süre
sonra su ve meyve suyu gibi sıvılar ile besledik daha sonrada
servise alarak gerekli kontrollerini yaptık. Şu anda durumu iyi,
yemek yemeye ve yürümeye başladı. Birkaç gün sonra taburcu etmeyi
düşünüyoruz." şeklinde konuştu.