Günlerdir sessizliğini koruyan İsrail iç güvenlik şefinden 'Aksa Tufanı' itirafı

Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu'nun arından Gazze'yi ablukaya alan İsrail bir yandan kara harekatı için son hazırlıklarını yaparken bir yandan da bölgeye bomba yağdırmaya devam ediyor.

İsrail kamuoyu ise günlerdir 'saldırıyı nasıl durduramadık' sorusuna yanıt arıyor. Aksa Tufanı ile ilgili konuşan İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar itiraf gibi bir açıklamaya imza attı.

Bar, Hamas'ın İsrail'e sızmasını engellemede başarısız olduğunu itiraf etti. Bar 'Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz bir dizi eyleme rağmen ne yazık ki saldırının engellenmesini sağlayacak yeterli uyarıyı oluşturamadık' dedi.

Haaretz bu gelişmeyi 'Shin Bet Şefi: Saldırıyı Engelleyemedik, Bunun Sorumluluğu Bana Düşüyor' başlığı ile okurlarına sundu.

İsrailli gazete haberinde 'İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Hanegbi'nin izinden giden Ronen Bar, 7 Ekim katliamına yol açan başarısızlıkların sorumluluğunu üstlendi' denildi.

Bar soruşturma yapılacağına ancak şu an için önceliklerinin savaş olduğunun altını çizdi.

Süleymani iddiası: Saldırıyı o planladı

İran basını dikkat çeken bir iddia ortaya attı. Kayhan gazetesi, İsrail'e yönelik baskının ABD füzeleriyle öldürülen Kasım Süleymani tarafından yıllar önce planladığını ima etti.

Washington merkezli bir düşünce kuruluşu MERMI, Hamas'ın İsrail'e düzenlediği ve en az 1400 kişinin ölümüne yol açan saldırılarının, ölen İran Devrim Muhafızları lideri Kasım Süleymani'nin planı olduğunu öne süren bir rapor yayınladı.

ABD Dışişleri bakanı Blinken, "Hamas, İran'dan destek almasaydı Hamas olmazdı. Daha önce de söyledik, İran'ın İsrail'e düzenlenen saldırının arkasında olduğuna dair somut bir kanıt yok' diyerek iddiaları yalanladı. Süleymani, 2020'nin ilk günlerinde ABD'ye ait bir insansız hava aracının ateşlediği füzelerle Irak'ın başkenti Bağdat'ta öldürüldü.

İsrail- Filistin çatışması

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı. Gazze'den düzenlenen saldırılarda 299'u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 2 bin 778 kişinin öldüğünü, 10 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.

İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 61 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.

İsrail'in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci yaşamını yitirmişti. Lübnan’ın güneyindeki İsrail sınırında 8 Ekim'den bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu arasında çıkan çatışmalarda ise şu ana kadar 3 sivil ile 4 Hizbullah milisi ve 2 Filistin İslami Cihad Hareketi üyesi öldü. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri hayatını kaybetti.