Güneş'ten Kocaman'a gönderme

Abone ol

Güneş, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında ligin ilk devresini değerlendirdi, ardından da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Trabzonspor Teknik Direktör Şenol Güneş, Fenerbahçe Spor Direktörü ve Teknik Sorumlusu Aykut Kocaman'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, "Eğer Fenerbahçe'nin başarısı, benim başarısızlığımdan geçiyorsa Fenerbahçe bitmiş demektir" dedi.

Güneş, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında ligin ilk devresini değerlendirdi, ardından da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

2010-2011 sezonunun ilk yarısını iyi şekilde kapattıklarını dile getiren Güneş, ''Yılın başında söylediğimiz sözlerin arkasında durarak buradayım. 17 lig maçındaki oyun, aldığımız sonuçlar, kulübümü camiayı ve beni mutlu etti'' dedi.

Birlikteliğin Trabzonspor'un başarısı için önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Güneş, ''Sonuçlardan çok, neler yaptığımıza bakarsak, teknik heyet, oyuncu, taraftar, medya birlikteliğinin başarının ilk adımı olduğunu söylemiştik. Geldiğimiz günde sağlanan birliktelikten bu yana doğru adımlar attık. Farklı olan, fark yaratan ve kazanan takım olmak istiyoruz. Taraftarımızın bu kulübün sembolü olduğunu söylemiştik. Bunu gösterdik. Örnek bir taraftara sahibiz. Bunu sayısal olarak da bir kez daha gösterdik. Bu taraftarın sadece Trabzon kentine ait olmadığını gösterdik. Kökleri burada, ancak dalları dünyanın her yerinde olan bir kulübüz. Toprağımız verimli, güneşimiz bol olacaktır'' diye konuştu.

Güneş, kendi gerçekleriyle yüz yüze gelerek, samimi olacağını, mümkün olduğunca kamuoyuyla sorunları paylaşacağını daha önce söylediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Takımı ve kulübü sahiplenmemiz gerektiğini işlemiştik. Bunda mesafe aldık. Oyuncularımız bu konuda başarılı. Bu beni mutlu ediyor. Rakibi baskı altına alan bir takım olmak istediğimizi, her oyuncunun değerli, ancak vazgeçilmez olmadığını söylemiştik. Duman çıkaran değil, kıvılcım çıkaran yıldız futbolcu istemiştik. Nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu ve nereye gideceğimizi biliyoruz. Trabzonspor henüz eserini tamamlamamıştır, sadece yolun yarısına gelmiştir. Eser tamamlanmadan bir sonuç alınamaz. Çok daha çalışmalıyız.''

''BİZE ATILAN ÇAMURLA TÜRK FUTBOLU ZARAR GÖRÜR''
Güneş, bordo-mavili kulübün yeni yönetim kuruluna da başarılar dileyerek, ''Camiaya hayırlı olsun. Geçmişte birlikte çalıştığımız değerli arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Onlar unutulmayacaktır. İçeride ve dışarıda yapılan katkıların araştırılması gerek. Sadece yarışan değil, fikir olarak öne çıkan bir takım olmalıyız. Türkiye'ye karşı sorumluluklarımız var. Türkiye'nin iyi bir birlikteliğe ihtiyacı var. İyi bir Trabzonspor'a ihtiyacı var. Bize atılan çamurlarda Türk futbolu zarar görür. Uzun süredir mesleğin içindeyim. Ülke futboluna zarar verecek hiçbir eylemin içinde olmadım. Önceliğimiz sonuç almaktır. Ancak sonuç almak için her yol mubah değildir. Bize yapılan eleştiriye saygı duyarız, hakaretlere cevap vermesini biliriz'' ifadelerini kullandı.

Özellikle camia içindeki kişilerin yardımına ihtiyaçlarının bulunduğunu anlatan Güneş, ''Bir yıldır buradayım. Uzun süre buradan ayrıydım. Medya ve taraftarın eskisine göre mesafe aldığını, büyük katkı yaptığını düşünüyorum. Eksiklerimiz var. Eleştiriler hedefe götürecektir. Değiştiğim söyleniyor. Siz kendinizi değiştirirseniz, herkesin değiştiğini ve geliştiğini göreceksiniz'' dedi.

Şikayet etmek için değil, sorun çözmek için göreve geldiğini, bunu yaparken de zevk alacağını önceden söylediğini kaydeden Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Takıma olan desteğin ve sevginin devam etmesini istiyorum. Bu destek ve sevgi onları ileriye götürecektir. Pozitif mesajlar vermemiz gerektiğini, bunun sadece benim değil bütün spor camiası sorumluluğunda olduğunu belirtiyorum. Vizyonu ve projesi olmayan, geleceğiyle ilgili sorumluluk taşımayan insanlar kaptansız bir geminin durumuna düşerler. Nereye toslayacakları belli olmaz. Onun için vizyonumuzu ve felsefemizi belirlemek zorundayız, bunu da en iyi şekilde kullanmak durumundayız. Bir anlık iyi sonuçlar almak için değişik yollara başvurmanın kurumlara ve kişilere faydası olmaz. Geçmişte biz 1996'da kaybederken, yan yollara sapmadık. Fenerbahçe'nin de geçen sene şampiyonluğu kaybederken sapmadığını düşünüyorum. Ayrıca Fenerbahçe ile oynadığımız kupa maçındaki güzelliklerin az işlenmesinden rahatsızım. Bundan şikayetçiyim. Şiddetin daha çok işlendiği ülkede olumlulukların işlenmemesi bu tür olumsuzluklara zemin hazırlar. Bu anlayıştan beslenen antrenör ve yöneticilerin dışta kalması için buna ihtiyaç var.''

Güneş, güzelin kusurunun daha fazla görüldüğünü belirterek, ''Biz güzelleştikçe eksiklerimiz daha çok göze batacaktır. Eleştiri kadar sevgi de olmalı. Futbol seviliyor ve herkes bu konuda konuşabiliyor. Ama yetkililerin sorumlu konuşması gerekir. Ben de geçmişte zaman zaman hatalar yaptım. Az olmuştur ama zarar vermiştir. Ne kadar az hata olursa o kadar çok yol alırız'' diye konuştu.

''DÖRT BÜYÜKLER TÜRK FUTBOLUNUN LOKOMOTİFİDİR''

Güneş, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın büyük kulüpler ve camialar olduğunu belirterek, ''Sonuçlar ne olursa olsun büyüklüklerinden bir şey kaybetmezler. Bu takımlar, bizimle birlikte Türk futbolunun lokomotifi, olmazsa olmazlarıdır. Bunlara son yıllarda Bursaspor katılmıştır. Dört büyüklerin yeri, camia, taraftar, geçmişi ve projeleriyle farklıdır. Bunların tüm birimleri sorumlu olmalıdır'' dedi.

Eleştirilerin doğal olduğunu, buna hoşgörüyle yaklaştığını kaydeden Güneş, ''Bu büyüklerin yöneticileri, antrenörü, oyuncuları herkes sorumlu olmalı, dikkatli konuşmalı. Sadece kendi kulübünden sorumlu değil, ülke futbolundan sorumlu olarak konuşulmalı. Gayet doğaldır ki, bu işle ilgili yorum yapan bazı dostlarımız, eski futbolcular, gazete mensupları eleştirinin dozunu kaçırıyorlar, onlar olacaktır. Ben o tarafına bakıyorum ama bana hakaret etmesinler. Bizi eleştirsinler, bu onların en doğal hakkı. Ama aldığımız 42 puanla saygısızlık görüyorsak az puandaki takımlar ne yapar. Bu kavgayı ortadan kaldırmak lazım. Bizim ihtiyacımız yok ama diğer kulüplerin ihtiyacı var. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'ın ihtiyacı var. Bu tür saldırılar onları daha iyi bir hale getirmez. 'Onlara kızdım, sana da saldırdım, seni de aşağı çektim' derseniz ülke futbolunu kaosa çevirirsiniz ve yarın siz de işinizden olursunuz'' ifadelerini kullandı.

''FENERBAHÇE'NİN BAŞARISI BENİM BAŞARISIZLIĞIMDAN GEÇİYORSA...''

Kavganın içinde olmayacağını kaydeden Güneş, şöyle devam etti:
'Biz bu kavganın içinde olmayız. Ben daha önce hata yaptığımı söylüyorum. Hakemle ilgili bir ifade kullanmıştım. Ben futbol oynarken zaman geçirmeye dönük oynayan, takımı koruyan anlayışla ilgi eleştiride bulunmaya çalıştım. Bir de sertlikle rakibinin oyunu bozan, ondan puan kazanma çalışma anlayışını irdeleme adına hakem hakkında konuştum. Ama maksadını aşan ifadelerim ortaya çıkınca rahatsız oldum. Rahatsız olduğumu söyleyeceğim, çünkü benim amacım o değil. Eğer başarıyı yakalayacaksam hakem ve bir rakip üzerinden değil, kendi işimi doğru yaparak yakalamalıyım.

Fenerbahçe'nin başarısı benim başarısızlığımdan geçiyorsa Fenerbahçe bitmiş demektir. Fenerbahçe'nin başarısı kendi işini doğru yapmaktan geçer ki, doğru yapıyorlar. Ben gittim maçlarına, Gaziantepspor'a mağlup oldular, sayın Aziz Yıldırım'ın heyecan ve coşkusunu gördüm. O taraftarın sahaya gelmesine, yeni projeleri olmasına gıpta ettim. O kulübe, camiaya, taraftara sahiplenmesine baktım. Hem de bizden puan olarak gerideler. Gaziantepspor'a yenildiler, olumsuzluk yok, ne güzel. Biz o hafta oynadığımız maçı kazandık. Fenerbahçe, Ankaragücü maçında yenildi. Fenerbahçeli bir yöneticinin beyanatına bakıyorum tam ters bir anlayış var. O zaman kişisel bir çıkış için mi yapıldı beyanat, kulübün bir politikası mı? Kulübünse eğer, zannetmiyorum, çünkü Aziz Bey'in böyle politikası olmaz. Aziz Bey, en başarısız dönemde kulübün kurumsal kimliği ve tesislerin büyümesi için çok çalıştı.

Ben Fenerbahçe maçına gittim, bir yıl önce şampiyonluğu kaybeden taraftar bana sevgi gösterdi. Hiç olumsuzluk olmadı. Benim rakip takımım için bunları söylüyorum. Aynı rakip takımın antrenörü böyle beyanat kullanıyorsa ya antrenörde bir yanlışlık var ya bu düzende bir yanlışlık var. Fırsatçılık olmamalı. Fenerbahçe'nin büyüklüğü, genç bir antrenörün geleceğini karartma adına, günü kurtarmak için yaptığı ifadeler üzerinden olmamalı. O ifadelerle büyümeyeceğini o da bilmeli. Bir büyük olarak tavsiyem, biraz daha dikkatli konuşsunlar. Bu, ülke futboluna zarar verir. Onun geleceğini karartır, benim geleceğim yok artık.''

Güneş, izleme komitesiyle bir araya geleceğini ve bir değerlendirme yaptıktan sonra yeni yönetim kuruluna transferlerle ilgili düşüncelerini anlatacağını belirtti. Bu konuda daha sonra net bir açıklama yapacağını kaydeden Güneş, Zafer Yelen ve Sezer'in gitme düşüncelerinin bulunduğunu kaydetti.

TEOFİOL VE JAJA'NIN GİDİŞİ

Güneş, Teofilo ve Jaja'nın ülkelerine gidişlerinin farklı olduğunu belirterek, ''Jaja izin istedi, ancak vermedim. Doğru, yanlış tartışmıyorum. Üç gün önce izin istemişti. Çok acilse şimdi gitmen gerek dedim. Maçtan sonra gitmek istedi. Böyle olunca inandırıcı gelmedi. Kendisine de bunu söyledim. Ama o kendini maçtan sonra gitmeye şartlandırmıştı. Maçtan sonra tekrar izin istedi. Vermeyeceğimi söyledim. Yaptığını tavır olarak görüyorum. Cezası vardır. İşin diğer boyutu var. Teofilo da gitti. Sorunları olabilir, bilmiyorum. Bu konunun FIFA nezdinde tartışılması gerekir. Dünya futbolunun gelişmesi için bunlar irdelenmeli. Bosman kanunlarının giderek futbolu batırdığını düşünüyorum. Kulüpler giderek borçlanıyorlar. Yan değerler kulüpleri ayakta tutuyorlar. Üç yıllık geliyorlar bir yıl sonra gidiyorlar. FIFA devreye girmeli. Yatırım yapıyorum, karşılığını almalıyım. Jaja'nın uyumu iyiydi. Takım arkadaşları da sevmişti. Gidince üzüldük. Çocuğunun hasta olduğunu, ondan ayrılamadığını düşünüyorum. Gelince cezasını alır ve devam eder'' ifadelerini kullandı.

ENGİN'İN HATALARI

Güneş, sorunlu olarak bakılan Engin'in hatalarının takım üzerindeki rahatsızlığını futbolcunun kendisine de söylediğini vurgulayarak, ''Biz elimizi uzattık. O bizi aşağı değil, biz onu yukarı çekmek istiyoruz. Güzelin kusurları bunlar. Sivilce gibi ortaya çıkıyor. Her şey iyi gidince oyuncu penaltı pozisyonunda sarı kartı doğru muydu, yanlış mıydı diye konuşuluyor. Ama bunların da tartışılması için oyuncunun kendisini eğitmesi gerek. Ben işin başındaki sorumluyum. Oyuncum da dikkatli olmalı. Engin'in düzelmesini ben görev olarak üzerime kabul ediyorum. Onların sorunu benim sorunum. Ben kamuoyundan özür diliyorum. Değiştirmek için çalışıyorum. Değişmezse camia ve ülke futboluna zarar vermesin diye yok edeceğim. Ben Engin'i kendim için değil ülke futbolu için kazanmak istiyorum. Engin de bunu bilecek, ben de. Bilmiyorsa gidecek'' dedi.

Ligde son haftalarda kazandıkları penaltı pozisyonlarının konuşulduğunu belirten Güneş, ''Bizim penaltılarımız konuşuldu. Fenerbahçe maçında Alex'e verilen frikik gol olmuşsa onun irdelenmesini istemek doğru değil. O zaman her pozisyonu irdeleyelim. Biz de Bursa'da attığımız golü niye vermediler, şurada faul yaptılar diyelim, bunlar doğru değil'' diye konuştu.

Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster'in 'sakatlıklarımız olmasaydı Trabzonspor için lider olmak bu kadar kolay olmazdı' sözleri üzerine kendisine yöneltilen bir soruya ise ''Evet, katılıyorum, doğru olabilir. Beşiktaş iyi bir takım. Galatasaray da sakatlıklarla çok uğraştı. Çok iyi giderken birden tökezleyebilirsiniz. Beşiktaş iyi bir camia. Bize bir rehaveti olmaz. Yazılanlara baktığımda, herkesin anlamadığı bir konu var. Bizim 5 puan önde olmamız, farklı algılanmasın. Biz Bursaspor'un 5 puan gerisindeymişiz gibi Fenerbahçe'nin 9 puan gerisindeymişiz gibi çalışacağız. Oyuncularıma da bunu söylüyorum.

KUPA MAÇI

Güneş, önlerinde Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ile oynayacakları bir maçın bulunduğunu kaydederek, ''Geçen yıl Orduspor, Denizli Belediyespor maçlarını kazanmasaydık, kupayı kazanamayacaktık. Manisa Torku'ya, Beşiktaş Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'a kaybetti. Biz de kaybedersek sıkıntı yaşayabiliriz. Yarışta sıkıntı yaşamamalıyız. Küçük zaferler, büyük hedeflere götürür. Yabancı oyunculara izin vermemiz, maça önem vermediğimiz anlamı taşımaz. Her oyuncu değerlidir. Bu değerlerini ortaya koymalılar. Bu değerlerini ortaya koymazlarsa burada olmalarının anlamı olmayacaktır. Sezonu kapatıp iyi bir tatil yapmak istiyoruz'' dedi.

Güneş, 29 Aralık'ta bordo-mavili takımın toplanarak, yeni sezon hazırlıklarına başlayacağını, sadece Gine'de bulunan İbrahima Yattara'nın bilet sorunu nedeniyle kampa bir gün geç katılabileceğini de sözlerine ekledi.

Günün Önemli Haberleri