Güneşin Kıymetini Bilmiyoruz

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, zengin güneş enerjisi potansiyeline kıyasla, güneş kollektörlerinin en az kullanıldığı bölge olması dikkat çekiyor. Bu durumun başlıca sebepleri olarak, temelde alım gücünün düşük olması ve bunun sonucunda ticari olarak pazara giremeyen kollektörlerin kullanıcılar tarafından tanınmaması gösteriliyor. Uzmanlar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, Türkiye'nin güneş enerjisi bakımından en zengin bölgesi olduğunu belirterek, bu bölgeye gelen yıllık toplam güneş enerjisi miktarının 1460 kWh/m2 ve yıllık toplam güneşlenme süresinin ise 2 bin 993 saat olduğunu bildiriyor. Uzmanlar, bölge için kısa vadede 'düzlemsel güneş kollektörleri' kullanımını ve uzun vadede termal güneş santralleri kurulmasını öneriyor. Uzmanlara göre, güneş enerjisi, tarım alanında ürün kurutmada, içme suyu ve sıcak su temininde, su pompalamada ve seracılıkta da kullanılabiliyor. Güneş enerjisi, düşük yoğunluklu enerji kaynağı olması sebebiyle, kırsal ve yerleşim olarak dağınık yörelerin enerji talep yapısıyla uyum sağlıyor. Bunun sebebi de, güneş enerjisi sistemlerinin, alan olarak büyük miktarda yer kaplamaları ve modüler olmalarından dolayı küçük güçteki talepleri karşılayabilmeleri. EKONOMİK SEBEPLER Güneş kollektörlerinin, özellikle Akdeniz ve Ege bölgeleri olmak üzere Türkiye'de yıllardır yaygın olarak kullanıldığını vurgulayan uzmanlar, "Güneş kollektörlerinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kullanılmamasının belli başlı sebepleri, temelde alım gücünün düşük olması ve bunun sonucunda ticari olarak pazara giremeyen kollektörlerin kullanıcılar tarafından tanınmamasıdır. GAP'la birlikte bölgede hayat standardının artması sonucunda, bölge halkının sıcak su ihtiyacını karşılamada güneş kollektörlerine yönelmesi beklenmelidir" diyorlar. TERMAL GÜNEŞ SANTRALİ Uzun vadede ise, Türkiye'de termal güneş santrali kurulması düşünüldüğünde seçilecek en uygun bölgenin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğunu ifade eden uzmanlar, termal güneş santrallerinin, günümüzde başarıyla çalışıyor olmalarına rağmen, özellikle ekonomik sebeplerle henüz yaygın olarak tesis edilmeye başlanmadığına dikkat çekiyor. Uzmanlar, Akdeniz Havzası'nda termal güneş santralleriyle üretilebilecek enerjinin, bölgenin toplam elektrik talebini rahatlıkla karşılayabilecek düzeyde olduğunu kaydederek, ileriye dönük olarak, Akdeniz'in güneyindeki ülkelere kurulan güneş santrallerinden üretilen elektriğin, denizaltı hatlarıyla Avrupa'ya iletilmesinin dahi tartışıldığını hatırlatıyor. Uzmanlar, teknolojinin geliştirilmesi ile birlikte bu düşüncelerin uygulamaya konmasına geçildiğinde, Türkiye'nin de bu gelişmelere paralel olarak kendi güneş santrallerini kuracağını savunuyor.