Güneş lekeleri kanser habercisi
Abone olGüneş lekelerine karşı dikkatli olunmasını isteyen sağlık uzmanları, "Kullanılan güneş koruyucu ürünlerin ışınlarına karşı koruyucu filtre içermesi gerektiğine" dikat çekt
Lekeler tarzında görülen cilt lezyonlarının deri kanseri
habercisi olabileceğine dikkat çekilerek, bu sebeple kullanılan
güneş koruyucu ürünlerin ultraviyole A ve B ışınlarına karşı
koruyucu filtre içermeleri gerektiği bildirildi. Acıbadem Hastanesi
Bakırköy Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Rıfkiye Küçükoğlu, İHA
muhabirine yaptığı açıklamada, Güneş'in, yaydığı Ultraviyole A
(UVA), Ultraviyole B (UVB) ışınları sebebiyle cilt hücrelerini
bozduğu için oldukça zararlı olduğunu belirtti. UVA ışınlarının,
yeryüzüne ulaşan; ancak ozon tabakasında süzülmeyen ışınlar
arasında yer aldığını, bu sebeple güneş ışığı içinde UVB'ye göre
bin kat daha yoğun olarak bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Küçükoğlu,
"Derinin alt tabakasına etki ettikleri için bronzlaşma gelişiyor.
Ultraviyole B ışınları ise yeryüzüne ulaşarak güneş yanığına veya
kızarmaya neden oluyor. Üstelik bu ışınlar derideki hücrelerde, bağ
dokusunda ve deri damarlarındaki hasarın başlıca sebebi" dedi.
Prof. Dr. Küçükoğlu, son yapılan araştırmaların UVA ışınlarının
daha zararlı olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Bugün
ultraviyolenin, deri kanserlerine neden olduğu biliniyor. Bu
sebeple özellikle güneş altında çalışan insanlar ve deniz kenarında
bronz bir ten uğruna saatler boyunca güneşlenen kişiler risk
altında" diye konuştu. Uzun süre güneşe maruz kalma, derinin bağ
dokusunu etkileyeceğinden, kronik hasarlanma sonucu erken deri
yaşlanması ortaya çıkacağı uyarısında bulunan Prof. Dr. Küçüoğlu,
"Güneş ışınları pigment hücrelerini de etkilediğinden istenmeyen
çiller veya lekelerin oluşması kaçınılmazdır. Diğer taraftan güneş
ışınları, bağışıklık sistemini zayıflatmakta; bunun sonucunda
enfeksiyonlara direnci azaltmaktadır" dedi. Prof. Dr. Küçükoğlu,
güneş lekelerinin, ultraviyole ışınlarına maruz kalınması sonrası
gelişen küçük, koyu sarıdan kahverengiye değişen pigmentte, cilt
lezyonları olarak tarif edildiğini kaydederek, "Güneş ışınlarına
maruz kalınmaya devam edildikçe renklerde koyulaşma daha belirgin
olarak ortaya çıkıyor. Bu lekeleri tetikleyen sadece güneş ışınları
da değil. Son yıllarda moda olan solaryuma giren kişilerde de
lekeler görülüyor. Bu kahverengi lekeleri, kişinin genetik
özellikleri, hormonal durumu, alınan sıvı gıdalar ve ilaçlar da
etkiliyor" şeklinde konuştu. "DERİ KANSERİ HABERCİSİ" Lekeler
tarzında görülen cilt lezyonlarının deri kanseri habercisi
olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Küçüoğlu, "Güneşin deri
kanseri oluşumuna neden olduğu bilinmektedir. UVB daha az etkili
olmakla birlikte hem UVA hem de UVB buna neden olmaktadır. Bu
nedenle, kullanılan güneş koruyucu ürünlerin her iki ışına karşı da
koruyucu filtre içermeleri gerekmektedir. Deri kanserlerinin bir
kısmı yıllar içinde yavaşça gelişir ve hayati tehlike doğurmaz.
Bazı tipleri ise erken teşhis konulmadığı sürece ölüme neden
olabilirler" dedi. Prof. Dr. Rıfkiye Küçükoğlu, benlerin, sayıları
irsi olarak belirlenen, çocuklukta çıkmaya başlayan, ergenlik
döneminde kahverengiye dönüşen cilt lezyonları olarak
adlandırıldığını belirterek, "Benler birden ortaya çıkarsa, hızla
büyür ve kabarıklaşırsa, içinde farklı renk tonları varsa,
sınırları düzensizse veya kaşınıyorsa mutlaka bir dermatolog
tarafından muayene edilmelidir. Güneşe maruz kalma, açık ten rengi,
ailede kanser olması ve benlerin sayıca çokluğu, benler üzerinden
kanser gelişme riskini arttırır. Bu nedenle bu risk faktörlerini
taşıyanların güneşten korunmaları gerekmektedir" diye konuştu.
Güneş lekelerine maruz kalmamanın öncelikli şartının, güneşe karşı
korunmaktan geçtiğini hatırlatan Prof. Dr. Küçükoğlu, alınması
gereken tedbirleri ise şu şekilde sıraladı: "Güneş ışınlarının
yoğun olduğu saatlerde (11:00-15:00) güneşe çıkmayın. Yazın bulutlu
havalarda da UV ışınlarının yüzde 50'si yeryüzüne ulaştığından
koruma tedbirleri alınması gerektiğini unutmayın. Sık dokuma ve
renkli giysiler tercih edin. Ayrıca şapka ve gözlük de kullanın.
Güneşten koruyan ürünleri bilinçli kullanın. Güneşe çıkmadan yarım
saat önce kremi uygulayın ve 3 saatte bir tekrarlayın. Deniz veya
havuzlardan çıkınca, terleyince duş alarak tekrar krem sürün. Beyaz
tenlilerin, sarışın ve açık gözlü kişilerin, çocukların, yaşlıların
ve güneşe duyarlılığı olanların her gün ve faktörü 30'un üzerinde
olan güneş koruyucu kullanmaları gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.
Buğday tenli ve esmerseniz SPF (Güneş koruma faktörü) 15 ve
üzerinde olan ürünleri tercih edin."