Güneş gözlüğünü sadece aksesuar değil
Abone olUzmanlar, güneş gözlüklerinin sadece bir aksesuar olarak değil, göz hastalıklarından koruyucu bir eşya olarak görülmesini istedi. <br/>Ultra...
Uzmanlar, güneş gözlüklerinin sadece bir aksesuar olarak değil,
göz hastalıklarından koruyucu bir eşya olarak görülmesini
istedi.
Ultraviyole ışınları güneş ışınlarının gözle görülmeyen dalga
boyunda yer alırlar ve ultraviyole A (UVA), ultraviyole B (UVB) ve
ultraviyole C (UVC) olarak 3 gruba ayrılırlar. Opr.Dr. Bülent Köse,
bu ışınlardan ultraviyole C ışınlarının atmosfer tabakaları
tarafından emildiği ve yeryüzüne önemli derecede ulaşamadıklarından
dolayı göz için herhangi bir problem oluşturmadıklarını belirterek
"Buna karşın ultraviyole A ve özellikle de ultraviyole B ışınları
göze verebilecekleri zararlar açısından önemlidir” dedi.
Op.Dr. Bülent Köse, güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmanın kısa
vadede gözdeki olumsuz etkilerinin deride oluşan güneş yanıklarına
benzediğini belirtti. Korneada kuruluk, kaşıntı, batma, yanma,
ağrı, kanlanma gibi şikayetler gelişeceğini ve birkaç günde ilaç
tedavisiyle düzelebileceğini kaydeden Köse, şöyle konuştu: “Orta
vadede ise, konjonktivada kalınlaşma ve göz eti oluşmasına neden
olabilir. Ayrıca, gözleri devamlı kısarak bakmak göz çevresinde
kırışıkların artmasına ve buradaki cildin erken yaşlanmasına neden
olacaktır. Güneş gözlüğü alınırken dikkat edilmesi gereken en
önemli özellik camların ultraviyole ışınlarını blokaj derecesidir.
Normalde her gözlük camı, ultraviyoleyi değişik oranlarda bloke
edebilmekle birlikte etkili ultraviyole blokajı için özel
kaplamalar kullanılması gerekmektedir. Güneş gözlüğünün UVA ve UVB
blokaj derecelerine bakılmalı, yüzde 99’un üzerinde UV blokajı
yapabilen camlar seçilmeli, hatta yüzde 100 blokaj oranı tercih
edilmelidir. Güneş gözlüklerinde kullanılan aynalı kaplamalar göze
gelen ışık miktarını düşürmekle birlikte ultraviyole blokaj oranını
etkilememektedir.”
GÖZLÜK CAMININ RENGİ ÖNEMLİ
Güneş gözlüğü seçiminde bir diğer önemli faktörün cam rengi ve
koyuluk olduğuna işaret eden Köse, şunları söyledi: “Camın renginin
ve koyuluğunun ultraviyole blokaj derecesiyle herhangi bir ilişkisi
olmamasına ve seçimin kişisel zevke bağlı olmasına karşın her cam
renginin farklı özellikleri vardır. Yeşil ve gri renkli camlar
görüntü kontrastını etkilemez ve renk bozulmasına neden olmazken,
kahverengi cam kontrastı ve derinlik hissini artırırken bir miktar
renk bozulmasına neden olur. Mavi renk camlar karda en iyi görmeyi
sağlarken diğer renklerde bozulmaya yol açar, kırmızı ve pembe
renkli camlar bilgisayarda en iyi görmeyi sağlarken yine renk
bozulmalarına yol açarlar. Yukarıdan aşağıya rengi açılan gradyent
şeklindeki camlar özellikle otomobil kullanırken rahatsız edici
yansımaları engellemeleri nedeniyle tercih edilebilir.”
(İHA)