Güne damga vuran Oslo ifşası
Abone olOslo görüşmelerinde PKK adına masaya oturan Zübeyir Aydar, görüşmelerin sızdırılmasından cemaati sorumlu tuttu.
İNTERNETHABER - MİT ve PKK temsilcileri
arasında Norveç'in başkenti Oslo'da gerçekleştirilen görüşmelere
katılanlardan KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, BBC'ye
konuştu.
Aydar, sürecin tıkanmasından hükümeti sorumlu tutarken,
görüşmelerin medyaya sızdırılmasından Gülen cemaatini sorumlu
tuttu.
Zübeyir Aydar, barış görüşmelerinin
yeniden başlamasını istediklerini de açıkladı.
konuşan Zübeyir Aydar kamuoyunda çok konuşulacak açıklamalara imza
attı. "Şartsız olarak masaya oturmaya hazır olduklarını" ilan eden
Aydar, Oslo görüşmelerini sızdıran tarafın kendileri olmadığını
iddia etti.
Türkiye'deki modaya uyan Aydar da bu işten sorumlu olarak "cemaati"
işaret etti. Görüşmelerin bitmesiyle ilgili olarak da Aydar
hükümeti verdiği sözleri tutmamakla itham ederek, "oyalama yoluna
gidildiğini" söyledi. İşte BBC'deki söyleşiden önemli bölümler;
CEMAATİ SUÇLADI Oslo görüşmelerinin medyaya sızmayla ilgili Zübeyir Aydar, Cemaat'i suçladı. Aydar, BBC'ye verdiği röportajda görüşmelerin gizliliğine riayet ettiklerini belirtti, bunların açığa çıkmasındansa savaş yanlısı kesimlerlerle, Fethullah Gülen Cemaati'ni sorumlu tuttu. "Sızdıranlar Kürt sorununun diyalog yoluyla çözümünden yana olmayan kişilerdir. Diğeriyse benim görüşüme göre, Cemaat ve AKP içindeki çatışmalar neden oldu. Bizdeki kanaat hareket olarak da bu yönde" diyen Aydar, "Cemaat birçok kurumu ele geçirdi ama MİT'i ele geçiremedi. MİT'i kendine göre dizayn edebilmesi için bazılarını suçlu gösterilmesi gerekirdi ve Özel Yetkili Savcılar aracılığıyla onları içeri almak istedi. Eğer o anda hükümet tarafından müdahale edilmemiş olsaydı ifadeye çağırılanlar şimdi içerideydi" yorumunu yaptı. |
KCK İLK DARBE OLDU
Oslo sürecinin en hızlı yürüdüğü dönemin 2009 yılı olduğunu
belirten Aydar, eylemsizlik içinde bulundukları bu dönemde KCK
tutuklamalarının başladığını ve bunun sürece ilk zarar veren olay
olduğunu belirtti.
Aydar, böyle bir dönemde KCK tutuklamalarının başlamasıyla ilgili
şu yorumu yaptı:
"Karşı taraf bu konuda çözüm iradesi ortaya koymadı. Hareketi
çatışmasızlık ortamında tutup kendi projesini hayata geçirmek
istedi. Bu, 'Bunları oyalayıp, seçimleri atlatıp bütün
kurumlara karşı kendimizi Türkiye'de iktidar yapabilir miyiz'
yönünde bir yaklaşımdı."
TUTUKLAMAYACAĞIZ SÖZÜ
VERMİŞLERDİ
Aydar, bir grup PKK'lının 19 Ekim 2009'da Habur sınır kapısından
Türkiye'ye giriş sürecinde de 'verilen sözün
tutulmadığını' iddia etti:
"Barış grupları dendi, biz gönderdik. Kimse yargılanıp,
tutuklanmayacaktı. O grup içerisindeki insanlar şu anda cezaevine
yatıyor. Başınıza hiçbir şey gelmeyecek, devlet sözü var dendi ama
devlet sözü bu kadar işledi."
Aydar, karşılamanın PKK'nın şovuna döndüğü ve kamuoyunu rahatsız
ettiği yolundaki eleştirilerle ilgili şunları söyledi:
"Öyle bir karşılamayı kimse örgütlememişti ki! Millet
barışı karşılamaya gidiyordu. İlk kez barış mesajıyla insanlar
geliyordu, cenazeler değil. Buna herkesin sevinmesi gerekirdi.
Onlar 'teslim olmaya geliyorlar' şeklinde bir imaj yaratıyorlardı,
bizse barış mesajı için insanları gönderdik."
SİLVAN PLANLI BİR SALDIRI
DEĞİLDİ
Aydar, 14 Temmuz 2011'de Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yaşanan ve
14 askerin öldüğü çatışmayla PKK'nın Oslo masasını devirdiği
yönündeki eleştirilerle ilgiliyse şunları söyledi:
"Silvan olayında bir planlama yoktu. Orada olay,
operasyon sırasında iki gücün karşı karşıya gelmesidir. Orada asker
de öbürlerinin hepsini vurabilirdi ama o gün orada kim daha önce
davrandıysa o sonuç aldı."
ÖCALAN'IN PROTOKOLLERİ ÜZERİNDE
ÇALIŞILDI
Aydar bütün bunlara ek olarak, 2010 yılı sonu ila 2011 yılı
başlarında Türkiye'nin, İran, Irak ve Suriye'yle PKK'ya karşı bir
anlaşma yaptığını ve bu ortak saldırı planının da süreci olumsuz
etkilediğini iddia etti.
Aydar'a göre bu plan, Kandil'e giren İran'ın yenilgiye uğraması ve
Suriye'nin kendi iç sorunlarına boğulması sonucunda başarıya
ulaşamadı.
Aydar devletle son temaslarının 2011 Mayıs'ında Abdullah Öcalan'ın
hazırladığı üç tane protokolün tartışma belgesi olarak
kararlaştırılmasıyla sağlandığını bundan sonra Haziran
ayında kendilerine cevap verilmesi gerekirken verilmediğini iddia
etti.
CEVABI BAŞBAKAN TV'DE KONUŞURKEN
ALDIK
Aydar'ın iddiasına göre PKK tarafı görüşmelerin kesildiğini
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir televizyon konuşmasından
öğrendi. Aydar söz konusu konuşmayı şöyle anlattı:
"9 Haziran günü Başbakan Tayyip Erdoğan İstanbul'da 60
televizyon ve radyonun canlı olarak yayınladığı bir programa
katıldı. Seçime üç gün vardı. 'Abdullah Öcalan bu ülkenin başına
bela olmuştur. Eğer yakalandığında idam edilseydi bugün bunlar
yaşanmayacaktı. Biz burada olduğumuz sürece o oradan çıkmayacaktır'
diyordu. O gün 'seçim öncesidir, MHP'nin oylarına oynuyor'
yorumları yapıldı. Ama biz cevabımızı almıştık. Esas tıkanma orada
başladı."
KILIÇDAROĞLU BİLGİSİZ
Aydar, CHP'nin görüşmelere dair belgeleri yayınlamasını da
eleştirdi ve ölümlerin günlük siyasi çıkarlara alet edilmemesi
gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Oslo görüşmelerinin devam
etmesi 'silah bırakılması' şartını öne sürmüştü.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'silah bırakırlarsa
görüşülsün' önerisini de bilgisizlik olarak değerlendiren Aydar,
"Bu tür görüşmelerde kimse masaya 'şunu getirebilirsin, şunu
getiremezsin' diye gelemez. Herkes masaya istediğini getirmekte
serbesttir. Ama masada söylenir" diye konuştu.
YENİDEN BAŞLAMAYA
HAZIRIZ
"Oslo görüşmelerinin tekrar başlaması için hazır mısınız"
sorusunaysa Aydar, "Tabi ki" cevabını verdi ve
ekledi:
"Bizim tabanımız barışa dünden hazırdır. Önceden
tabanımızı buna göre hazırlamış bulunuyoruz. Bu işin mutlaka
diyalog yoluyla halledilmesi gerektiğine inanıyoruz. O müzakere
süreci boyunca zaman zaman çatışmalar oldu, tıkanıklıklardan dolayı
oldu. Ama son bir sene içindeki kayıplar, ister bizim taraftan
olsun ister karşı taraftan, bizim kayıplarımızdır, bu ülkenin
kayıplarıdır. Bu süreç devam etseydi bu insanlar
ölmeyebilirdi."
ŞARTSIZ OLARAK MASAYA
OTURURUZ
Aydar kendilerine talep gelmesi durumunda 'şartsız olarak
masaya oturacaklarını da' söyledi.
Bununla beraber Aydar, "Başkan Apo'dan 424 gündür haber
alamıyoruz. O olmadan biz bu örgüte, yönetim olarak karar versek
bile uygulatma durumunda sıkıntılar yaşatabiliriz. 'Bu işte rol
alabilmem için sağlık, güvenlik ve serbest hareket istiyorum'
demişti. Biz oradayız" dedi.