Gündoğdu'ya göre bu maç bitmedi

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ''Hükümet, ilk toplu sözleşmede sınıfta kalmıştır. Hükümete çağrıda bulunuyorum, ikinci toplu sözleşmeye, yani 2013 Ağustos ayına, dersinize çalışarak gelin'' dedi.

Gündoğdu, memur sendikaları ile hükümet arasındaki toplu sözleşme sürecine ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun nihai kararına ilişkin, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ilk toplu sözleşmenin uzlaşmazlıkla sonuçlandığını hatırlattı.

Kamu İşveren Heyeti'nin ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun usulden esasa bir türlü geçemediğini belirten Gündoğdu, ''Geçtiği esas da sadra şifa olmamıştır. İyi dinlediler, kötü karar verdiler. Taleplerin yüzde 50'si bile henüz hayata geçmiş değil'' dedi.

Memurların toplu sözleşme hakkını aldığını, ancak hakkın kullanımında anlayış sıkıntısı ile karşılaştıklarını ifade eden Gündoğdu, ''Toplu sözleşmenin ikincil mevzuat aşamasında 'Ne yani biz şimdi yüzde 50 oy alıp, memurların maaşını dahi belirleyemeyecek miyiz?' anlayışını Bakanlarda bile gördük'' diye konuştu.

Hükümetin, ileri demokrasi adına atılan adımların yasa ve anayasa kitaplarında kalmaması gerektiğini anlaması gerektiğini dile getiren Gündoğdu, teoriye ''evet'', pratiğine ''hayır'' diyerek ileri demokrasi olmayacağını söyledi.

Gündoğdu, dün olduğu gibi bugün de ''topal demokrasiye'' geçit vermeyeceklerini vurguladı.

''ipad'e verdiği değeri öğretmenine vermeyen bir Bakanla değişim nasıl olacak?''

Gündoğdu, gelinen noktada yüzdelik zammın tatmin etmediğini, ek ödemede adım atılmadığını, 666 sayılı KHK ile oluşturulan mağduriyetin giderilmediğini anlattı ve şöyle devam etti:

''Öğretmen hak ettiği ek ödemeyi alamadığı gibi hak etmediği dayağı da yemiştir. Bütün memurların talihsizliği, memurlar bu ülkeye kattığı değeri göremeyen bir Maliye Bakanı ve çevresinin olmasıdır. Öğretmenlerin talihsizliği ise bu Bakana ilave olarak kendilerini değersizleştiren, çalışmıyor gösteren, Başbakanı yanlış birife eden, öğretmenine sahip çıkmayan bir Bakana sahip olmasıdır. Öğretmenlik kariyer mesleğidir, ihtisas gerektirir. 15 saat çalışıyorlar yaklaşımı öğretmenliğin fedakarlığını görememe demektir. Yazılısını sözlüsünü, işini eve taşıyarak yapan, 24 saat adanmışlığını ortaya koyan öğretmeni sadece ders programındaki saatle tanımlamak öğretmenlik mesleğine doğru bir yaklaşım olmaz. Bu durumun hükümete de zarar verdiğini, vereceğini düşünüyorum. Eğitimde dönüşüm, yeni paradigma arayışları, eğitimde vesayeti deşifre etme gibi güzel adımlar atılıyor, ama akıllı tahtaya ve ipad'e verdiği değeri öğretmenine vermeyen bir Bakanla bu değişim nasıl olacak?''

''Bu kaosun sorumluluğunu üstlenmezdik''

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu toplantısını, görüşmelerde esasa geçilmediği için, dün protesto ettiklerini ve toplantıya 3-3,5 saat gecikmeyle katıldıklarını hatırlatan Gündoğdu, ''Dün sanki Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na gitmeyelim teklifi, Kurul'a hiç katılmayalım denmiş gibi yansıtıldı'' dedi.

Maaş zammını Hakem Kurulu belirlemezse, hükümetin de belirleme yetkisi bulunmadığını öne süren Gündoğdu, ''Bu kaosun sorumluluğunu üstlenmezdik'' dedi.

Gündoğdu, Memur-Sen'in baskısının sonuç verdiğini ve hizmet kollarının görüşmeye açıldığını bildirdi.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun toplantı tutanağını gösteren Gündoğdu, Memur-Sen'in önerdiği öğretim üyesinin 4 4'ü imzaladığı yönünde haberler olduğunu söyledi. Sendikaların hükümeti sıkıştırmak yerine Memur-Sen üzerinden yalanlarla kampanya yürüttüğünü belirten Gündoğdu, tutanağa göre Memur-Sen'in önerdiği öğretim üyesi Doç. Dr. Aydın Başbuğ'un tutanağı şerhli imzaladığını ifade etti.

Hakem Kurulu'nda elde edilen kazanımlar

Toplu sözleşmenin en karlılarının 4-C'liler olduğunu belirten Gündoğdu, 4-C'lilerin çalışma süresinin 11 ay 28 güne çıkarıldığını söyledi. Dün akşam yapılan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu toplantısında 4-C'lilerin fazla mesai ücreti almasının da karara bağlandığını kaydeden Gündoğdu, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nda alınan diğer kararlara ilişkin şunları söyledi:

 ''KİT'lerde 5 yılda bir verilen kıdem puanındaki yapı, ay hesabına çevrilerek kurumlar arasındaki farklılık giderildi. 4-C statüsünde çalışan personele fazla mesai ücreti verilecek. Eğitim hizmet kolunda il denetmenlerine avans verilecek. Eğitim hizmet kolunda üniversitelerdeki disiplin kurulunda bir sendika temsilcisinin yer alması sağlandı. İtfaiye (ARFF) memurları genel idari hizmetleri sınıfına geçirilecek. sağlık hizmetleri sınıfında sosyal hizmetlerde görev yapan öğretmenlerin ek ders ücret mağduriyetleri giderilecek. Enformasyon memurları, turizm araştırmacısı kadrosuna alınacak.''

''Bu maç burada bitmez, bu maçın daha skoru var''

Toplu sözleşme sürecinde hükümetle, ana muhalefet partisiyle, Kamu-Sen ile ve KESK ile uğraştıklarını dile getiren Gündoğdu, ''Bu maç burada bitmez, bu maçın daha skoru var. Hükümeti sıkıştırmaya devam edeceğiz'' diye konuştu.

15 ve 23 Mayıs'ta yaptıkları eylemi hükümetin ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun anlamadığını savunan Gündoğdu, şunları kaydetti:

''Sonuçta, her iki heyet de sınıfta kalmıştır. Bunun anlamı hükümet, ilk toplu sözleşmede sınıfta kalmıştır. Buradan hükümete çağrıda bulunuyorum. İkinci toplu sözleşmeye, yani 2013 Ağustos ayına, dersinize çalışarak gelin. Kalkınmanın gereğini istiyoruz, adaletin gereğini istiyoruz, büyümenin gereğini istiyoruz. Enflasyona ezdirilmeme kararından bıktık, enflasyonu ezmek istiyoruz. Üretmek istiyoruz, pastayı büyütmek istiyoruz, büyüyen pastadan hakkımızı istiyoruz. Taleplerimizin tamamını elde edinceye kadar, hükümeti sıkıştırmaya devam edeceğiz.''

Gündoğdu, gazetecilerin sorusu üzerine, süreci değerlendirmek üzere Başkanlar Kurulu'nu toplayacaklarını, toplantıda eylemlilik sürecini değerlendireceklerini söyledi. Hakem Kurulu'nun verdiği karara yönelik olarak tepki eylemi yapacaklarını ifade eden Gündoğdu, ''Kamu Görevlileri Hakem Kurul'nun verdiği nihai kararı asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz'' dedi.