Gündem burada belirleniyor
Abone olTürkiye'de gündemi oluşturan 2 önemli dava Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Van'da son iki yılda Türkiye'nin gündemini oluşturan 2 önemli
davanın görüldüğü Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 4 Mayıs'ta da
Şemdinli davası görülecek.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Devlet Güvenlik
Mahkemeleri'nin (DGM) 30 Haziran 2004'te kaldırılmasının ardından
yerine kurulan Van 3. ve 4. ağır ceza mahkemeleri, kurulduğu günden
bugüne kadar gördüğü davalarla Türkiye'nin gündeminde oldu.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi adını, DGM'nin kaldırılmasının ikinci
haftasında, 10 Temmuz 2004'te görülen eski milletvekili Mustafa
Bayram'ın davasıyla Türkiye'ye duyurdu.
Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi
ekipleri tarafından uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle
gözaltına alınan oğlu Hamit Bayram'ı, 7 Temmuz 2004'te Bölge Trafik
Şube Müdürlüğü'nden kaçıran eski milletvekili Mustafa Bayram ile 9
yakını, 10 Temmuz 2004'te, ''Uyuşturucu Ticareti İçin Teşekkül
Oluşturmak ve İdare Etmek, Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Kurmak ve
Yönetmek ile Silahlı İsyan'' suçlarından yargılandıkları 3. Ağır
Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak cezaevine konulmuş, Yargıtay 5.
Ceza Dairesi ise ''davanın etkilenmemesi'' için Bayram ve
yakınlarının 36 yıl hapis istemiyle yargılandığı duruşmayı, 5
Ekim'de İzmir'e almıştı.
YYÜ REKTÖRÜ AŞKIN'IN YARGILANMASI
Bayram davasından bir yıl sonra 3. Ağır Ceza Mahkemesi bu defa da
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın
hakkında açılan davayla gündeme geldi. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
izniyle 14 Temmuz'da üniversite yerleşkesindeki konutu ve ofisi
aranan, 14 Ekim 2005'te ise ifade vermek için geldiği savcılık
tarafından tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen YYÜ Rektörü
Aşkın, yargılandığı 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak,
cezaevine konulmuştu.
Van M Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulduktan 2 ay sonra 14 Aralık
2005'te ilk defa hakim karşısına çıkan Aşkın, Van 3. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde, ''Haksız Ekonomik Çıkar Sağlamak Amacıyla Kurulmuş
Örgütün Faaliyeti Çerçevesinde İhaleye Fesat Karıştırmak ve Resmi
Evrakta Sahtecilik'' suçlarından yargılandı.
Aşkın'ın tutukluluğunun devamına karar verildiği davanın 30 Aralık
2005'te görülen 2. duruşmasında, Rektör Aşkın tahliye edilirken, 23
Şubat 2006'da yapılan son mahkemede ise davanın 27-28-29-30 ve 31
Mart tarihlerinde görülmesi kararlaştırıldı.
ŞEMDİNLİ DAVASI
9 Kasım 2005'te Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde Seferi Yılmaz'a ait
Umut Kitapevi'nin bombalanması olayını gerçekleştirdikleri
gerekçesiyle 28 Kasım 2005'te çıkarıldıkları Van Nöbetçi Ağır Ceza
Mahkemesi'nce tutuklanan Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığı
İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli başçavuşlar Ali Kaya ve Özcan
İldeniz ile Şemdinli Ağır Ceza Mahkemesi'nce 11 Kasım'da tutuklanan
itirafçı Veysel Ateş hakkındaki iddianame, Van Cumhuriyet
Başsavcılığı Vekilliği Savcısı Ferhat Sarıkaya tarafından 3 Mart
2006'da tamamlandı.
İddianamenin, kabulünün ardından Van Askeri Cezaevi'nde tutuklu
bulunan başçavuşlar Kaya ve İldeniz ile Bitlis E Tipi Kapalı
Cezaevi'nde tutuklu Ateş de Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim
karşısına çıkacak.
Savcı Sarıkaya'nın hazırladığı 100 sayfalık iddianame kapsamında,
başçavuşlar Kaya ve İldeniz ile itirafçı Ateş, ''Devletin Birliğini
ve Ülke Bütünlüğünü Bozmaya Yönelik Eylemde Bulunmak, Adam Öldürmek
ve Adam Öldürmeye Teşebbüs Etmek, Suç İşlemek İçin Anlaşmak''
suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle 4
Mayıs'ta Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, böylelikle son 2 yılda Türkiye'nin
gündemini değiştiren bir davaya daha bakacak.
SAVCI SARIKAYA'NIN MÜTALAALARI
Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında da 1998 yılında İspanyol
firmasına ihale edilen 25 milyon dolarlık tıbbı cihaz alımıyla
ilgili 5 Nisan 2005 tarihinde soruşturma başlatmıştı.
Sarıkaya soruşturma kapsamında aralarında Rektör Yücel Aşkın'ın da
bulunduğu 11 kişi hakkında ''Suç işlemek için örgüt kurmak, örgüte
üye olmamakla birlikte bu örgüt adına suç işlemek, suç işlemek için
kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde haksız ekonomik çıkar
sağlamak için manevi cebir ve tehdit ile ihaleye fesat karıştırmak,
ayrımcılık, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişisel verileri
hukuka aykırı olarak toplamak, ihale konusu edimin ifasına fesat
karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik yapmak, resmi evrakı yok
etmek, görevi kötüye kullanmak'' suçlarından dava açmıştı.