Günde kaç saat uyumalı
Abone olGünümüzde bir insan için 6-8 saat uyumanın yeterli olduğu, ancak bazı insanlar için 3 saatlik bir uykunun bile yetebileceği vurgulandı.
Uyku sırasında vücutta tam bir restorasyon işleminin
gerçekleştirildiği, yıkıcı hormonların salgısının azaldığı, buna
karşılık protein sentezi, hücre mitozu ve büyüme hormonunun
salgılanmasının arttığı bildirildi. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp
Fakültesi Göğüs Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi
ve ''Uyku Laboratuvarı'' sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Karadağ, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, biyolojik saatin bir gereği olarak
günlük yaşamın bir parçasını oluşturan uykunun, aslında geriye
döndürülebilir bir bilinçsizlik hali olduğunu söyledi. ''UYKU
HİJYENİ'' Uykunun tüm canlılar için hayati önem taşıdığını ve
varolduğu günden bu yana insanoğlunun hayatının çok önemli bir
bölümünü oluşturduğunu ifade eden Karadağ, iyi bir uykunun bireyin
yaşamını sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi için vazgeçilmez
olduğunu kaydetti. Karadağ, insanların uyku alışkanlıklarını
terbiye etmeleri anlamına gelen ''Uyku hijyeni''nin, sağlıklı bir
uyku için ''Olmazsa olmaz'' olduğunu belirterek, bunun için
kişilerin uykuları gelmeden yatağa kesinlikle girmemeleri
gerektiğini bildirdi. Yatmadan önce aşırı yemek yenilmemesinin ve
son 5 saat içinde alkol alınmamasının uyku hijyeni açısından
önemine işaret eden Karadağ, şunları söyledi: ''Gece alkol
alınması, özellikle uyku problemi olan insanlar için sakıncalı bir
durumdur. Çay ve kahve gibi kafeinli içeceklerin de çok fazla
miktarda tüketilmemesi gerekiyor. İyi uyumak isteyenler, aşırı
derece kafeinli içecekler içmeyecek, alkol almayacak, ve uykusu
geldiği zaman yatağa girecek. Sağlıklı bir uyku için kişilere
yataklarında kitap okumalarını tavsiye etmiyoruz. İlk olarak kişi,
yatağa sadece yatmak, uyumak için girmeli. İkinci olarak da, sabah
uyanır uyanmaz yataktan kalkacak, uyandıktan sonra (yatakta
dinleneyim) dememeli. Uyku hijyeni açısından uyanır uyanmaz
yataktan kalkılması gerekir. Tıpta (hastalık yok, hasta vardır)
denir. Herkesin kendi özel şartlarına göre yönlendirilmesi gerekir.
Bunun için uykusuzluk çeken insanlar mutlaka bir doktorla
görüşmelidir.'' ''UYKU PASİF BİR DİNLENME OLAYI DEĞİLDİR'' Prof.
Dr. Karadağ, uykunun aslında pasif bir dinlenme olayı olmadığını ve
tüm vücutta birçok aktivitenin sürdürüldüğünü, uyku bozukluklarının
da birçok hastalığın gelişmesinde ve şiddetlenmesinde etkili rol
oynadığını belirterek, ''Uyku organizmanın dinlenmesini sağlayan
bir hareketsizlik hali olmasının yanında, tüm vücudu yaşama yeniden
hazırlayan bir yenilenme dönemidir. Uykuda vücutta tam bir
restorasyon işlemi gerçekleştirilmektedir'' diye konuştu. Tıbbi
çalışmalarda derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre
mitozunun ve büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık
adrenalin ve yıkıcı hormonların salgılanımının azaldığının
kanıtlandığına işaret eden Karadağ, ''Özellikle hipofiz bezinden
üretilen büyüme hormonunun çocukluk ve gençlik dönemindeki büyüme
ve gelişmenin temel belirleyicisi olmasının yanında, erişkinlerde
de kas miktarını artırması, yağ oranlarını azaltması, deriyi
gerginleştirmesi ve gençleştirmesi gibi etkileri vardır'' dedi.
Karadağ, günümüzde bir insan için 6-8 saat uyumanın yeterli
olduğunu, ancak bazı insanlar için 3 saatlik bir uykunun bile
yetebildiğini vurguladı. Düzenli uyuyan insanlarda öğrenmenin daha
net, hafızanın ise daha güçlü olduğuna işaret eden Karadağ,
düzensiz uykunun yol açtığı sorunların başında hafıza kaybının
geldiğini kaydetti.