Günde 2,5 gram tuz yeterli
Abone olTürkiye'de kişi başına, sağlıklı bir kişinin günlük alması gereken tuz miktarının tam 6 katı tuz tüketildiği, bunun da bir çok hastalığa davetiye çıkardığı bildirildi.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat
Üstündağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de sağlıklı bir
bireyin alması gereken 2,5-3 gram tuz miktarının, tam 6 katı
fazlasının tüketildiğini söyledi.
Aşırı tuz tüketiminin böbrek rahatsızlıklarından hipertansiyona bir
çok hastalığa davetiye çıkardığını vurgulayan Üstündağ, şunları
kaydetti:
''Bizim vücudumuz ilk insana göre programlanmış. O sırada
tuzlu yiyecek falan yok. Sabah uyanıyorsunuz, av peşinde
koşuyorsunuz. Avladığınız ette ne kadar tuz varsa sadece o kadar
tuzu alıyorsunuz. Günde sadece 2 buçuk gram tuz alınması
gerekirken, Türkiye'de günlük kişi başı 18 gram tuz alınıyor.
Vücudumuz yoruluyor, suyla doluyor, böbreklerimize fazla yük
biniyor.''
Doğal besinlerde var olan tuzun yeterli olduğunu, bunun dışında
daha fazla tuz kullanımının sağlık açısından büyük sorunlar
doğuracağının altını çizen Üstündağ, ''Tuzsuz pişirilmiş bir tabak
ıspanaktan bile günlük tuz ihtiyacımızı karşılayabilecekken, biz
hala yemeklere tuz atıyoruz. Özellikle tansiyon hastaları, böbrek
hastaları kesinlikle tuzlu yiyecek yememeli. Bu tür hastalıkları
olan hastalarımızın, peynirleri dahi suda bekletip yemesi gerekir,
turşuydu, ev salçasıydı bunlara dokunulmayacak'' dedi.
''FİNLANDİYA YAPTI FELÇLER YÜZDE 80 AZALDI''
Tuzla mücadelede toplumun her kesiminin önder ve destekçi olması
gerektiğini ifade eden Üstündağ, Finlandiya'nın geçmişte top yekün
bir hareketle tuzla mücadele ettiğini söyledi.
Finlandiya'da tuz kullanımının azaltılmasına bağlı bir çok
hastalığın da önüne geçildiğini vurgulayan Üstündağ, şöyle
konuştu:
''Finlandiya'da da 1950 yılında Türkiye kadar tuz
tüketiliyordu. Devlet tuzla mücadeleyi vazife edindi. Gazeteler,
sivil toplum kuruluşları destek oldu. O mücadele sonunda
Finlandiya'da tuz tüketimi kişi başı ortalama 4 grama indirildi. Bu
sayede Finlandiya'da felçler yüzde 80 azaldı. Bu önleyici sağlık
hizmetlerinin de en güzel örneğidir. Çünkü, tuzun neden olduğu
hastalıkların tedavisi için ayrılan bütçeler devletler için büyük
yük oluşturuyor.''
''KURTULMAK KOLAY''
Çok tuzlu yemeğin aslında yemeğin kusurunu kapatmak için yapılan
bir yanıltma taktiği olduğunu savunan Üstündağ,
''Lokantalara gidin en tuzlu yemeği yapan lokanta aslında
en kötü yemeği yapan lokantadır. Çünkü tuzla yemeğin ayıbını
kapatmaya çalışıyorlar. Sonra, yemek programlarını izliyoruz, (1
tutam karabiber, 1 tutam nane ama bolca tuz) diyorlar. İşte bunları
dikkate almayalım, hayatımızdan bolca tuzu çıkaralım''
diye konuştu.
Üstündağ, ayrıca tuzlu yemek sevenlerin bu alışkanlıklarından çok
kolay kurtulacaklarını da belirterek, ağızda oluşan tuz
reseptörlerinin 2 ayda bir yenilendiğini, 2 ay tuzsuz yemeye
alışıldığında yenilenen reseptörlerinde artık tuz tadı
istemeyeceğini kaydetti.