İnsanlar manevi olarak arınma ve günahlarından kurtulmak için tevbe kapısına gider. İşlediğimiz günahlar bizleri huzursuz ettiği için onlardan arınmak isteriz. Peki günahlarımızdan nasıl arınız? İslam dinine göre doğan her insan masumdur ve tertemiz İslam fıtratıyla dünyaya gönderilmiştir. Bunun böyle olduğunu Rabbimiz şöyle açıklar: ‘’O halde sen, batıl dinlerden uzaklaşarak yüzünüzü ve özünüzü, hak din olan İslam’a yönelt! Allah’ın insanları yaratmasında esas kıldığı o fıtrata uygun hareket et! Allah’ın bu hilkatini kimse değiştiremez. İşte dosdoğru din budur fakat insanların ekserisi bunu bilmezler.’’ İNSAN NEDEN GÜNAH İŞLER? İnsanın varlık gayesi Allah’ı tanımak ve O’na ibadet etmektir. Bununla beraber onun günah işlemeye yakın bir yapısı da vardır. O, melekler gibi günahtan ırak ve elleri cürme uzanmaya bir varlık olmayıp, hem sevap hem de günah işlemeye açık bir fıtrattadır. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hakikati şöyle ifade ederler: ‘’Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki eğer siz günah işlememiş olsaydınız Allah sizi alır, başka bir kavim getirir, onlar günah işlerler, hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler; Allah da onların günahlarını bağışlar.’’ GÜNAHLARI ÖRTEN İBADET VE FİİLLER İşte Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde geçen ilgili bilgileri bir silsile halinde işlemeye gayret eden ‘’Günahlardan arınma yolları’’ kitabından alıntılar. Günahların lekelerini silmede en etkili güce sahip olan istiğfar ve tevbeden başlıyoruz. İstiğfar ve Tevbe ‘’Günahtan tam dönen, o günahı hiç işlememiş gibidir’’ Allah’ın rahmeti çok geniştir. Bizler ‘’Rahmetim her şeyi kuşatmıştır’’ (Araf suresi, 156) buyuran Rahman’ın kullarıyız. İlahi rahmetin her zaman gazabın önünde bulunduğunu Hz. Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) ifade ediyor. Ahirette, şeytanların bile ümit ve beklentiye gireceği böylesine engin bir rahmete karşı ilgisiz kalmak hatta o rahmetin varlığını inkar manasına gelecek şekilde ümitsizliğe kapılmak büyük günahlardandır. TEVBEYİ NASIL ETMELİ? Kur’an-ı Kerim’de ‘’Ey iman edenler! Kendi nefsiniz hakkında hayırhahlık düşüncesiyle Allah’a tevbe edin.’’ (Tahrim Suresi, 8) buyurularak müminlerden tevbeyi, nasuh şekliyle yerine getirmeleri istenir. Buna göre; 1-Kul hakkına terettüp eden bir günahtan dolayı tevbe edilecekse ilgili kişi veya kişilere hakları verilmeli ve helallik alınmalı: Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifte ‘’Gıybet zinadan daha şiddetlidir.’’ Buyurunca kendisine ‘’Bu, nasıl olur? Diye sorulmuş, o da şu cevabı vermiştir; ‘’Kişi zina edip tevbe eder de (bir daha yapmazsa), Allah Teala onun tevbesini kabul buyurur fakat gıybet edilen tarafından affedilmedikçe, o günah bağışlanmaz.’’47 2-Gönülden pişman olmak: Gerçek manada tevbe edilmişse bir daha o günaha dönülmemelidir. Bu konuda şöyle bir menkıbe anlatılır: ‘’Bir gün Hz. Muaviye’yi şeytan namaza kaldırır. Hz. Muaviye şaşkınlıkla neden kaldırıldığını sorar: Şeytan ona şu ibretamiz cevabı verir: ‘’Ben şeytanım. Geçen gün birisi sabah namazını kaçırdı. Kalktığında öyle bir ‘’Of!’’ etti ki onun nedameti yüzü suyu hürmetine Allah pek çok kimseyi bağışladı. Seninki de öyle olur diye korktum ve onun için seni namaza kaldırdım.’’ 3-Eski hataları ürperti ile hatırlamak Hakiki mümin, işlediği günahın ağırlığını bir ömür boyu vicdanında duyup hissederek onunla iki büklüm olan ve hatasını hiç unutmayan kişidir. 4-Haksızlıkları gidermek, hakkı tutup kaldırmak Hz. Ebu Zer Cündeb İbn Cünade ile Muaz İbn Cebel (radıyallahuanhuma) Resulullah’tan (sallallahu aleyhi ve sellem) naklen şöyle bir bilgiyi paylaşır bizimle: ‘’Nerede olursan ol, Allah’tan kork ve O’na karşı saygılı ol! Günahın arkasından hemen iyilik yap ki onu siliversin. İnsanlarla muamelende güzel ahlaktan ayrılma!’’ 5-Sorumlulukları yeniden gözden geçirip fevt edilen mükellefiyetleri yerine getirmek Bu bahsi de şu önemli ikaz ve istekle kapatmış olalım; ‘’Gözlerin döneyazacağı, yüreklerin hoplayacağı gün gelmeden, yürekleri hoplatan tevbe gayreti ne mübecceldir..! Keşke onu, her günahın açtığı gediği kapatacak seviyede, ah u eninlerde yapmaya muvaffak olabilseydik’’50 İslam'ın şartlarından ikincisi ve ibadetlerin en önemlisi-NAMAZ Abdest ‘’Müslüman kul (mümin) abdest alıp yüzünü yıkadığı zaman bakmak suretiyle işlediği bütün günahlar suyla birlikte dökülür. Ellerini yıkadığı zaman, onlarla işlediği bütün günahlar suyla birlikte dökülüp, gider. Ayaklarını yıkadığı zaman, onlarla yürüyerek işlediği günahlar, suyla birlikte dökülür gider. Abdest bittiğinde günahlardan arınıp tertemiz olur.’’51 Ezan ve Müezzin ‘’…Müezzinin günahları sesinin ulaştığı yerleri de doldursa affolunur. Kıyamet gününde yaş ve kuru sesini duyan her şey ona lehinde şahitlik eder ve onunla beraber namaz kılanların sevabı ona da yazılır.’’62 Namazı Eda gayesiyle mescide yürümek ‘’…Her kim tertemiz abdestini alır sonra da şu mescitlerden birine giderse Allah, ona attığı her adım mukabilinde bir sevap yazar. Attığı her adıma karşılık onu bir derece yükseltir ve her adım için onun bir günahını affeder. Vallahi ben öyle günümüzü görmüşümdür ki nifakı malum münafıktan başka hiçbirimiz cemaati terk etmezdi. Vallahi kişi iki şahıs arasında, bacakları yerde sürünerek (mescide) getirilir de safa durdurulurdu.’’)70 Namaz vaktini mescitte bekleme ‘’…Kişi namaz gayesiyle mescide girdiği andan itibaren namaz sevabı alır. Namaz için bekleyen kişiye melekler şöyle dua ederler: Ya Rab! Buna rahmet buyur. Ya Rab! Bunu mağrifet eyle! Ya Rab! Burada abdestini bozup meleklere eziyet vermedikçe bunun tevbesini kabul et!’’74 Saflarda boşluk bırakmamak ‘’Saftaki bir boşluğu kapatan kişi bağışlanmıştır’’75 Bir arınma kurnası: Beş vakit namaz ‘’Beş vakit namaz, birinizin kapısı önünden coşkun akan ve içinde her gün beş kez yıkandığı çaya (nehre) benzer’’84 Cuma namazı ‘’Bir kimse gusleder sonra cumaya gelir ve kendisine mukadder olan namazı kılar sonra hatip hutbesini bitirinceye kadar dinler sonra onunla beraber Cuma namazını kılarsa, o kimsenin o Cuma ile öbür Cuma arasındaki günahları; üç günlük de fazla günahı affedilir.’’91 Namaz Sonrası Tesbihat ‘’Bir kimse her (farz) namazın sonunda Allah’a otuz üç defa teşbih, otuz üç defa hamd eder, otuz üç defa da tekbirde bulunursa bunların mecmuu doksan dokuz eder. Yüzün tamamında da ‘’Allah’tan başka ilah yoktur. Yalnız O vardır. Şerıki yoktur. Mülk O’nundur. Hamd de O’na mahsustur. Hem O her şeye kadirdir.’’ Derse günahları denizin köpüğü kadar bile olsa (yine) affedilir.’’99 Nafile Namazlar ‘’Allah’a çok çok secde etmeye bak çünkü eğer sen Allah için bir secde yaparsan onun sayesinde Allah senin bir dereceni yükseltir ve onun sayesinde bir günahını indirir.’’102