Gün ışığına çıkmamış dehşetengiz bir FETÖ cinayeti! Tamer Korkmaz yazdı

ÖSYM’de eski yıllarda yapılan “soru sızdırma”ların faili durumundaki FETÖ'nün baskı kurduğu Ş.D.’, 2013 KPSS sınav soruları ile ilgili olarak ifadeye çağırılmasının ardından şüpheli bir şekilde öldü.

Ş.D.’nin ölümüyle ilgili 2013/93220 dosya numaralı soruşturma, “yüksekten düşme sonucu ölüm” raporuyla takipsizlik kararı verilerek, hiçbir araştırma yapılmadan kapatıldı.

Sır perdesine ilişkin Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, "Gün ışığına çıkmamış, dehşetengiz bir FETÖ Cinayeti..." başlıklı yazısında kaleme aldı.

Ailesinin tehdit edilerek susturulduğunu yazan Korkmaz, olaya ilişkin herkesi şaşkına çeviren ayrıntıları aktardı:

KPSS öncesi inanılmaz yöntem

"2010 yılındaki KPSS (Kamu Personel Seçme Sınavı) Yolsuzluğu, uzunca bir süre Türkiye’nin gündeminde kalmıştı. ÖSYM bilgisayarından soruların çalındığı tespit edilmişti. Ne var ki… FETÖ’nün Organize Hırsızlığı itina ile örtbas ediliyordu.

Üç yıl sonra (2013) dikkatlerin KPSS üzerine çevrildiği bir süreçte, çok sıkı güvenlik tedbirleri alınmıştı. Buna mukabil… Fetullahçı Kadro, akıllara ziyan bir yöntem geliştirdi.

Başrolü ise 2012’deki Şaibeli KPSS’ye girip ÖSYM personeli olan Ş.D.’ye verdiler! Sınav sorularını, hazırlandığı bilgisayardan bir ÇİP’e kaydeden Paralel Eleman… Odasından çıkıp, o kattaki tuvalete gitti ve ÇİP’i klozete attı: Sifonu da çekti!

Paralel kanalizasyon

Özel olarak hazırlanmış ÇİP, binanın pis su borularından geçerek kanalizasyon sistemine girdiğinde… Paralel Kadro, ÇİP’in orada oluşturdukları setlerden birine takılmasını sağladı. ÇİP, sinyal verince; Paralel Kanalizasyon yolculuğunun en akla ziyan kısmını tamamladı! Böylelikle… 2013’teki KPSS sorularını elde eden FETÖ, bir kez daha organize hırsızlığın zirvesine çıktı.

Paralel çözüm: Hunharca cinayet

Olay, bir ihbar üzerine savcılığa intikal etti. Sınav sorularının basımının bittiği gün, Ş.D. ifadeye çağırıldı. Savcı, ona “Bu işi tek başına yapmış olman mümkün değil” diyerek; “arkasında kimlerin olduğunu söylemesini” istedi.

Savcıdan süre isteyen Ş.D; Paralel abilerine gidip “Çok zor durumda kaldığını; bir çözüm bulmaları gerektiğini” anlattı… Paralel Yapı abilerinin bulduğu “çözüm!” dehşetengizdi…

Görüşmek üzere Büyülü Fener Sinemasının en üst katına çağırdıkları elemanları Ş.D.’yi kısa bir görüşmenin ardından karga tulumba misali aşağı attılar!

Hayattan ve tarihten kazıdılar

Ailesine önce “İntihar etti!” sonra “Kaza!” dediler. Sonrasında da tehditler gırla gitti… Ş.D.’nin sinemanın yer aldığı binaya girdiği görüntülerin kayıtları yok edildi…

Paralel Cinayet’e intihar süsü verildi; dosya kapatıldı. Vaktiyle Türkiye’de Ş.D. adlı birinin yaşamış olduğuna dair ne kadar iz varsa; hemen hepsini silmeye çalıştılar. Neredeyse hepsini sildiler."