Gümrük birliği ağır geliyor
Abone olAnkara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, gümrük birliğinin maliyetinin 79.5 milyar dolara ulaştığını ve maliyetin her geçen gün ağırlaştığını söyledi
ATO Başkanı Sinan Aygün, gümrük birliğinin Türkiye'ye
maliyetinin 79.5 milyar dolara ulaştığını ve maliyetin her geçen
gün ağırlaştığını bildirdi. Aygün yaptığı yazılı açıklamada, AB
İlerleme Raporu'nun detaylarının incelenmesinde Birliğin Türkiye'yi
içeri almayacağının belli olduğunu belirterek, ''Nasıl AB İlerleme
Raporu'nun ucu açık ve şarta bağlıysa, biz de Gümrük Birliği'ni
askıya alıp ucunu açalım, şarta bağlayalım'' dedi. Türkiye'nin tam
üye olmadan gümrük birliğine giren tek ülke olduğunu hatırlatan
Aygün, Yunanistan'ın 1981'de tam üye olduğu halde, gümrük birliğine
1986 yılında, İspanya ve Portekiz'in ise 1986'da tam üye oldukları
halde gümrük birliğine 7 yıl sonra 1993'te girdiğini kaydetti.
Gümrük birliğine girildiği 1996 yılından başlayarak Türkiye'nin AB
ile dış ticaret açığının hızla büyümeye başladığını, son yıllarda
her yıl ortalama 10 milyar dolar dış ticaret açığı verildiğini
belirten Aygün, Türkiye pazarının birden bire AB'nin dünyadaki 6.
büyük pazarı haline geldiğine işaret etti. Aygün, buna karşılık
Türkiye'nin AB'ye ihracatının beklenildiği kadar artmadığını,
1995'te anlaşma yapılırken, özellikle Türk tekstil sektörünün AB'ye
ihracatında patlama bekleyenlerin yanıldığını ifade etti.
Türkiye'nin gümrük birliğine girdikten sonra 2003 yılına kadar AB
ile ticaretinde toplam 67.8 milyar dolar açık verdiğini dile
getiren Aygün, her yıl ortalama 8 milyar dolar Topluluk ile
ticarette açık verildiğini belirtti. TARIM VE TEKSTİL ÜRÜNLERİ
İHRACATI Ağırlıklı olarak bir tarım ülkesi olan Türkiye'den AB'nin
tüm vaatlerine rağmen tarımsal ürün alımında yeterli desteği
sağlamadığını belirten Aygün, Topluluğa olan toplam ihracatta
tarımın payı 1996 yılında yüzde 16.1 iken bu rakamın geçen yıl
yüzde 8.1'e kadar gerilediğini kaydetti. Türkiye'nin en kuvvetli
olduğu tekstil sektöründe de beklenen ilerlemenin sağlanamadığını
ifade eden Aygün, AB ülkelerine yapılan tekstil ve konfeksiyon
ürünleri ihracatının da giderek azalmakta olduğuna dikkat çekti.
Tekstil ürünleri ihracatının 1996 yılında toplam ihracattaki payı
yüzde 49.3 iken, 2003 yılında yüzde 38.1'e gerilediğini bildiren
Aygün, gümrük birliğine girdikten sonra AB'den gelen tüketim malı
ithalatının giderek artış belirtti GÜMRÜK BİRLİĞİ ÇUVALI Gümrük
birliği nedeniyle çok sayıda göstergenin kırmızı olduğunu ifade
eden Aygün, şöyle dedi: ''Toplam ihracatın GSMH'ye oranı Gümrük
Birliği öncesi yüzde 8.57, Gümrük Birliği sonrası yüzde 11.19'dur.
İthalat ile ilgili oranlara baktığımızda ise Gümrük Birliği öncesi
için yüzde 13.58 ve Gümrük Birliği sonrası için yüzde 19.94
olmuştur. Dış ticaret açığının GSMH'ye oranı açısından, GB öncesi
yüzde 5.02 olan bu oran GB sonrası yüzde 8.75 olarak değişmiştir.
Yani dış ticaret açığı artmıştır. İhracatın ithalatı karşılama
oranları da yukarıda ortaya çıkan sonucu destekler niteliktedir.
Kısaca AB Türkiye'nin başına gümrük birliği çuvalını geçirmiştir.
Bu çuval sökülüp atılmalı, tam üyeliğe kadar serbest ticaret
anlaşmasına modeline dönülmelidir.'' YABANCI SERMAYE ''Türkiye'ye
sürekli olarak (Gümrük Birliği'ne girerseniz yabancı yatırımcı
gelecek) yalanlarının'' da bu defa ''Tarih alırsanız'' ya da
''AB'ye girerseniz'' şeklinde değiştirildiğini kaydeden Aygün,
yatırım için AB'den sermaye gelmediğini, hatta azaldığını kaydetti.
AB'den gelen yabancı sermayede beklenen artış gözlenmediğini dile
getiren Aygün, ''Halbuki gümrük birliği anlaşması yapıldıktan sonra
Türkiye'ye yabancı sermaye akacağı söyleniyordu. Tam tersi olmuş
yabancı sermaye gelmek bir yana yerli sermaye yurt dışına
çıkmıştır'' dedi. ÜÇÜNCÜ ÜLKELERLE TİCARET Aygün, AB'nin, üçüncü
ülkelerle yapmış olduğu serbest ticaret anlaşmalarının gümrük
birliğinden büyük faydalar uman Türkiye'ye önemli darbeler
vurduğunu da belirtti. Gümrük birliğine girilmesinin kamu bütçesi
üzerinde büyük etkisi olduğunu, bu etkilerin iki şekilde ortaya
çıktığını anlatan Aygün, bunlardan birinin faizler, diğerinin
gümrük vergisi gelirleri olduğunu dile getirdi. Aygün, sadece bu
iki etkinin bütçe üzerindeki toplam maliyetinin yaklaşık 71 milyar
tuttuğunu, buna 8.4 milyar dolarlık ticaret saptırıcı etkenler de
eklendiğinde toplam maliyetin 79.5 milyar dolara ulaştığını
bildirdi. SERBEST TİCARET ANLAŞMASI MODELİNE DÖNÜLMELİ İlerleme
raporlarında Türkiye'yi tam üyeliğe götürecek olan yolun oldukça
zahmetli, hatta aşılması imkansız engellerle donatıldığını savunan
Aygün, Türkiye'nin AB'nin ileri sürdüğü tüm şartları yerine
getirmiş olsa dahi tam üyeliğin 20 yıldan önce gerçekleşmeyeceğin
ortaya çıktığını ileri sürdü. Aygün, AB ile öngörülebilir ve
sürdürülebilir bir ilişki kurulmasının gerekli şartlarından
birisinin gümrük birliği anlaşmasının iptal edilerek, Topluluk ile
bir Serbest Ticaret Anlaşması yapmak olduğunu dile getirdi. Aygün,
AB ile yapılacak Serbest Ticaret Anlaşması Türkiye'nin tam
üyeliğine kadar devam edebileceğini belirterek, ''Tam üyelik
gerçekleştir ise gümrük birliğine yeniden girilir'' dedi.