Gümilcinede mevlid coşkusu
Abone olGümülcine kentine bağlı Domruköy'de düzenlenen mevlid törenlerine katılım, bu sene oldukça fazla oldu.
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri dolayısıyla, her yıl Batı
Trakya'nın Gümülcine kentine bağlı Domruköy'de düzenlenen mevlid
törenlerine katılım, bu sene oldukça fazla oldu. Mevlide
Türkiye'den, Türkiye-Bosna Hersek Parlamentolar Arası Dostluk Grubu
Başkanı ve Dışişleri Komisyonu Üyesi AK Parti İstanbul Milletvekili
Hüseyin Kansu da katıldı. Mevlide katılanlar arasında Kansu'nun
yanı sıra, yurt dışından Öztaş ve Taş Dünyası şirketlerinin Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa Çelik de yer aldı.
Batı Trakya Türkleri Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine'nin
seçilmiş müftüsü İbrahim Şerif, Domruköy mevlidi sonrası yaptığı
konuşmada, "Çok değerli mevlitlerini dinlediğiniz mevlithan
kardeşlerimizi gönderdikleri için, mevlithan kardeşlerimizin
şahsında Diyanet İşleri Başkanlığı'na, anavatanımız Türkiye'ye
teşekkür ediyoruz. Kendilerinden Allah razı olsun diyoruz. Değerli
kardeşlerim; yıllar önce böyle gün ve geceleri düşünmek bile bizim
için hayaldi. Batı Trakya Müslüman Türkleri olarak ve 2 ülke
arasındaki yakınlaşma nedeniyle, sadece değerli hocalarımız değil,
onun dışında Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi üyesi
milletvekili çok değerli dostumuz Hüseyin Kansu Beyefendi de
aramızda bulunuyor. Bu gidip-gelmeler yıllardır özlemini çektiğimiz
bu manzaranın meydana gelmesinde, hocamızın dualarında belirttiği
gibi, çok sevdiğimiz ve 1923 yılında ayrıldığımız anavatandan, bu
değerli insanların bizim aramıza seve seve gelmeleri bizi
ziyadesiyle memnun etmekte. Bu, 2 ülke arasındaki dostluğun bir
semeresidir. Bizler Batı Trakya Müslüman Türkleri olarak bu
dostluğun ilerlemesini, azınlık olarak bize ne görev düşüyorsa, her
zaman söylendiği gibi bu dostluk köprüsünün ayakları olmaya ve bu
dostluk köprüsünün bizim üzerimize basmasını gönülden istiyoruz. 2
ülke arasındaki dostluğun daha ileriye gitmesini ve Türk milletinin
de, Avrupa Birliği içinde dini, dili ile beraber yaşamasını veya bu
birliğe dahil olmasını Batı Trakya Türkleri olarak, canı gönülden
temenni ediyoruz. Bu hususta da Allah'a dua ediyoruz. Değerli
kardeşlerimiz, kavgadan değil barıştan fayda var. Her kavga
sonunda, mutlaka bir barış vardır, ama güzel olan kavga etmeden
barış yapmaktır" dedi.
"BİZ MÜSLÜMANLIĞI YETERİ KADAR YAŞAMIYORUZ"
İbrahim Şerif, konuşmasının devamında, günün öneminden, Hz.
Muhammed'in dünyaya geldiği dönemdeki insanların durumundan,
Peygamber Efendimiz'in dünyaya gelmesiyle nelerin nasıl
değiştiğinden bahsetti. Şerif, "Değerli kardeşlerim, bu milletin
evlatları, İslamiyet'ten ayrıldığı zaman, İslamiyet ortadan
kalkmayacak. Kuran'ın hükmü ortadan kalkmayacak. Cenabı Allah'ın
dinini Cenabı Allah koruyacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Zarar gören kim olacak. İslamiyet'i duyup, İslamiyet'e kulaklarını
tıkayan ve onunla şereflenmek istemeyen insanlar olacaktır. Bakın
değerli kardeşlerim, enteresan bir olay var memleketimiz
Yunanistan'da geçen. Birkaç günden beri, Atina'da bir cami yapılma
konusu gündeme geliyor. Bunu Türkiye'de Başbakanımız da istediler.
Konuştular, televizyonlarda duyanlarınız vardır. Yunanistan'ın
siyasileri de Dışişleri Bakanı da konuştu. Şöyle olması lazım,
böyle olması lazım dedi. Olay Yunan televizyonlarında ve Atina'da
çıkan gazetelerde tartışıldı. Burada bu olayı bilenler, görenler
var. Yunanca televizyonları seyreden hemşehrilerimiz, soydaşlarımız
bilir. Bundan 5 gün önce şöyle bir tartışma oldu. Eski bakanlardan
biri, başı örtülü bir kadın, bir de papazı televizyona çıkardılar.
Tartışma konusu şu; Atina'ya cami yapılsın mı, yapılmasın mı?
Atina'ya bir Müslüman mezarlığı yapılsın mı, yapılmasın mı? Başı
örtülü kadın Müslüman olmuş Yunanlı bir kadın. Bir Pakistanlı ile
evlenmiş. Zengin, okumuş bir kadın. Televizyonda aynen şöyle diyor;
'Ben zenginim, birçok Avrupa ülkesini gezdim. Her başkentte birer
tane cami var. Ama ne yazık ki Avrupa Birliği üyesi, bizim
memleketimizde cami yok. Bir Müslüman, Atina'da öldüğü zaman
cenazesi Gümülcine'ye, İskeçe'ye götürülüyor. Bu insanların bir
kısmı bizim vatandaşımız, bir kısmı bizim vatandaşımız olmamasına
rağmen, Yunan ekonomisine katkısı olan insanlar. Bunlara eziyet
değil mi? Veyahut da binlerce Euro para ödeyerek kendi
memleketlerine götürüyorlar cenazelerini. Bütün Avrupa ülkelerinin
başkentlerinde mezarlık da, cami de var.' Kadın bunları konuşurken
papaz da elini şöyle boynuna götürerek, 'İslam ülkelerinde adam
kesiyorlar' diyor. Kadın da diyor ki 'papaz efendi ben onların
memleketlerini gezdim. Ben Pakistan'ın başkentine gittim. Olay
senin dediğin gibi değil. Bu insanları yanıltmayın. Ben Pakistan'ın
başkentinde 2 tane kilise gördüm kocaman. Hıristiyanlar orada
ibadet yapıyordu.' Değerli Kardeşlerim, bunları neden anlatıyorum,
Yunanlı bir kadın 15 yıl önce Müslüman oluyor. İslamiyet'i,
Yunanistan televizyonlarında savunuyor. Allah'ın büyüklüğüne bakın
değerli kardeşlerim. Peygamberimizden bin 500 sene sonra bir kadın
Atina'da İslamiyet'i savunuyor. Yarın bunun, Almanya'da, Sofya'da
öbür gün bilmem nerede olmayacağını kim garanti edebilir. Başka bir
milletin 100 sene sonra Müslüman olmayacağını kim söyleyebilir?
Türk milletinin İslamiyet'e geçişi 200 yıl sürmüştür. Yarın Almanya
da Müslüman olabilir. Belki bugün işçi olarak giden kardeşlerimiz
Almanya'da İslamiyet'in elçisidirler. Belki 100-200 sene sonra
onlar da Müslüman olacak. Kimse bilemez bunu. Kimse bundan
alınmasın. Ama bize düşen bir vazife var. Bugün 21. asırda
İslamiyet'ten korkanlar, Müslümanlığı teröristlikle beraber
anıyorlar. Müslüman eşittir terörist. Bunda bizim suçumuz da var.
Neden değerli kardeşlerimiz? Biz Müslümanlığı yeteri kadar
yaşamıyoruz. Örnek olamıyoruz. Peygamberimiz'in hayatını
yaşayamıyoruz değerli kardeşlerim. Kendimize örnek almıyoruz"
ifadelerini kullandı.
"HZ. PEYGAMBERİMİZ'İN YÜKSEK AHLAKINA HEPİMİZİN İHTİYACI VAR"
Müslümanların gelenek ve göreneklerine bağlı ve hoşgörülü olması
gerektiğini ifade eden Şerif, "Bugün İslamiyet, eğer bu halde ise,
buesenin şüphesi olmasın. Zarar gören kim olacak. İslamiyet'inun
suçlusu İslamiyet değil, günün Müslümanlarıdır. Hele hele bizim
gibi Azınlık yaşayan, Hıristiyan alemi içinde yaşayan Müslümanlar'a
daha fazla görev düşüyor. Biz, dört dörtlük Müslüman olmak
mecburiyetindeyiz. Geleneklerimize, göreneklerimize çok sıkı
sarılmalıyız. Hoşgörü sahibi olmalıyız. Okumalıyız, bilgili
olmalıyız. Cehalet bize yakışmıyor. Çünkü İslam'ın ilk emri,
ibadetten önce 'oku'dur değerli kardeşlerim. Sadece kendi okumamız
yetmiyor. Çocuklarımıza da okutmamız gerekiyor. Değerli
kardeşlerim, biz büyük Türk milletinin parçasıyız. İlelebet bu
topraklarda yaşamamız için, evvela dilimizi ve dinimizi
öğrenmeliyiz. Dinimizi öğrenebilmemiz için, dilimizi öğrenmeliyiz.
Çünkü biz, dinimizi dilimizle, Türkçe'mizle öğreniyoruz. Bu birinci
şart bizim için. Biz Yunanistan'da yaşıyoruz. Ardından,
çocuklarımıza bu ülkenin dilini öğretmemiz lazım. Çünkü hak ve
hukukumuzu arayabilmemiz için Rumca bilmemiz lazım. Biz artık,
Avrupa Birliği vatandaşlarıyız. Avrupa'da rahatça dolaşabiliyoruz.
Şu an belki ihtiyaç duymuyoruz ama gelecek nesiller için mutlaka
İngilizce, Almanca öğrenmek şart. Değerli kardeşlerim bizim
yaptığımız bir yanlış var. İşi tersinden tuttuk Çocuklarımıza
Türkçe'yi, İslamiyet'i öğretmeden önce tersinden başladık. Evvela
İngilizce, Yunanca, Türkçe sonra İslamiyet. Büyüdüğü zaman
ibadetini öğrenir dedik. Öğrenemez kardeşim, öğrenemez. Bunun
sırası evvela dil, din, Yunanca, İngilizce. Tersini yapan yanılıyor
kardeşim. Cenabı Allah dualarımızı kabul etsin. Kandilimiz mübarek
olsun" dedi.
İbrahim Şerif'in ardından söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili
Hüseyin Kansu ise, Türkiye'den selam ve sevgi getirdiğini
belirterek, "Saygıdeğer Batı Trakyalı soydaşlarımız, kardeşlerimiz,
hepinizin öncelikle Mevlid Kandilinizi tebrik ediyorum. Ben Türk
milletinin selam ve sevgilerini size iletiyorum. Sizler bizim
milletimizin, aziz milletimizin önemli bir parçası ve milletimizin
bu topraklardaki aziz hatıralarısınız. Özellikle sizlerin bu
topraklarda, bu ülkede dininizi, dilinizi ve kültürünüzü korumuş
olmanız bizi çok memnun ediyor. İşte bu tür toplantılarla, bu
mevlid programlarıyla genç kuşaklara, bu kültürümüzü elden ele,
nesilden nesile taşımış olacağız. Domruköy halkına ve köyünüzün
mütevelli heyetine teşekkür ediyorum, onları tebrik ediyorum.
Kıyamete kadar bu güzel gelenek sürsün. Diğer köylerimizde de
sürsün. Haftaya Sirkeli'de olacak inşallah. Bütün bunlar bizi
millet yapan değerleri koruyabilmemizin en güzel yoludur. Evet, her
zamankinden daha çok, bugünlerde Hz. Peygamberimiz'in o soluğuna,
onun o yüksek ahlakına hepimizin ihtiyacı var. Cenabı Hak bizlere
büyük şeref vermiş, iman nasip etmiş ve ümmeti Muhammed'e, bize
mesuliyet nasip edilmiş. Çok şerefli bir millete, çok şerefli bir
dine mensubuz. Tekrar, sizin kandilinizi yüksek duygularla tebrik
ediyorum. Cenabı Hak her türlü korku ve endişelerden sizi,
milletimizi korusun diyorum. Her türlü meşru muratlarınıza Rabb'im
sağlık içinde, afiyet içinde sizleri, milletimizi ve İslam alemini
kavuştursun diyorum. Bu duygularla, tekrar buraya gelip katılan tüm
kardeşlerimizi tebrik ediyor, Türkiye'den gelen hafızlarımızı,
mevlithanlarımızı da tebrik ediyorum" diye konuştu.
Son konuşmacı Gümülcine Azesenin şüphesi olmasın. Zarar gören kim
olacak. İslamiyet'iınlık Milletvekili İlhan Ahmet de, Müslümanların
Mevlid Kandili'ni kutladığı konuşmasında, "Kandiliniz mübarek
olsun. Allah kabul etsin. Aynı zamanda sayın milletvekilim size,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne, Diyanet İşleri Başkanlığınız'a
buradan teşekkür etmek istiyorum. Özellikle mevlithanlarımızın
buraya gelmesini, sayın İbrahim Şerif ile birlikte geçen hafta
Türkiye Cumhuriyeti'nin, anavatanın başbakanını ziyaret ettik.
Orada kendisinden, Diyanet İşleri Başkanlığımız'dan bu etkinliğe
sahip çıkmasını dilemiştik. Bizi kırmadılar, sağ olsunlar,
teşekkürlerimizi iletirsiniz. Sevgili soydaşlarım, tekrar
Kandiliniz mübarek olsun. Bugünlerde tarlalarınıza işe çıkıyorsunuz
hepinize Allah kolaylık versin.
Emeklerinizin, gayretlerinizin sonuçlarını, inşallah Cenabı Allah
getirsin. Hepinize kolay gelsin kandiliniz mübarek olsun"
ifadelerini kullandı.
Mevlidi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderilen
mevlithanlar İstanbul Eyüp Camii Müezzini Davut Şensoy, Fatih Camii
Müezzini Bekir Büyükbaş ve Nuru Osmaniye Camii Müezzini Necat Yaman
okudu.
Domruköy mevlidine Batı Trakya'nın çeşitli bölgelerinden, kadın
erkek olmak üzere yaklaşık 5 bine yakın soydaş katıldı. Ayrıca
önümüzdeki Pazar günü bir mevlid de Sirkeli Köyü'nde okunacak. Bu
yıl, yerel Ortodoks Hıristiyan Yunanlılar'ın Paskalya Yortusu
nedeniyle mevlidler 1 hafta öne alındı.