Gül'ün saçı 4 ayda nasıl ağardı?
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, Londra dönüşünde gazetecilerle sohbet etti. Gül'ün uçakta yaptığı açıklamalar gündemde yeni tartışmalar yaratacağa benziyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyasetin zorluğundan
bahsederken, saçlarının 4 ayda ağardığını açıkladı. Gülün saçı
hangi görevdeyken ağardı? İşte Cumhurbaşkanı'nın tarihte yerini
alacak açıklamaları.
TEZKERE DÖNEMİ SAÇLARINI AĞARTTI
Cumhurbaşkanı'ndan, tarih sayfalarına yazılacak tezkere açıklamaları... İşte o dönemde Başbakan olan Gül'ün, hararetli tartışmaların arka planında yaşadığı vicdan muhasebesiyle ilgili sözleri devlet görevinin zorluklarını ortaya koyuyor. " Dört ay uyuyamadım. Askerin, Başbakanlığa o kadar çok geldiği günlerde en çok üç saat uykum vardı. Çocuklar, kadınlar gözümün önüne geliyordu. Bardağın dolu tarafına bakıyorum dolu, boş tarafına bakıyorum boş geliyordu" Bu sözler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Başbakanlığı döneminde yaşadıklarıyla ilgili dile getirdikleri. Cumhurbaşkanı'nın Londra proğramına katılan gazeteciler izlenimlerini köşelerine taşıdı. İşte yazarlardan satır başları:
İSMAİL KÜÇÜKKAYA (AKŞAM)
Londra ziyareti sona ermiş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
prestijli Chatham House Ödülü'nü Kraliçe'den almış, dönüş
yoluna koyulmuştuk. Sorularımız vardı, Ahmet Sever
organize etti, Cumhurbaşkanı'nın yanına geçtik.
Sonra sorular...
Ödülle ve Londra'daki siyasi temaslarla başladık. Gül,
İngiliz siyasetini önemsiyor, diplomasi geleneklerini övüyor ve
Türkiye'yle ilgili Londra'daki havayı 'Bugüne kadarki en iyisi, en
olumlusu' diye tanımlıyor. Dün yazmıştım, bunu
İngilizlerin ABD gibi stratejik düşünmesine bağlıyor.
KRALİÇE'DEN AVRUPA'YA TEPKİ
(....) Türkiye üzerindeki baskı azalıyor, haklılığımız yavaş da
olsa kabul ediliyor.
O arada Kraliçe'nin, 'Avrupalılar nasıl olur da Türkiye'yi anlamaz,
bu derinliği nasıl göremezler' diye tepki gösterdiğini Gül'den
öğrendik.
CUMHURBAŞKANI ASANSÖRDE MAHSUR KALDI
Dedim ya Gül keyifliydi, gün içinde The Economist ziyareti
yapmıştı. Meğer orada asansörde mahsur kalmış hem de kendi
ifadesiyle '5-6 dakikadan fazla, 10 dakika kadar'...
Gülerek anlattı. Asansörde durmadan fazla kilo anonsu yapılmış,
'Halbuki tıka basa dolu değildi' dedi.
ŞİRKETLERE DE YANSIYOR
Gül, Hüsnü Özyeğin'in törende yanına giderek kutladığını anlattı. 'Bu olanlar sayesinde şirketlerimizin değeri artıyor' dedi. 'Çok önemli bunlar, patronlar bugün satılığa çıkardıklarında şirketleri için rüyalarında görmedikleri teklifler, paralar alıyorlar' diye ekledi.
VE TARİHİ AÇIKLAMALAR
Bir ara yazılmak ve yazılmamak üzere olan bölümler iç
içe geçti. Gül samimiyetle görüşlerini anlattı. Kritik
noktalara 'Bunu yazmayın' dedi. Üç yerde özellikle
uyardı. Günlük polemiklerden kaçınıyor. O kısımları
ayıklıyorum.
Bazı sözler gündem yaratır ama bugünün konusu değil, gelecek
yıllarla ilgili. Bir de kapatma davasıyla ilgili sözler var
tartışma yaratacak, off the record bölümünde saklı. Sonra müthiş
bir bölüme sıra geldi.
BAŞBAKAN'LA GENELKURMAY'IN DİYALOĞU
Gül'e tezkere sorusu yöneltildi, daha doğrusu 'tezkerenin
geçmemesi doğruydu' yorumunu dile getirdi bir arkadaş.
Cumhurbaşkanı'ndan heyecan verici açıklamalar geldi. 'İyi
oldu, kötü oldu yorumuna' girmedi. 'Zor
günlerdi' dedi. Dört ay uyuyamamış,
'O günlerde en çok üç saat uykum vardı' diye çetin
geceleri hatırladı.
'Çocuklar, kadınlar gözümün önüne geliyordu' diye ekledi. Saçları o
dönemde ağarmış. Gül başbakandı, uzun tartışmalar, hararetli
müzakereler yaşanmıştı. Türkiye'nin çıkarlarına en uygun kararı
vermeye çalışıyorlardı. Genelkurmay Başkanı'yla aralarındaki
'tarihi diyaloğu' şu sözlerle açıkladı Cumhurbaşkanı:
'Askerlerin Başbakanlığa o kadar çok geldiği dönem olmamıştır. Bir tek Kıbrıs çıkarması hariç. Genelkurmay Başkanı'na soruyordum, 'Sabahtan öğlene kadar bakıyorum bardağın dolu tarafını görüyorum, öğleden sonra akşama kadar bakıyorum boş tarafını görüyorum' diyordu.'
İSMAİL KÜÇÜKKAYA'NIN YAZISI
HASAN CEMAL (MİLLİYET)
Milliyet yazarı Hasan Cemal ise köşesini Kraliçe, Gül ve değişim
üzerine yazdı.
(...) Gül'le yine 'değişim'i konuştuk Ankara'ya uçarken.
Kraliçe'nin Türkiye'de yaşanan değişimi izlediğini, "Avrupa
Tlirkiye'nin kıymetini nasıl bümez" dediğini ve AB üyeliğimizi
desteklediğini söyledi.
Bir ara konu CHP'den açıldı.
CHP AÇIKLAMASINA SANSÜR..
Cumhurbaşkanı Gül gazetecilerin CHP ile ilgili sorularını yazılmamak kaydıyla cevaplıyor. Hasan Cemal'in yazısında yazılmamak üzere bölümü bazı ip uçları veriyor:
İngiltere'de İşçi Partisi lideri Tony Blair'in
1990'larda partisini nasıl değiştirerek iktidara getirdiğine
değindi.
Kendilerinin de 1990'larda nasıl bir değişim, dönüşüm sürecinden
geçerek siyasal iktidar yolunu açtıklanna işaret etti.
SİYASET TARZI DEĞİŞMELİ
Bu arada yakındı: "Bizde çok şey değişiyor. Ama
değişemeyen tek bir şey var: Siyaset tarzı... Birbirimize
karşı kullandığımız dil, üslup maalesef değişmiyor." Ama değişime
çare yok. Günün birinde şöyle ya da böyle, sancılı ya da sancısız
bir gün kapıyı çalıyor. Herkes, hepimiz bundan payımızı
alıyoruz.
HASAN CEMAL'İN YAZISININ TAMAMI