Gülgün Feyman Yeniçağ'da
Abone olTürkiye onu, o Yeniçağ'ı seçti... Usta haberci, Gülgün Feyman hayatın renklerini sizin için yazacak. Bazen çok kızacak bazen de ruh derinliğindeki fırtınaya yelken açacak.
O bir subay kızı... Hakkari'den Edirne'ye vatanın her köşesini
karış karış gezdi... Hayatı, şanla şerefle dalgalanan Türk Bayrağı
altında geçti... Türk izleyicisi Gülgûn Feyman'la ilk kez TRT'de
tanıştı. Ardından Türkiye'nin ilk özel televizyonuyla birlikte
evine misafir etti... Şimdi, Flash TV'de haberlere lezzet
katıyor... Gülen yüzü, düzgün Türkçesi'yle haberleri ondan dinlemek
büyük keyif... İkiz kız annesi Feyman, hem Maltepe Üniversitesi
İletişim Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu'nda hem de özel kurslarda
gençlere yol gösteriyor... 1 Mayıs 1958 yılında Ankara'da doğduğum
halde, babamın işi nedeniyle Türkiye'nin dört bir yanını gezdiğimiz
için, hep "Türkiyeli'yim" derim. Çünkü henüz 4 yaşındayken şimdi
emekli albay olan babamın görev değişikliği yüzünden Hakkari'nin
Uludere Kazası, Sivas, Erzurum, Kağızman, Edirne'nin kazası
Uzunköprü, İstanbul yeniden Ankara, Kandıra derken bu güzel ülkede
görmediğim yer kalmadı. İşte bu nedenle eğitim hayatımı da değişik
okullarda sürdürdüm. Yüksek eğitimimi Erzurum'da bitirdiğim yıl,
mesleğime merak sarıp TRT Erzurum Radyosu'nda ve Televizyonu'nda
çalışmaya başladım. Elbette bu sınava bağlı bir çalışmadır.
Sınavsız olmaz. Derken Ankara Radyosu'nun açtığı sınav ile Türkiye
Radyoları spikeri olarak 1980 yılının 9 Ağustos günü TRT Ankara
Radyosu'nda göreve başladım. O tarihlerde sabahları yayımlanan
"Günün İçinden", hafta sonu, gecenin içinden ve daha pek çok
programın sunucusu oldum. Radyo günlerim devam ederken
televizyondan "Hoş Sada" adlı programı sunmam için teklif geldi.
Adem Gürses ve Erşan Başbuğ imzasını taşıyan bu program meslek
hayatımın önemli bir dönüm noktasıdır. Çok çalıştık severek yaptık.
Türk seyircisi beni ilk kez böyle tanıdı. Yine o yıllarda Türk
Televizyonlarında ilk kez sabah yayınlarını ben sundum. Adı "İyi
Haftalar Türkiye" olmuştu. Haftada bir gün yayınladık. Snora
haftada 2 ve 3 derken 5 güne çıkmıştı ve "Günaydın Türkiye"
demiştik. Bu programın başladığı yıllarda yani 1983 yılında
evlendim ve 1984 yılında bugün büyük bir gurur duyduğum kızlarım
(ikiz) Meriç ve Pelin dünyaya geldiler. Onları dünyaya getirmekle
kendime bir armağan verdiğimi düşünürüm. Bugün her ikisi de
üniversite öğrencisi. Onların dünyaya geldiği yıl kurum içi sınav
ile TRT Haber Merkezi'nde redaktör spiker olarak göreve başladım.
Redaktör spiker demek haberi yazan, izleyen, sunan spiker demektir.
Bugün bildiklerinizden farklı yani!.. Derken yıllar geçti bir gün
sayın Tunca Toskay bir "bomba" patlatacaklarını söyledi. Haydi gel
dedi. İşte o bomba "Magic box Star 1" adıyla Türkiye'nin ilk özel
TV'sinin bombasıydı. Hemen evet dedim. İşte Tunca Toskay - Adem
Gürses - Ekrem Çotay - M.Turan Akköprülü ve ben, o zaman ÇEKİRDEK
AİLE dediğimiz bu kadro ile bugün izlediğimiz STAR'ın temeline harç
koyduk. Çok güzel günlerdi. Sevgi ile çalıştık. Çok emek verdik.
Bugün bu dev sektörün temelinde imzalarımızın - emeğimizin olması
bizi hep gururlandırır. Çünkü bir tarih yazıldı. Sonrası malum.
Star, Show, BRT derken yine Star. Bunlara ek olarak meslek bilgimi
öğrencilerim ile paylaşıyorum. Hem üniversitelerimizde ki -Maltepe
Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu'nda hem özel
kurslarda.- Mutluyum artık sizlerle daha çok şeyi paylaşabileceğim
bir program ile karşınızdayım.