Güler'den genelge savunması!
Abone olİstanbul Valisi Muammer Güler, Atatürk Havalimanı'nda, gazetecilerin içkili yer alanlarının belirlenmesine ilişkin yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalar yaptı
İstanbul Valisi Muammer Güler, ''İçişleri Bakanlığı'nın içkili
yerlerle ilgili genelgesinin, daha önce bakanlık ve valilikler
tarafından tasdik edilen içkili yerler krokilerinin
güncelleştirilmesi olduğunu'' bildirdi. İstanbul Valisi Muammer
Güler, Atatürk Havalimanı'nda, gazetecilerin içkili yer alanlarının
belirlenmesine ilişkin yaşanan gelişmelerle ilgili sorusu üzerine,
söz konusu yetkinin, belediye sınırları içinde belediye
meclislerine, kırsal alanlarda ise İl Genel Meclisleri'ne verilen
bir yetki olduğunu söyledi. Güler, şunları kaydetti: ''İçişleri
Bakanlığı'nın genelgesi, daha önce İçişleri Bakanlığı ve valilikler
tarafından tasdik edilen içkili yerler krokilerinin
güncelleştirilmesinden ibarettir. Eskiden yetki bendeydi. Artık
yetki belediye meclisi ve ilçe belediyelerine geçince bunların
güncellenmesi gerekir. Güncelleme yapılırken, kesinlikle müktesep
haklara uyulması, daha önce verilmiş bulunan içkili yer
krokisindeki bütün yerlerle ilgili hakların saklı tutulması
öngörüldü. Bunun aksine bir şey yapılması da mümkün değil. Böyle
bir şey yapılması halinde yargıdan döner, böyle bir şey yapılmış da
değildir.'' Genelgenin, bunların dışında bir ilave yapılabiliyorsa
onun yapılmasını öngördüğünü anlatan Güler, ''Tarihi ve turistik
yerlerde, kültürel alanlarda olayın daha geniş boyutta
düzenlenmesini ve özellikle de tek nokta, mekan yerine, bir bölge
tahsisini öngörüyor. Yapılan da budur. Niçin farklı şekilde
yorumlandı, anlayabilmiş değilim. Daha önceki düzenlemelerin
aksine, geriye götürücü bir düzenleme yoktur'' dedi. Muammer Güler,
33 yıllık idareci olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
''Her sene önümüzden içkili yerler krokileri geçer. Daha önce
bakanlıklara gönderirdik. Şimdi artık bizler yapıyoruz. Heyetleri
var bunların. Yasakçılıkla bir yere varılmaz, mümkün değil. Ama
kuralsızlığı da kabul etmek mümkün değildir. Ne yasakçılık içinde
olacağız, ne kuralsızlığa prim vereceğiz. Her şeyin mutlaka kuralı
olacaktır. Kamu ve kent hayatı birtakım kuralları gerektirir. O
kuralların da hukuka uygun olması lazım. İhtiyaçlara cevap verecek
şekilde olması lazım.''