Gülenist gazeteci :'Bilmez miyim paranın nerden geleceğini?'
Abone olCemaat AK Parti savaşında en şaşırtan isim şüphesiz hizmet hareketine verdiği destekle Yavuz Semerci oldu. Peki Semerci sonradan Cemaatçi mi oldu?
İNTERNET HABER -
Habertürk Gazetesi yazarı Yavuz Semerci, AK Parti Cemaat arasındaki
savaşta izlediği rota ile herkesi ters köşeye yatırdı.
Tarafını Cemaatten yana seçmiş görünen Semerci, son olarak
Pensilvanya'ya gidip Gülen ile başbaşa görüştü.
Şimdiye kadar ne konuştuklarını kamuoyu ile paylaşmadı. Sözü var
yarın Pensilvanya'daki çiftliğe varana kadar herşeyi yazacak.
CEMAATÇİ Mİ OLDU?
Kamuoyunda artık onun için "Gülenist gazeteci"
deniliyor. Peki Yavuz Semerci ne oldu da Gülen taraftarı bir
görünüme girdi? O artık bir cemaatçi mi?
GÜLENİST GAZETECİ
Semerci bugün köşesinden aldığı tutumu izah etmeye çalıştı. İşte
"Gülenist gazetecinin" cemaat ile olan flörtünün sebebi;
"En güldüğüm eleştiri şuydu: "Gülenist
gazeteci..." Çok havalı duruyor. Beni tanımadıkları,
yazılarımı okumadıkları belli. Bir kanaat üzerine, bir iktidar
hırsı üzerine, etkili ve büyük bir camiaya terörist yaftası asacak
kadar gözü dönenlerden olmamak beni Gülenist yapıyorsa
eyvallah! Aldım, cebime koydum.
Ama yine de uyarayım... Hiçbiriniz, kayıtsız şartsız bir ideolojinin, bir siyasal görüşün, bir dini yaklaşımın neferi olabileceğim hissine kapılmasın.
Demokrasi, insan hakları, hak ve haklar mücadelesinde sesi kısılanların yanında olmayı kamusal bir görev sayanlardanım. O kadar!
* * *CEMAATİN PARLAK GÜNLERİNDE YOKTUM
Hizmet Hareketi'nin parlak günlerinde, onlara güç
vehmedildiğinde, kapılarında dolaşıldığında ben yoktum. Hayatımın
hiçbir döneminde Gülen'den bir randevu talebim olmadı. Özel uçak
tutan ya da eşini yanına alıp hayır duası istemeye Pennsylvania'ya
giden bakanlar ve diğerleriyle beni karıştırdı birçoğunuz... Hizmet
Hareketi'nin okullarına, açılışlarına koşanlar arasında hiç yer
almadım. Ama bu okulları hep takdir ettim. Yurtiçi ve yurtdışı tek
bir organizasyonlarına katılmadım. Beni de çağırmadılar zaten! Eğer
bundan sonra çağırırlarsa büyük bir mutlulukla orada olacağım. Ne
zamana kadar? Bu linç bitene kadar!
* * *BAŞIMI DERDE SOKACAK BİR KİMYAM VAR
Galiba başımı derde sokacak nitelikte, haksızlığa uğrayanların
sesini duymaya ayarlı bir kimyam var. Küfür dolu mesajlar
yazanların kime saygı duyup duymayacaklarını söylemek benim haddim
değil. Tek bir tavsiyem var: Yolsuzlukları göz ardı etmeyin. Ve
suçlanan insanlar için delil isteyin. Kanaate, hislere göre adam
asmak bu yüzyılın kafası değil.
* * *SAYGI GÖSTERİN
KABULLENİN
Eleştirenlere bir tavsiyem de şu: Tankıyla, yargıcıyla, savcısıyla, yasa çıkarma gücüyle, polisiyle, emir eri haline gelmiş gazetecisiyle, iri medyalarıyla donanmış bir iktidarın karşısında duranlara, düşman bile deseniz, bir parça saygı gösterin. Kabullenin.
Kendi adıma, ben bilmez miyim güçlünün yanında olmayı?
Bilmez miyim paranın nereden geleceğini?
Bilmez miyim 20 kanalda program yapıp aylık yüz binlerce lira kazanmayı?
İtiraf edeyim ki, iktidarı kızdırmak pahasına bu mesleği yapmanın (takdir beklemeden) hazzı, üzerime doğru gelen (veya gelecek) tsunamiye rağmen öylesine huzur verici ki anlatamam...