Gülenin aracı gazetecileri

Bazı basın yayın organlarında, 'Fethullah Gülen'in, aracı gazeteciler kullanarak TSK'nın subay kademesini hedef aldığı', yine 'Gülen'e yakın bir televizyon kanalında Cumhurbaşkanı'nın protesto edildiği' şeklinde yayınlanan haberler, avukatı Orhan Erdemli tarafından yalanlandı.

Haberlerin 'gerçek dışı iddialar' olduğu belirtilen açıklamada, bir yayın organında da 'Gülen'in hararetle AKP'yi desteklediği' ileri sürüldüğü hatırlatılarak, "Gülen'in, 'aracı gazetecisi' olmadığı, çeşitli konularda fikirlerini bizzat kendi yazıları veya konuşmaları ile kamuoyuna duyurduğu herkesin malumudur.

Buna rağmen, medyada yer alan bazı yazı veya haberlerin, müvekkilim Gülen'le irtibatlandırılması; belli kurum ve kuruluşların veya kişilerin karşılıklı çatışma içinde gösterilmesi iyi niyetli bir yaklaşım olarak kabul edilemez." denildi.

Erdemli, ülkede birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan bu günlerde, milleti birbirine düşürmeye çalışanların oyunlarına gelinmemesini istedi.

Açıklamada, "Muhterem Gülen farklı düşünceleri bir zenginlik kabul ederek; ülkemizde birlik ve beraberliğin, sevgi ve barışın tesisi, geliştirilmesi yönünde ilmî ve fikrî faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu çalışmalar belli kurum ve kuruluşlara bağlı olarak veya karşısında durarak yapılan siyasi nitelikli faaliyetler değildir.

Bilakis, bu çalışmalar millet ve memleket menfaatlerini esas alan, her kişi ve kurumu kucaklayıcı bir nitelik taşımaktadır. Bu çerçevede Fethullah Gülen'in yazı ve konuşmaları incelendiğinde; din, dil, ırk farkı gözetmeden insanlık ortak paydasında herkesin birbiriyle uzlaşarak anlaştığı; sevgi ve hoşgörünün hakim olduğu, Cumhuriyet ve demokrasinin daha da güçlendirilmesi yönündeki düşüncelerin ifade edildiği açıkça görülecektir.

Dolayısıyla bu duygu ve düşünceleri esas alan mütefekkir bir şahsiyete yöneltilen belli kurumların karşısında olma veya belli bir siyasi hareketin yanında olma şeklindeki iddialar yanlış bir algılamanın ürünüdür. Fethullah Gülen'in devlet büyükleri ve askerimiz konusunda yıllardır yaptığı samimi açıklamalar kamuoyu tarafından yakından bilinmektedir. Arzu edenler, müvekkilimin askere bakış açısı için, Sızıntı Dergisi'nde kaleme aldığı Haziran 1979 ve Ekim 1980 tarihli 'Asker' ve 'Son karakol' başlıklı başyazılarına bakabilir." denildi.