Gülen'i yenen Gül'ü de yener
Abone olAhmet Hakan bugünkü yazısında Erdoğan ve çevresinin bir zafer sarhoşluğu içinde cumhurbaşkanlığı için aday olabilecek herkesi yeneriz diye düşündüğünü yazdı.
17 Aralık'tan sonra cemaatle girdiği
savaştan galip çıktı Tayyip Erdoğan... Fethullah Gülen'i yendi
Ahmet Hakan'a göre. Şimdi sırada Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve
adayları duruyor. Peki Tayyip Erdoğan bu rakiplerini de yener
mi?
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü yazısında net
bir şekilde AK Parti tarafının Gülen'i yenen Erdoğan, Abdullah
Gül'ü de Haşim Kılıç'ı da yener dediğini yazdı. İşte Ahmet Hakan'a
göre zafer sarhoşluğu içinde olan Erdoğan ve çevresinin
düşüncesi:
ŞU kesin: Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen’i yendi.
İşte bu açık galibiyet...
Hem Erdoğan’ı hem de Erdoğan’ın çevresindeki savaşçıları müthiş bir
özgüven sahibi kıldı.
Zafer sarhoşluğu içindeler.
Zafer sarhoşluğunun doğurduğu yeni pozisyonları şöyle bir şey:
“Erdoğan’ın önüne çıkma cüretini gösteren kim olursa
olsun... Geçmişine, ideolojisine, imanına, eşinin başörtüsüne falan
bakmadan Fethullah Gülen gibi yaparız.”
ŞEYTANLAŞTIRIYORLAR
Yapıyorlar da nitekim.
Ellerindeki ağır propaganda makinesiyle...
Her durumda Erdoğan’ı haklı çıkaran konuşan kafalarıyla...
“Erdoğan ne derse o olur” demeyenin üzerine
çullanan kalemleriyle...
Azıcık aykırı giden kim varsa...
Bir anda tıpkı “Fethullah Gülen ve cemaati”ne
yaptıkları gibi yapıyorlar.
Şeytanlaştırıyorlar yani.
HAŞİM KILIÇ BİR ANDA DÜŞMAN
OLDU
Alın size Haşim Kılıç...
Anayasa Mahkemesi üyesi olarak parti kapatma davalarında koyduğu
şerefli şerhlere rağmen...
Ta Refah döneminden beri özgürlükçü bir tutum almasına
rağmen...
Eşinin başında örtü olmasına rağmen...
Ulusalcıların “İBDA-C örgütüne mensuptu” türü
suçlamalarına maruz kalmasına rağmen...
Sırf azıcık aykırı gitti diye...
Erdoğan ve çevresi tarafından bir anda “düşman” kategorisine
sokulmadı mı?
*
Alın size Abdullah Gül...
AK Parti’nin iki önemli isminden biri olmasına rağmen...
“Noter” suçlamalarına maruz kalmayı göze almak
pahasına uyuma önem vermesine rağmen...
Erdoğan’la arasında sarsılmaz bir “kardeşlik hukuku” olmasına
rağmen...
Toplumda bir ağırlığı olmasına rağmen...
Bu zamana kadar Erdoğan’a açıktan muhalif bir tutum almamasına
rağmen...
Sırf “Erdoğan ne isterse o olur” demeyip “Bu
konuyu kendi aramızda görüşürüz” dediği için... Yani kesin ve net
bir itaat çizgisine geçmediği için...
Eleştirilmeye başlandı bile...
*
“Zaten dış politikada Batı’ya göz kırpıyordu” diyorlar.
“Zaten iç politikada Erdoğan’dan daha özgürlükçü imajı çizmeye
çalışıyordu” diyorlar.
“Zaten AK Parti karşıtı çevrelere hafiften sempatik gözükmeye
çalışıyordu” diyorlar.
Diyorlar da diyorlar yani.
Neredeyse “Çankaya’daki de paralel çıktı Rıza
Baba” demelerine bir parmak kaldı.
EZER GEÇERİZ
Ayet, hadis okumasına rağmen...
İslam davası gütmesine rağmen...
40 yıldır laik düzenin ceremesini çekmesine
rağmen...
İslami bir lider, İslami bir grup olmasına rağmen...
Güçlü bir medyaya sahip olmasına rağmen...
Fethullah Gülen ve cemaatini yendiler ya...
Bu galibiyetin yol açtığı özgüvenle...
“Haşim Kılıç da kim oluyormuş?” diyorlar.
“Abdullah Gül de kim oluyormuş?” diyorlar.
Ardından ekliyorlar:
“Ezer geçeriz.”
*
Kısacası durum şudur:
Fethullah Gülen ve cemaati yenilince...
Abdullah Gül ve Haşim Kılıç’ı da şimdiden yenilmiş
sayıyorlar.