Gülen'den uyarı : Çok kötü şeyler duyabilirsiniz'
Abone olFethullah Gülen'in son açıklaması ince mesajlarla yüklü. Firavun sözüne de izah getirdi. Twitter üzerine de ilginç bir yorum yaptı.
Hükümet ile Cemaat arasındaki dershane
kavgasında Gülen'den yeni bir açıklama daha geldi. Gülen,
Herkul.com sitesinden ''Hiç Durmadan Yürüyeceksiniz!'' başlığıyla
yeni bir açıklama yayınlandı.
Gülen, açıklamasında ''Çok kötü şeyler
duyabilirsiniz, rica ediyorum ben, aynıyla mukabelede bulunmamak
lazım'' dedi.
Gülen AK Parti cephesinde ve sosyal medyada dolaşan 'Erdoğan'a
Firavun dediğine" yönelik iddialara da ilginç bir göndermeyle yanıt
verdi. Gülen, "Ne kin ne garaz ne nefret, ne
kimseye firavun deme ne Nemrut deme ne de tiran deme!..
Fakat söylenen sözleri bazıları biraz numara/droba
bakarak, güzergâh takip ederek üzerlerine alıyorlarsa, kendi yanlış
te’villeriyle, tefsirleriyle meseleyi yanlış yorumluyor,
kendilerine karşı saygısızlık yapıyorlar" dedi.
Gülen'in son açıklamasında twitter üzerine de sözleri
var...
İşte açıklamasından bölümler;
HER ZAMAN ÜZERİME GELDİLER
Şimdiye kadar ben çok samimi bir müslüman olduğumu iddia edemem
ama işin doğrusu hayatımı O’ndan başka bir şeye bağladığımı
söylersem, Allah’ın o mevzudaki teveccühüne karşı saygısızlık
yapmış olurum; bu da tahdis-i nimettir. Elli defa engeller
olmuştur. Kendimi bildiğimden bu yana hiç presler arasında
ezilmeden kurtulduğumu görmedim.
Buradaki de öyle bir şey. Her zaman üzerime geldiler. Cenab-ı Hak
aldı, bir yerden bir yere koydu, bir yerden bir yere koydu.. sizi
de öyle… Hep böyle olagelmiştir. Fakat bunlar kat’iyen
ye’se atmamalı, bizi inkisara uğratmamalı, yapmamız gereken
şeylerden bizi geri koymamalı.
NE VEFASIZLIKTAN NE CEFADAN
SARSILMAMALI
Her mü’min bu mülahazaya bağlı, Kitap ve Sünnet çerçevesinde yapması gerekli olan şeyleri yapmalı, ne dostun vefasızlığından, ne de düşmanın cefasından sarsılmamalı. Kimseyi de karşısına almamalı, garazî hareket etmemeli, yaptığı şeyler tepki edalı olmamalı; bunlar ihlası yıkan, götüren şeylerdir. Fakat, doğru bildiği şeyin müdafaasından da geriye durmamalı. Aksi takdirde doğruya karşı saygısızlık yapmış olur.
EN ZOR ŞEY GÖNÜLLERE GİRMEKTİR
En zor şey gönüllere girmektir; bir yerde yaptığı hizmetler bitince, kenarda oturmayı istemeyip yeni bir vazife daha talep eden insanlara bunu biz yaptırtabilir miyiz? Belli ki burada bir meşiet-i ilahi var. İyilik yapıyor, iyiliğe doymuyor,“Hel min mezîd-Daha yok mu?” diyorlar. Akl-ı selim, hiss-i selim, ruh-u selim diyor ki: “İnsanlık adına bir şey yapacaksak, yol bu, yöntem bu!..”
ÇOK KÖTÜ ŞEYLER DUYABİLİRSİNİZ... RİCA EDİYORUM...
Çok kötü şeyler duyabilirsiniz; rica ediyorum ben, aynıyla mukabelede bulunmamak lazım. Şimdilerde Twitter denen şeyler var; iyi şeylere tercüman olursa, Allah’ın rahmeti; insanları birbirine düşürüyorsa, Allah’ın belası şey. İnsanlar birbirine atıp duruyorlar. İnsanlar bu atmalara geliyor, bu defa da onlar atıyorlar.
BİRİSİ DİYEBİLİR Kİ 'MASKE DÜŞTÜ'
Birisi diyebilir ki “Maske düştü!..” A be birader, sen
mü’minsin, yapma bunu. Eğer Kıtmirin maskesi olsaydı kırk seneden
beri ehl-i dalalet onun yakasından elini çekerdi. 1960,
1970, 1980 ve 28 Şubat’ta preslendim. Ama sana demiyorum,
“Niye senin yakana elini uzatmıyor?” Hazreti Musa, Hazreti İsa ve
Peygamber Efendimiz (alâ seyyidinâ ve aleyhimessalâtü vesselam)
yakalarını başkalarından kurtarabildiler mi?
BİZE DÜŞEN EYVALLAH
ETMEKTİR
Bence senin kendi durumunu bir kere daha gözden geçirmen lazım. Ama
ben, bana kalırsa, bu kadarcık da olsa bunları dememeliyim.
İncinsek de incitmemeliyiz, kırılsak da
kırmamalıyız.
Hep gönül alıcı bir tarzda hareket etmeli, nazargâh-ı ilahi olan kalblere kat’iyen dokunmamalıyız. Bize düşen şey “Eyvallah!..” etmektir.
BEKLENTİLERE İŞİ BAĞLAMAMAK LAZIM
İlle herkes tarafından kabul edilmek, tahsin edilmek, hüsn-ü kabulle karşılanmak, takdir görmek.. bu türlü beklentilere girmemeli. Yapacağı şeyleri belli beklentilere bağlamış insanlar, hayatta başarılı olamamışlardır. Muvakkaten bazı şeyler sergilemiş olsalar bile bir muhalif rüzgâr karşısında savrulup gitmişlerdir. Beklentilere işi bağlamamak lazım. Bizim beklediğimiz bir şey var, o da Allah’ın hoşnutluğu ve bizim o meseleyi ihlasla O’na karşı sunmamızdır.
KİMSEYE FİRAVUN DEME, NEMRUT DEME
Ne kin ne garaz ne nefret, ne kimseye firavun deme ne Nemrut deme ne de tiran deme!.. Fakat söylenen sözleri bazıları biraz numara/droba bakarak, güzergâh takip ederek üzerlerine alıyorlarsa, kendi yanlış te’villeriyle, tefsirleriyle meseleyi yanlış yorumluyor, kendilerine karşı saygısızlık yapıyorlar.
ALLAH'IN EKSTRADAN VERDİĞİ KİMSELER
'AL SANA BİR OKUL' DİYORLAR
Unutulması gerekli olan şeyler dünya ve dünya nimetleridir. Dünya debdebesi dünya saltanatıdır. Allah’ın ekstradan verdiği kimseler de “Al sana bir okul, bir yurt, bir okuma salonu…” diyorlar. Size bu kadar güven duyuluyorsa, bu sizin kredinizdir. Bence kendi hesabınıza ondan bir şey koparmak suretiyle o krediyi kaybetmeyin; bu defa o yol tıkanır ve bypass yapmakla da açamazsınız onu. Güven sarsılmamalı, herkes sizi nasıl biliyorsa öyle bilmeli, ruhunuzun ufkuna yürüyeceğiniz ana kadar… Dünyaya çıplak olarak geldiniz; kefeniniz için sağa-sola koşmalı, “Acaba bu garibe bir kefen bulabilir miyiz?” demeliler. ''