Gülen'den Müslümanlara Gazze önerisi
Abone olSuriye ve Filistin'de oluk oluk kan akıyor. Peki İslam dünyasının kanayan yarası için Fethullah Gülen, ne düşünüyor?
Fethullah Gülen Hocaefendi, Filistin ve Suriye'deki
problemin çözümü için herkesi içten dua etmeye
çağırdı. Gülen, "Sürekli duaya kilitlenip
Cenab-ı Hakk'a tazarru ve niyazda bulunmak lazım.
Arkadaşlarımız her gece kalksınlar, teheccüd
kılsınlar. " diye konuştu.
Fethullah Gülen Hocaefendi, ikindi namazı sonrası yaşanan bir
diyalog üzerine dua ile ilgili üzerinde uzun uzun düşünülmesi
gereken önemli ifadelerde bulundu.
Gülen, islam dünyasının bağrında kanayan yara olan Filistin ve
Suriye 'de yaşananlarla ilgili, problemin nasıl çözülebileceği ve
nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili tespitlerde bulundu.
İşte Herkul.org'da "Suriye ve Filistin'deki Acıların
Bitmesi İçin Çalınması Gereken Kapı" başlığıyla paylaşılan
yazı ve Hocaefendi'nin sohbetinden bir bölüm:
"Bugün ikindi namazını kılıp tam oturmuş muhterem Hocamızın
sözlerine başlamasını bekliyorduk ki, salona iki kişi girdi. Daha
eşikte onları fark eden Hocaefendi, “Siz namazı kılmış mıydınız?”
diye sordu. Misafirler, “Hayır efendim, yetişemedik!” mukabelesinde
bulundular. Bunun üzerine kıymetli Hocamız “Estağfirullah, biz
biraz acele etmişiz!..” dedi. Onlar namazı eda maksadıyla uygun bir
köşeye çekilirken Hocaefendi şu cümleyi ekledi: “Niye yetişemediniz
deme yerine biz acele ettik deyip kabahati üstlenme daha
insancadır; üslup, bir aynadır, insanın karakterini onun üslubunda
okuyabilirsiniz!”
"ŞUURLU DUAYA İHTİYAÇ VAR"
Bu cümleyi girizgah yapan muhterem Hocamız sözü duadaki üsluba ve
şuurlu yakarışa getirdi ve gerçekten her mü'minin duyup dinlemesi
ve üzerinde uzun uzun düşünmesi gereken sözler söyledi.
M. Fethullah Gülen Hocaefendi, sözlerinin sonunda dünden bugüne
kanayan ve halihazırda canlarımızı iyice yakan yaralarımıza da
işaret etti: “İslam dünyası adına buna (içten yakarışa ve şuurlu
duaya) çok ihtiyaç var. Suriye'deki problemi çözemezsiniz siz..
Filistin'deki problemi çözemezsiniz, Allah'ın inayeti olmazsa. Bu
açıdan da sürekli duaya kilitlenip Cenab-ı Hakk'a tazarru ve
niyazda bulunmak lazım. Arkadaşlarımız her gece kalksınlar,
teheccüd kılsınlar. Alsınlar ellerine bir dua mecmuası..
el-Kulubu'd-Daria'yı mı alırlar, kendilerinin okudukları bir duayı
mı alırlar.. başlarını yere koysunlar... Çocuğu kuyuya düşmüş bir
insanın kuyunun başında sızlaması gibi.. doğum esnasında hanımının
iniltileri karşısında ona dua eden bir insanın kelimeleri şuurla
söyleyişindeki edayla bir dua.. bir tazarru.. bir niyaz!..”