Gülen neden gelmiyor? Kurtulmuş açıkladı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Fethullah Gülen'in dönmemesiyle tartışmalarıyla katıldı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gülen'in Türkiye'ye
gelmemesini "Türkiye'nin dışında da birçok kurumları,
ticari ilişkileri, üniversiteleri, okulları, hatta devletler
arasındaki ilişkileri bir tür yönettiği görülen, anlaşılan
birisinin herhalde Türkiye'ye gelirse bunları yönetmekte zaafa
düşeceği gibi bir kanaati var. Belki Türkiye'ye gelirse bu büyünün
bozulacağını zannediyor olabilirler" sözleriyle
değerlendirdi.
Kurtulmuş, Kanal 24 televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Çözüm sürecine ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, Türkiye'de terörün tehdit olmaktan çıkarılması, bir daha hiçbir şekilde silahların konuşmayacağının açıkça ortaya konulması, bu çerçevede de Türkiye'ye gelecek olanların rehabilite edilmesinin süreçlerin bir parçası olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, "Bu insanlar gerçekten geleceklerse toplumsal hayata katılmaları, bunların rehabilite edilmesi, hem kişiler hem de bölgenin rehabilite edilmesi anlamında. İş imkanlarından tutun bölgedeki yatırım imkanlarının çok güçlendirilmesine kadar birçok alanda tabii ki bir rehabilitasyon süreci de en sonunda gerekli olacaktır" değerlendirmesini yaptı.
Soru üzerine, Medeniyetler İttifakı Projesi'ne değinen
Kurtulmuş, bugün gerilim içinde olan bir İslam coğrafyası
bulunduğunu belirtti.
"İslam coğrafyasından dışarıya çıkan manzaralarsa hep terörle kanla kafa kesmekle baskıyla insanları terörize etmekle bir türlü eşdeş hale gelen bir İslam görüntüsü" ifadesini kullanan Kurtulmuş, buna karşı özellikle Anadolu coğrafyasında gelişen hikmet ve irfanın, siyasi bir dille dünyaya anlatılması gerektiğini vurguladı.
Bunun için Medeniyetler İttifakı Projesi'nin önemli hale getirilebileceğini anlatan Kurtulmuş, Batı dünyasında İslamofobiyi ortadan kaldıracak çalışmalar yapmayı istediğini de kaydetti.
BUNDAN SONRASINI İSPAT ETMEK BİZİM İŞİMİZ DEĞİL
"Fethullah Gülen'in sınır dışı edilmesi ve Türkiye'ye iadesinin mümkün olup olamayacağına" ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, 2009'da verdiği röportajda "Hocaefendinin yerinde olsam Türkiye'ye gelirim. Elimde imkan olsa Hocaefendinin Türkiye'ye gelmesi için gayret sarf ederim" dediğini hatırlattı.
"O zaman bile hangi konu konuşuluyor olursa olsun Fethullah Gülen ismi etrafından bir tartışma, gölge boksu yapılıyordu. Bu 2009'da söylenmiş bir söz, aradan çok sular aktı, çok süre geçti ve bu sürede bu görüşümüzü teyit eden birçok şey oldu" diyen Kurtulmuş, devletin içinde, devlet adına ama devlete rağmen operasyon yapan bir hiyerarşi olduğunun ortaya çıktığını anlattı.
"Bundan sonrasını ispat etmek bizim işimiz değil, bunlar mahkemelerde" ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Yaşadığımız için bazen bazı şeyleri çok fark etmiyoruz. Ne kadar vahim olaylar olduğunu ama var ki 24 Aralık akşamı operasyon bu network tarafından yapılsaydı bugün Türkiye'de AK Parti hükümeti yoktu, bugün Türkiye'de Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı değildi" diye konuştu.
HİÇBİRİ DEVLETİN İÇİNE BU DENLİ SIZMAMIŞTI
"Şimdiye kadar devlete karşı hareketlilik içinde olan örgütlerin hemen hemen hiçbirisi devletin içine bu denli sızmamıştı" diyen Kurtulmuş, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir örgütün devleti ele geçirmeye çalıştığını ancak bunu, devletin kadrolarına sızarak bunun verdiği nimetlerden istifade ederek yapmaya çalıştığını bildirdi.
Kurtulmuş, "Hiç kimsenin herhangi fikri, herhangi bir hocaefendiyi, herhangi bir cemaati, herhangi camiayı desteklemesini eleştiriyor değiliz. Ama kim ne olursa olsun ister bir dini cemaat adına ister bir seküler örgütlenme adına devleti içinden ele geçirmeye çalışıyorsa buna müsaade edilemez" dedi.
Kurtulmuş, "Gülen neden gelmek istemiyor" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Belki bu kadar çok şeyi yöneten, sadece Türkiye'deki değil, Türkiye'nin dışında da birçok kurumları, ticari ilişkileri, üniversiteleri, okulları, hatta devletler arasındaki ilişkileri bir tür yönettiği görülen, anlaşılan birisinin herhalde Türkiye'ye gelirse bunları yönetmekte zaafa düşeceği gibi bir kanaati var. Ya da daha açık söyleyeyim, belki Türkiye'ye gelirse bu büyünün bozulacağını zannediyor olabilirler. Bu tabii ki kendisinin vereceği bir karardır."
ÖNEMLİ BİR SİYASİ AKİL VAR
Kurtulmuş, soru üzerine, Türkiye'nin terörden 1,2 trilyon dolar ekonomik kaybı olduğunu, bunun geride kalması durumunda bu kaynakların insani gelişmeye, ekonomik kalkınmaya harcayacağını vurguladı.
Çözüm sürecine ilişkin çerçeve yasanın hazırlanmasında önemli bir siyasi akıl bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, "O yasaya bakarsanız çok somut şeyler yok, şu şöyle olacak, bu böyle olacak diye bir şey yok. Ama orada hakikaten adı üstünde, bir çerçeve, bir iyi niyet göstergesi var" değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, çözüm sürecine yönelik, "Öyle bir noktaya geldi ki bu iş kim bu işi savsaklamaya çalışırsa kim çelme takmaya çalışırsa halk tarafından cezalandırılır. Bu kadar net söylüyorum" diye konuştu.
BEKAROĞLU'NUN CHP ÜYELİĞİ
Kurtulmuş, "Mehmet Bekaroğlu, CHP'ye girdi, şaşırdınız mı" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Sayın Bekaroğlu'nun kendi şahsi kanaatidir, kendi kararıdır. Buna saygı duyarım. O zaman ayrılırken de söylediğim bir şey vardı, onu bir kere daha tekrarlarım. Bekaroğlu bizim eski arkadaşımızdır, onun hakkında konuşmak bana yakışmaz. Dolayısıyla kişisel tercihidir. Onun için hayırlı olsun ama CHP ile ne kadar bağdaşacak ne kadar uyuşacak onu da zaman gösterecek."
Bedelli askerliğe ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, bu yöndeki toplumsal talebi ciddiye aldıklarını belirterek "Ama şu anda bu konuyla ilgili hazırlık yok. Bu olmayacağı anlamına gelmez. Nihayetinde siyasi talepler olgunlaştıkça karşılanır" dedi.