Gülen kaseti canlı yayını karıştırdı
Abone olMedya Mahallesi'nde Fethullah Gülen'in 28 Şubat dönemindeki malum kasetiyle ilgili inanılmaz bir kapışma yaşandı. Ayşenur Arslan çok sinirlendi.
GAZETECİLER.COM - CNN
Türk'teki Medya Mahallesi'nin bugünkü konuğu bir zamanlar programın
en büyük rakibi olan Ruşen Çakır'dı. Mahallenin iki ismi arasında
söz Fethullah Gülen'in 28 Şubat sürecinde ATV ekranında yayınlanan
kasetinden açılınca atışma yaşandı. Ayşenur Arslan çok
sinirlendi.
Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu programa konuk olan Vatan
gazetesi yazarı Çakır, 28 Şubat ve Hükümet ile Gülen Cemaati
arasında yaşanan gerilimli süreci yorumladı.
Programın en gerilimli noktalarından biri de 28 Şubat sürecinde
medyada yayınlanan Fethullah Gülen'in kasetleri konusu oldu.
Kasetleri yayınlayan ATV haber'de o dönem çalışan Ayşenur Arslan
konu o kasetlere gelince tepki gösterdi.
BUGÜN GÜLEN'İ ELEŞTİRENLERİN BİR
KISMI İKİYÜZLÜ
Ruşen Çakır 28 Şubat ve Gülen'in tavrıyla ilgili olarak şöyle
konuştu:
"Ben Fethullah Gülen'in 28 Şubat'a desteğini ısrarla
vurgulayan bir gazeteciyim. Çünkü o tarihte de bunun yanlış
olduğunu söylemiş bir insanım. O tarihte de 28 şubat'a karşı
çıktım. Ben tek değilim, benim gibi çok isim var. Bu isimler bugün
Gülen'in 28 Şubat'a desteğini eleştirmeye devam ediyorsa çok doğru
davranıyorlardır. Ama 28 Şubat'ta Gülen Erbakanı eleştirdiğinde
işte gerçek müslüman budur diyenlerin bugün kalkıp Gülen Hareketine
28 şubatı desteklemiştiniz ne konuşuyorsunuz demesi de
ikiyüzlülük..."
28 ŞUBAT'I BİR DE BEN ANLATAYIM DEDİ
VE...
"Herkes geçmişten bir şeyler anlatıyor. Bir de ben
anlatayım." diyen Ruşen Çakır, şöyle devam etti
sözlerine:
"Gülen ilk çıktığında, Polat Rönesans otelinde ilk
iftar yemeğini yaptığında medya dünyası neye uğradığını şaşırmıştı.
Korkmuştu, tedirgin olmuştu. Ben o zaman Milliyet'te çalışıyordum.
Ufuk Güldemir yöneticiydi. Biz tam sayfa 3 gün yayın yaptık. Daha
sonra medyada İslam denilince ne kadar rahatsız olan insan varsa,
medya yöneticileri Gülen hakkında övgü dolu yazılar yazdı. Onunla
yemekler yiyip, yazılarında yazdılar. Merkez medya birden Gülen
hareketini sahiplendi. Neden? Refah Partisi'nin yükselişini
engellemek için, başka bir güçle bunu dengelemek için... Hatta
önünü açtılar. Arşivler ortada. Refah'a kasetler ile vurulurken;
Gülen hareketine anlayış gösterildi. Daha sonra 28 Şubatçılar
Gülen'e de sırayı getirince, bir baktık, o güne dek yemek yiyenler,
'kandırıldık' diye yazmaya başladı. O meşhur kaset var
ya..."
LAFIN DÖNÜP DOLAŞIP O KASEDE GELMESİ ÇOK
ENTERESAN
Ruşen Çakır'ın bu sözleri üzerine Ayşenur Arslan konuya şöyle
müdahale etti:
Ayşenur Arslan: "Bak bir şey söyleyeceğim O
kasetle ilgili olarak, biliyorsun ATV haber'de yayınlandı.
Ali Kırca ve benim adım geçer. Ben kendi adıma
konuşabilirim. Ben Gülen ile karşılaşmadım. Onunla yemek yemedim.
İdeolojisini asla benimsemedim. Şimdi getirip getirip lafı,
bir yığın başka kişiden sıyırıp, medyaya gelmesi, o kasede gelmesi
çok entresan. O kaset, izninle bir kez daha söyleyim, kaset
baştan sona, montajlanmamış bir şekilde, Fethullah Gülen'in kendi
izni ve bilgisiyle kurulmuş bir kamerada çekilmişti.
O yayınlanmıştı. Sanki andıçmış gibi neden bu söyleniyor.
Ruşen Çakır: Doğru. Ben şunu söylüyorum. O dönemde
Gülen ile pek çok kişi gitti görüştü. Medyanın bütün kalbur isti
isimleri gitti görüştü. Ben bu hareket üzerine yıllarca
çalışan bir insan olarak hiç görüşmedim, yemek yemedim. Benim
söylediğim şu, kaset, bu gazete yazarlarında şu duyguyu uyandırdı:
"Yahu asker Refah'ın karşısına Gülen'i çıkartmıyormuş
meğer..." İsim vermeye gerek yok arşivlerde her şey var.
Oligarşik sistem, 1991'de Refah'ın meclise girmesiyle beraber krize
girdi. Refah ile mücadele edemediği için her türlü arayış içine
girdiler... İçeriden fethetme, komşusundan devşirme gibi her şeyi
yaptılar En sonra da müdahale etti asker. Türkiye'de İslami
hareketin yükselişini anlamamanın verdiği bir panikti. Kötü bir
süreçti bu... Medya da bu sürecin bir parçasıydı.
GÜLEN ÇIKIP AÇIKÇA GERİ ADIM ATACAK!
Ayşenur Arslan: Ben AKP'de
şunu şunu yapmış diye çıkıp konsuşmasını Gülen Cemaati ile iktidar
arasında kırılma var mı? sorusuna çok kısa...
Ruşen Çakır: Var. Tabii ki var. İktidar böyle
birşey, herkes daha fazlasını ister. MİT krizinde tepe noktasına
ulaştı. Zaten birbirine geleneksel olarak pek de güvenmeyen iki
yapı var. Telafi edilebilir, telafi edecek olan da Gülen'in
kendisidir. Seçilmiş, % 50 oy alan bir siyasi güç, boyutu hala
belli olmayan bir cemaat karşısında geri adım atmaz. Ama hala o
noktaya gelinmedi.
Açıkça bir mesaj verecektir Fethullah Gülen sanırım, röportaj filan
verecektir. 'Kırılma yok' dersek
gazeteciliğimize ihanet ederiz. Gülen böyle bir şey yapacak,
yapmalı da zaten. Biz üçüncü şahısların, cemaatle ilişikisi ne
kadar olduğu belli olmayan isimlerin sözlerini Gülen'in sözleri
diye dinliyoruz.
GÜLEN BANA RÖPORTAJ VERMEZ!
Ayşenur Arslan: Gülen belki de tüm bunları bir röportaj
verir sana
Ruşen Çakır: Vermez, böylesi daha iyi. Gülen ile
röportaj yapanların hali...
Ayşenur Arslan: Tamam orada duralım. Medya
mahallesinin hali ortada.