Gülen ile ilgili iade talebimiz...
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, “Şu anda kamuoyu da muhalefet partileri de biliyorl...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin,
cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, “Şu anda kamuoyu da muhalefet
partileri de biliyorlar AK Parti’nin Cumhurbaşkanlığına aday
göstereceği aday büyük ihtimalle birinci turda seçilecektir"
dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, TGRT Haber’de
gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Amerika Birleşik
Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile yaptığı
görüşmeyi değerlendiren Şahin, "Sayın Büyükelçi genel merkezimize
30 Mart seçimleri dolayısıyla partimizin elde ettiği başarıyı
tebrik için geldiği ifadesini kullandı. Biraraya gelmişken iki
müttefik ülke olarak gerek bölgemizde gerek dünyada olup bitenlerle
ilgili bir değerlendirmede bulunduk. Kendisinin daha önce basına
yansıyan açıklamaları eleştiriler almıştı. Bir gazeteye vermiş
olduğu röportajda bu açıklamaların kendisinin beyanı olmadığını
açıklamıştı. Bizim görüşmemizde o konular gündeme gelmedi. Her
Nisan ayı geldiğinde Amerika ve Türkiye’de Sözde Ermeni soykırım
tasarısı gündeme gelir. Her yıl Nisan ayında böyle bir konunun
gündeme gelmesinden duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdik. ABD
hükümetinin bu tekliflere sıcak bakması ve unların bir işlem
görmesi mümkün değildir’ diye bir değerlendirmesi oldu" diye
konuştu.
Şahin, hükümetin Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi için talepte
bulunduğu iddialarına ilişkin, Tabii biz Anayasa ve yasalara göre
hareket etmek durumundayız. Uluslararası yasalar var, bizim
Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili bir iade talebimiz olmadı.
Böyle bir şey söz konusu değil. Böyle bir şey ileride olur mu olmaz
mı bilemem. Bu, ancak yargı organlarının yapacağı bir iştir. Böyle
bir konuyu görüşmedik biz. O grup, o hareketle ilgili seçim öncesi
başlayan ve hala devam eden gelişmeleri değerlendirme imkanı
bulduk. Biz, bu hareketi dini bir cemaat olarak gördük ancak son
zamanlarda siyasetin içinde olduğunu da tespit ediyoruz anlamına
gelen değerlendirmede bulunduk" dedi.
Şahin, paralel yapıya ilişkin olarak, "Sayın Başbakanımızda dün
ifade etti. 3-5 güne çözülecek bir konu değil dedi. Bizim,
kendisini cemaat olarak hizmet hareketi olarak ifade eden oluşumla
bir meselemiz olmaz. İnsanın yararına, hayır amaçlı hizmette
bulunanlara ancak müteşekkir olunur. Hiçbir devlet kendisine ortak
anlamı olacak bir yapıyı kabul etmez. Maalesef yargıda da emniyette
de bazı kurumlarda da böyle bir yapı oluşmuştur. Türkiye’de
faaliyette bulunan birtakım önemli firmalar, Pensilvanya’ya kadar
giderek oralara niye gitme ihtiyacı duydular. Bu cemaatin dini
olarak tavsiye ettiği birtakım son nasihatlerden yararlanmak için
mi yoksa yargıda başlarına bir şey gelirse veya gelmişse bunun
çözüleceği tek yerin oradan verilecek talimat olduğunu
algıladıkları için mi? Randevular alındı, gidildi. Referans noktası
oldu. Dünya görüşü itibarıyla orada ifade edilenlerle örtüşmeyen
inanca sahip olanlar oraya giderek irtibat kurma ihtiyacını
hissettiler. Bazı yargı organlarında işi çözmenin yolu oradan
gelecek işaretle oluyor. Keşke böyle bir yapı olmasaydı" şeklinde
konuştu.
“BU KOMPLO BU PARALEL YAPININ KOMPLOSUYDU”
Elde etmiş olduğu bazı bilgilerin doğru olduğu kanaatine vardığında
Yargıtay Başkanlığı’na bildirdiğini anlatan Şahin, "İsimler de
verdim. Konu tamamen onlara ait bir konudur. Doğrusu Yargıtay gibi
bir yüksek yargı organımızla alakalı olarak böyle bir konuyu
gündeme getirmiş olmaktan da hoşnut değilim açıkçası. Ama maalesef
böyle bir yapının olmuş olabileceği kanaatindeyim. 17 Aralık ve 25
Şubat sürecinde bazı yargı mensupları maalesef hükümete ve Sayın
Başbakanımıza karşı yargı darbesinde bulunduğu kanaatindeyim. O
partinin yetkilileri açıkça dediler ki sosyal paylaşım sitesinde
öyle bir şey paylaşılacak ki Başbakan istifa etmek durumunda
kalacak’ dedi. Bir komplo vardı, bu komplo bu paralel yapının
komplosuydu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisine de rol verildi. Bir
anamuhalefet partisinin böyle paralel yapıyla hareket ediyor olması
kendisi için talihsizliktir" diye konuştu.
Şahin, konuşmasında şunları kaydetti:
"Ben daha Sayın Kılıçdaroğlu ABD seyahatinden itibaren o cenahtan
kedisine birçok bilginin aktığını, sosyal paylaşım sitelerinde
yayınlanmadan önce Sayın Kılıçdaroğlu tarafından bilindiğini tahmin
ediyorum. Dışişleri Bakanlığı’ndaki ses kayıtlarının
yayınlanmasından önce Sayın Kılıçdaroğlu’nun bundan haberdar
edildiğini düşünüyorum. Süleyman Şah Türbesi ve çevresindeki 10
dönümlük arazi Türk toprağıdır ve orada bizim bir birliğimiz var. O
birliğimize bir terör örgütü saldırıda bulunarak, bayrağımızı
indirmeyi, birliğimizin çıkarılması gibi bir haberi kendi internet
sitelerinde yayınladılar. Türkiye Cumhuriyeti buna karşın ne
yapacaktı. Bu toplantılarda konuşulanlar bir şekilde nasıl tespit
edildiyse ediliyor, hem Türkiye’ye hem dünyaya ilan ediliyor
’Vatana ihanettir’. Sayın Kılıçdaroğlu’nun haberdar olduğuna dair
kanaatim var. O zaman, ben Sayın Kılıçdaroğlu’na sesleniyor
yardımcınız Umut Oran Sayın Başbakanının koltuğunu bırakacağını
açıklarken bu bilgiler neydi? Ne için istifa edecekti Sayın
Başbakan. Neydi o bilgiler belgeler açıklayın lütfen. Ben CHP
yetkililerin aldatıldığını kandırıldığını düşünüyorum. Oyuna
geldiler. AK Parti ve Tayyip Erdoğan bu seçimlerden zararlı çıksın
diye her türlü yola başvurdular. Milletimiz her şeyin farkındaydı,
bu oyunu oylarıyla bozdu."
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ SON AYLARDA BÜYÜK BİR İHANETLE KARŞI
KARŞIYA KALMIŞTIR"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin son aylarda büyük bir ihanetle
karşı karşıya kaldığını belirten Şahin, "AK Parti hükümeti, Sayın
Başbakan demiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşıdır bu
operasyon. Bir dış ayağının olduğunu düşünüyorum. Büyükelçiyle
ilgili değerlendirme yapmıştık. Dedim ki ABD’de AK Parti
iktidarının görevden uzaklaşmasını, Tayyip Erdoğan’ın görev i
bırakmasını birtakım yazılar da yazılıyor. Ben bu yapının onlarla
işbirliği yaptığı kuşkusuna sahibim çünkü paralel düşüncelere
sahip. Sayın Başbakan çıksın balkona her şeyi kucaklasın, olabilir
mi? O zaman bu yapı devam etsin, başka yerlerden talimat alarak
işlerini görsün. Hangi devlet buna izin verir. Sayın Başbakanımız
bu yapının devlet içinden temizlenmesi konusunda kararlıdır. Bu
yapıda kim rol almışsa, onların yasal sınırlar içerisinde
mücadelesi yapılacak ve sonuca ulaşılacaktır. Beni üzen, diğer
siyasi partilerin de buna destek vermesi lazım. MHP ve CHP’yi
kastediyorum. ’Bu yapıyla mücadele konusunda hükümet elimize bilgi
getirsin biz de yardımcı olalım’ demeleri lazım. AK Parti’nin
oylarının düşeceğini tahmin ettiler" dedi.
Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yapılması gereken nedir? Madem yargı içinde böyle bir yapılanma
var. HSYK Teftiş Kurulu, ciddi miktarda müfettiş görevlendirmeli.
Dinlemeler konusunda, kurullara uymadan kararlar alındığı
görülüyor. Mutlaka Sayın Bozdağ bunu yapmalıdır, bu dinlemelere
ilgili kararları kim vermiş, bütün bunların üzerine devletin
denetim elemanları ciddiyetle gitmeli. Kim yasalara aykırı olarak
toplu dinlemeler yapmışsa, gerçekten verilmemesi gereken dinleme
kararlarını vermişse, devamında tekrar tekrar dinleme kararları
alınmışsa bunlarla ilgli kim sorumluysa bunlar ortaya çıkarılmalı
ve derhal işlem yapılmalı. Bir iş yaparken gerçek faillerin üzerine
gidiyorum derken birtakım mağduriyetler de meydana
getirmemeliyiz."
Bilgi ve belgelerin yok edildiği iddialarına ilişkin
değerlendirmede bulunan Şahin, "Dinleme kararlarının verildiği
dosyalara, onların iletişim başkanlığına gelmesin noktasına kadar
herşey didik didik incelenmeli. Şu anda bile vatandaş
telefonlarının dinlenmediğinden emin değil. Bugün tüm
telefonlarımızı dışarıda bırakarak (İstişare Toplantısı) içeriye
girmek durumunda kaldı. Niye tedbirli olma ihtiyacı duyalım. Biz
iktidarız, Sayın Başbakan, Bakanlar ortada. Bu sorunun üzerine
gidilmeli, hata yapmış olanlar tespit edilip Türkiye bu sorundan
kurtulmalıdır" ifadelerine yer verdi.
TWİTTER YETKİLİLERİYLE YAPILAN GÖRÜŞME
Şahin, Twitter yetkililerinin Türkiye’ye gelmesiyle ilgili olarak,
"Bizim onlardan en önemli beklentimiz yargı kararlarını
uygulamalıdır. Zaten yargı kararları uygulanamadığı için şu
noktalara geldik. Aslında, bu tür sosyal paylaşım siteleri,
bunların Türkiye’de diğer ülkelerde olduğu gibi temsilcilik açması
gerekir. Türkiye’nin kendilerinden beklentileri kendilerine
iletildi. Bu firmanın başkanıyla bu konuları değerlendirmesi lazım.
Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetini değerlendirmeye alsınlar. Son
1-1,5 ayda özel hayat gizliliği ihlal edildiği için 500 civarında
başvuru var. Hakkında onun kişilik haklarını ihlal eden, özel
hayatını ihlal eden birtakım bilgiler o sitelerde kalmaya devam mı
edecek? Yazılı basının, görüntülü basının uyması gereken kurallara
Facebook, Twitter niye uymuyor? Biz yasa çıkarttık, buna her
vatandaşın destek vermesi gerekir. 35 milyon internet abonesi var.
Biz bu alanla ilgili farklı olumsuz bir kanaate sahip olsak bu
adımları niye atalım? Biz insan haklarının yanında, temel hak ve
özgürlüklerin yanında yer almalıyız. Biz, hep insanların düşünce
özgürlüğüne saygı duyacağız hem de insanların özel hayatının ihlali
halinde onun yanında yer alacağız. Birileri bundan rahatsız
oluyorsa kendi takdiridir" diye konuştu.
“BİZ, HER İŞİMİZİ İSTİŞARE İLE YAPARIZ”
AK Parti İstişare Toplantısı’nı değerlendiren Şahin, "Bu toplantı
aslında 30 Mart seçimlerinin değerlendirmesi amaçlıydı. Ama aynı
zamanda ilk turu 10 Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı
seçimine giderken Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda milletvekili
arkadaşlarımızın ne düşündüğünü tespit amaçlıydı. 3 dönem kuralıyla
ilgili, acaba milletvekili arkadaşlarımız bu konuda ne düşünüyor?
Kendilerinden düşünceleri alındı. Herkes özgürce bu konudaki
düşüncelerini ifade etsin diye hatta isim bile yazmadılar.
Partimizin yetkili organlarınca değerlendirilecek. İsim yazılmadı,
çünkü isim yazılınca bazı arkadaşlarımız gerçek düşüncelerini
sakınırlar diye böyle bir yol izlemeye karar verdik. AK Parti’nin
adayı kim olacak çalışmaları milletvekilleriyle sınırlı kalmayacak.
Önümüzdeki hafta kadın kolları, gençlik kollarıyla çalışma
yapılacak. Genişletilmiş İl Başkanları’nda da yapılacak. Büyük
Kongrede bu arkadaşlarımızla biraraya geleceğiz. Onların da
düşüncelerini alacağız. Sokakta vatandaşımızın düşüncelerini
alarak. Çok geniş bir istişare mekanizması ortaya koymak ve buradan
çıkacak sonuca göre karar almak durumundayız. Biz, her işimizi
istişare ile yaparız. Bunda hayır vardır, en isabetli kararı böyle
çıkarırız diye düşünüyoruz. Daha önce de böyle yaptık" dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Şahin, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, "Başbakanımız,
istişareler sonucunda kimin ismi de karar kılınmışsa Cumhurbaşkanı
adayımız kardeşimiz Abdullah Gül’dür diye ilan etti. Mayıs başında
22. yapacağımız milletvekili arkadaşlarımızla yapacağımız bir
değerlendirme istişare toplantımız var. Burada da bu konuları
görüşeceğiz. Mayısın ortasından itibaren bu konuda istişarelerimizi
tamamlamış oluruz. Bu istişareler ortaya çıktıktan sonra Sayın
Cumhurbaşkanımızla değerlendirmeler yapacaktır. Şu anda kamuoyu da
muhalefet partileri de biliyorlar Cumhurbaşkanlığına aday
göstereceği aday büyük ihtimalle birinci turda seçilecektir. ’O
nedenle şu anda hangi siyasi partinin adayı seçilir’ konusu
konuşulmuyor. Biz, Sayın Başbakanımızın aday olması halinde,
istişareler sonucunda kendi isminin çıkması halinde onun bu görevi
başarıyla yerine getireceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
"BEDELLİ ASKERLİK KONUSUNDA BİR HAZIRLIK YOK"
Şahin, bedelli askerlikle ilgili yeni bir çalışmanın olup
olmadığına ilişkin, "Hükümetimizin, Milli Savunma Bakanlığımızın
bir hazırlığı yok. AK Parti hükümetleri olarak 2 kez bedelli
askerlik çıkarttık. Bir çıkarıyorsunuz, tekrar çıkarma talepleri
geliyor. Biz, askerliği kısalttık ve dolayısıyla ben her Türk
gencinin askerlik yapmasını arzu ederim" dedi.
(İHA)