Gülen ile Humeyni kıyaslanabilir mi?
Abone olStar gazetesi yazarı Sibel Eraslan, Bakan Bozdağ'ın Gülen-Humeyni kıyasının doğru olmadığını yazdı.
Star gazetesi yazarı Sibel Eraslan, bugünkü köşesinde
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 'Gülen Humeyni gibi dönecekti’
söylemine itiraz etti.
Her iki ülkenin farklı tarih ve sosyolojiye dayandığını ifade eden yazar, yazısında "İran ve Türkiye yakın komşu olabilirler lakin medeni birikimlerin sahiplenilmesi hakkında farklı iki toplumla karşı karşıyayız." diyor.
İran, Türkiye'deki gibi harf devrimi gibi ciddi yarılma-kopuntu açan bir tecrübe yaşamadığını yazan Eraslan, Şii/İslam kimliğinin İran için hep hazırda olduğuna dikkat çekerek yazısına şöyle devam ediyor:
SÜNNİ GELENEK
"Bizi İran’dan farklılaştıran diğer aks; Sünni bakış ile Caferi
bakışın velayet, taziye ve muhalefet gelenekleriyle ilgili. İran’da
muhalefet, Humeyni’den önce de sonrasında da hayatın her anında
güncellenmiş taziye ve yas dinamiklerine bağlı olarak, devrime
muhayyerdir. Bizim devlete itaat şeklinde önemsediğimiz medeni
birikimse hem Sünni geleneğimizle, hem Hilafet geçmişimizle, hem de
ne kadar kadim ve epik olsa da asla unutamadığımız Ergenekon’dan
çıkıp gelmişliğimizle ilintilidir. Biz “ya devlet başa ya kuzgun
leşe” der, sabrederiz. Bir Acem içinse, devlet, zaten Kerbela
gününde göklere uçmuş bir hicrandır... Bizde devleti kuran şey;
kaybetme korkusu... İran’da ise kaybetmişliğe tutulan yastır. Bizim
güncemiz istikrarı, İran’ın güncesiyse isyanı yazar.
HUMEYNİ YOKSUL KESİMLERİN TALEBİNİ DİLE GETİREN
ŞAHSİYETTİ
İmam Humeyni, yoksul ve ezilen kesimlerin adalet talebini dile getiren bir şahsiyetti. “İslam devleti” öngörüsünü hiçbir zaman gizlememiş, bu bağlamda yaptığı dini atıflar sebebiyle rejimlerin her zaman tehlikeli gördüğü bir isim olmuş, hayatı sürgünlerde geçmiştir.
GÜLEN'İN SÖYLEMİNDE İSLAM DEVLETİ VURGUSU YER ALMAZ
Fethullah Gülen söylemindeyse devlet rejimi veya İslam devleti vurgusu yer almaz. En azından kamuya açık söylevleri ve kaleme aldığı metinlere baktığımızda böyledir bu. “Önce ahlak ve maneviyat” diyen Milli Görüş’le bile hiçbir zaman yakın durmamış bir profilden bahsediyoruz Gülen’den söz ederken. Bırakın Humeyni’yi, Erbakan’ı, Melek Cebrail parti kursa uzak duracağını söyleyen bir duruş... Nasıl olur da İslam Devrimi bağlamında bir geri dönüş hikayesine konu edilebilir?
HUMEYNİ ABD-İSRAİL KARIŞITIYDI
İmam Humeyni’nin İslam Devleti alameti farikasına eşlik eden anti-american ve anti-israil duruşu da başlıktaki benzetmeyi diskalifiye eder. Gülen’e has söylem, anti’cilik arz etmeyen, diyaloğu ve verili nizama uygunluğu önceleyen bir söylemdi. En azından 17 Aralık’a kadar. Lakin Türkiye ve Erdoğan aleyhinde dış lobilerle gerçekleştirilen son atakları;anti-american ve anti-israil olmasalar da anti-Türkiye formuna evrilmiş halde. Humeyni ise Şah döneminde ve sürgündeyken bile anti-İran olmamış bir başka deneyim...