Gülen iade edilecek mi? Arınç açıkladı
Abone olBaşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Fethullah Gülen’in iade talebiyle ilgili "ABD’deki o zatın Türkiye’ye iadesi istenecek...
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Fethullah
Gülen’in iade talebiyle ilgili "ABD’deki o zatın Türkiye’ye iadesi
istenecekse veya o ülkeden sınır dışı edilmesi istenecekse ABD’nin
isteyeceği konu, bu konudaki bilgi ve belgelerin kendisine
ulaştırılmasıdır” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Bakanlar Kurulu
sonrası açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarının sorularını
cevaplayan Arınç, Fethullah Gülen’in iade talebiyle ilgili olarak
hangi aşamaya gelindiğine ilişkin şunları söyledi:
“Başkan Obama ile Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmelerde
neler konuşulduğu hakkında birebir bilgimiz yok. Sayın
Cumhurbaşkanımız bildiğimiz kadarıyla hem toplantıdan hem de
gazeteciler ile yaptığı görüşmelerde bazı ipuçları verdi. Sayın
Başbakanımız da Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti sonrasında belki
kendisiyle bir görüşme yapmıştır veya yapacaktır. Bu konuda
hükümetimizin de, Sayın Cumhurbaşkanımızın da sözleri, bu konuda ki
düşünceleri herkesin malumudur. Ancak TBMM’de, hükümet adına
müzakereler sırasında bir cümlenin üzerinde fazlasıyla durmaya
çalıştım. Biz bütün mücadelemizi veya yasadışı yapılanlar ile
ilgili yapacağımız bütün mücadeleyi hukuk çerçevesi içinde
yapacağız. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bunun dışında
kimse bizden bir şey beklemesin. Başka ülkelerin beklediğini de
zannetmiyorum. ABD’de kişi hak ve özgürlüklerine çok değer veren,
aynı zamanda da ifade özgürlüğü konusunda en iyi kurallara sahip,
bunu fiilen uygulayan bir ülkedir. 11 Eylül’den sonra ABD’de de bir
sendrom yaşanmış ve hukukun dışına çıkılarak bazı mücadele
yöntemleri benimsenmiş de olabilir. Ama genel çerçeve hukuk
devleti, hukukun üstünlüğüne sahip olmak bizim için hiçbir zaman
vazgeçilemez. Dolayısıyla Türkiye’de ki bu yapılanmayla ilgili
olarak ABD’de ki o zatın Türkiye’ye o zatın iadesi istenecekse veya
o ülkeden sınır dışı edilmesi istenecekse ABD’nin isteyeceği konu,
bu konuda ki bilgi ve belgelerin kendisine ulaştırılmasıdır. Biz
bunun gerekli ve doğru olduğuna da hükümetimiz olarak inanırız.
Belki bazı siyasi sebeplerle Türkiye’nin güvenliğini tehdit ettiği
düşünülen ama hakkında suçlama, iddianame, herhangi bir yargı
kararı da bulunmadığı da varsayılan bir insan hakkında o ülkenin
tavrının ne olacağını benim bilmem mümkün değil. Adli yardımlaşma 2
ülke arasında olabilir. Bazen suçların iadesi anlaşması da
olabilir. Ama bunların hepsi hukuki bakımdan bir dava açılmasını, o
davanın hükümle sonuçlanmasını ve kesinleşmesini gerektirir”.
Arınç, çözüm süreci ile ilgili olarak ise şunları ifade etti:
“Çözüm süreci konusunda geçtiğimiz hafta Sayın Başbakanımız ile
kapsamlı bir toplantı yaptık. Bildiğiniz gibi bu işin anahtarı 14
Temmuz’da TBMM’den çıkardığımız, ‘Toplumsal bütünleşmenin
güçlendirilmesi ve terörün sona erdirilmesi’ ile ilgili kanundur.
Bu kanun neredeyse 36 oyun dışında TBMM’nin ittifakı ile kabul
edilmiştir. 6 maddelik bir çerçeve kanundur. 6 Maddelik çerçeve
kanunun içerisinde ne varsa onları yerine getireceğiz. Yol haritası
nedir, hangi tarihte açıklanacaktır, içinde ne vardır bunları
sormayınız. Bunları kimse de söylemez. Bu sürecin içerisinde bana
göre önemli bir rolün içerisindeysem doğrusu şunu şu zaman
yapacağız diye bir şeyi kamuoyuyla paylaşmam. Hukuk devleti
olduğumuzu söyledim. Çıkarılan kanun aynen uygulanacaktır. Ama
yapacağımız işlerin bir kısmı idari tasarruflardır. Bu
Bakanlıkların ve hükümetimizin yetkisindedir. Bürokrasiye aittir.
Onu ben yapın derim ertesi gün yaparlar. Bunun için davul zurna
çalmaya da gerek yoktur. Bazı kanuni düzenlemeler yapacaksak bunun
için TBMM’den başka gideceğimiz bir yol yok. O zaman da size
meclise giderken de mecliste görüşmeler sırasında da neyi
kapsayacağını ayrıca anlatırız. Ama bu çözüm süreci, çok
isteyenleri olmasına rağmen istemeyenleri de çok bol olduğu için
büyük bir hassasiyetle takip edilmesi gerekir. O yüzden bazı
arkadaşlarımızın zaman zaman bazı açıklamaları olacaksa bunları bir
başkasına yorumlatmaya gerek yok. Çözüm sürecini en kısa zaman da
olumlu sonuçlandırmak mecburiyetindeyiz. Bu Türkiye’nin
yararınadır. Zaman ve süreç uzadıkça elbette bu işe maniler
katılabilir. Çünkü bazı çeteler sadece bu süreci provake etmek için
bazı eylemler yapmaktadırlar. Elbette yapacaklarımızı madde madde
haline getirip zaman içerisinde de bunların hepsinin adımları
atılacaktır. Bunu önceden açıklamak gibi bir düşüncemiz yok. Bu
hafta da bu toplantının 2’ncisini yapacağız. Terörle Mücadele Üst
Kurumunu en kısa zaman da toplayacağım. 2 yıllık süreçte bugün
geldiğimiz nokta da çözüme çok daha yaklaştığımızı ve sürecin artık
aydınlık bir ışık olarak görünebildiğini söyleyebilirim.”
“Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hâkimler ve Savcılara yönelik özlük
hakları ve sicili affı düzenleyen bir yasa teklifinin Bakanlar
Kurulu’nun gündemine gelebileceğini söylemişti. Böyle bir çalışma
var mı?” sorusu üzerine ise Arınç şu cevabı verdi:
“Bakanlar Kurulu gündemine gelmedi. Çünkü HSYK seçimleri doğrudan
hükümetin meselesi değil. Evet. Sayın Başbakanımız böyle bir grubu
kabul etmiştir. Ama Sayın Başbakanımız o gün ki ifadelerinde yani
Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu, HSYK üyelerini seçecek. Bu Türkiye
için çok önemlidir. Başka görüşmek isteyen varsa onlarla da
görüşmek isterim demiştir. O gün görüşmeye katılanlar elbette bazı
taleplerde yargı adına bulunmuşlardır. Sicil affının çıkarılması,
belki mali durumlar konusunda iyileştirmeler yapılması. Bunlar
yargının sorunları olarak mutlaka dikkate alınacaktır.”
(İHA)