Gülen cemaatini trene benzetti!
Abone olFethullah Gülen cemaatini trene benzeten Avni Özgürel'den sosyolojik bir analiz geldi...
"Gülen Hareketi, bana göre lokomotifinde Fethullah
Gülen’in yer aldığı trene benzetilebilir... Hocaefendi lokomotifti
idare eden makinist konumundadır ve elbette bu özel tren esas
olarak onun tercihine uygun makasta, çektiği yönde
gider."
Bu tespitin sahibi Radikal'den Avni Özgürel.
Özgürel bugünkü başlıklı yazısında cemaatin profilini şöyle
resmetti:
Dışarıdan bakıldığında aralarında fark görülmese de bildiğim
kadarıyla bu katarın farklı sınıftan vagonları vardır. Yani
yataklısı, birinci sınıfı, pulmanı, yük vagonu v.s... Örneğin
yataklı vagonunu değişmez kadim yolcuların işgal ettiğini
düşünebilirsiniz... Giren çıkanın az olduğu, trenin makinistle
doğrudan teması olan tek bölmesidir burası. Ve en fazla ihtimamı,
izzet- ikramı onlar görür. Ancak yolcular sadece onlardan ibaret
değildir. Dışardan bakanlarda ayakta seyahat eden, camlara yaslı,
dolayısıyla trende izdiham olduğu hissi uyandıran kalabalığın
önemli bir kısmı merakından, bir kısmı himaye ihtiyacından bir
kısmı da belli maksatla ara istasyonlardan birinde trene binip,
sonra ya gideceği yere vardığı ya umduğunu bulamadığı için her an
inmeye teşne ya da kondüktörlerin trenin mehabetine uygun bulmayıp
‘ilk istasyonda indirilecekler’ listesine yazdıklarından
oluşur...
CEMAAT ÜYELERİNİN STATÜSÜ!
Peki cemaatin hangi sosyal statüdon oluşuyor. Özgürel'e göre o da
bir karışım:
- Doğal olarak bu trenin yolcuları da az- çok statü, imkân, meslek
ve sınıfsal konumlarına uygun şekilde yerleştirilmiştir vagonlara.
Siyasiler siyasilere, işadamları işadamlarına tahsis edilmiş
vagonda; gazeteciler, sanatçılar, polisler vs. kendilerine ayrılmış
vagonlarda yolculuk ederler... Aralarında geliş gidiş, sohbet olur
elbette ama bu trenin diğerlerinden farkı, aynı vagonda seyahat
etseler bile, herkesin olabildiğince dengiyle yan yana getirildiği
üzeri nezaketle örtülü hiyerarşik bir düzenin varlığıdır. Öyle ki,
aynı vagonda olmak, aynı kompartmanda yolculuk etme manasına
gelmez... Yani, ikisi de gazeteci diye genel yayın müdürüyle
muhabirin, holding sahibiyle küçük sanayicinin yan yana
oturtulduğuna rastlamak zordur....
GÜLEN'İN YAPACAĞI/YAPMAYACAĞI ŞEYLER
Özgürel yazısının son bölümünde Fethullah Gülen'in
yapacağı/yapmayacağı şeyleri şöyle anlattı:
Tanıdığım Fethullah Gülen’in yapabileceği şeyler yanında
yapamayacağı şeyler olduğunu biliyorum. İsterse kendisine/
savunduğu düşünceye şiddetle muhalif olduğunu bildiği bir kişiyle
alakalı olsun, onun tuzak kuracak, kurduracak; söz konusu kişi
hakkında kamuoyunda olumsuz kanaate dayanak teşkil edecek sahte
belge üretecek, insanların özel hayatını izletip kayıt altına
aldıracak ve sonra bunları itibarsızlaştırma ya da şantaj aracı
olarak kullanacak bir insan olduğuna inanmam. Zira aksine inanmanın
kendisinin hayatı boyunca maruz kaldığı eziyetlere rağmen
savunmaktan vazgeçmediği İslam anlayışıyla bağdaşmadığını,
ortalıkta bir büyük yalanın dolaştığını kabullenmeyi gerektirdiğini
düşünürüm.
Ancak, açık söylemem gerekirse, inanmayışım sadece hocaefendi’nin
şahsıyla ve kendisinin dar çevresinde oluşturduğu haleyle
sınırlıdır.
Hülasa; zihinlerde oluşmaya başlayan tereddütleri izale etmenin
onun adı çevresinde oluşmuş cemaatin boynuna borç olduğunu
düşünüyorum...